Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ’ın Urfa’ya sürülmesine tepki gösteren CHP'li vekiller, giderek siyasallaşan HSK'nin nasıl bir yargı düzeni gerçekleştireceğini ortaya koyduğunu ifade etti

Karadağ’ın sürülmesine yönelik tepkiler büyüyor

Yargıçlar Sendikası Başkanı ve Ankara 11. Aile Mahkemesi Hâkimi Mustafa Karadağ’ın Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararnamesiyle Urfa’ya sürülmesine yönelik tepkiler büyüyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Karadağ’ın HSK üyelerinin seçiminin ardından sürgün edilmesi, yargının siyasallaştığının en net göstergesi ve son halkasıdır. Kendilerine dikensiz gül bahçesi yaratmak isteyenler önceliği yargıya verdiler” dedi.

Ağbaba: Partili HSK
Ağbaba, “AKP Devletinde yargıçlar ve savcılar biat etmezse sürgün ediliyorlar. Mustafa Karadağ bağımsız yargıyı savunduğu için AKP tarafından sürgün kararı alınmıştır. Partili Cumhurbaşkanlığından sonra Partili HSK haline gelen kurul da bu kararı uygulamıştır” ifadelerini kullandı.

Karadağ’ın bundan üç yıl önce “Eğer HSYK siyasi iktidarın eline geçerse, bundan sonra kimse, bu yargının bağımsız olacağından bahsetmesin” dediğini hatırlatan CHP'li Vekil, şöyle devam etti; “Biz bağımsız yargıyı ve hukukun herkesten üstün olduğunu savunmaya, adaletin terazisinin güçlüden değil haklıdan yana olduğu bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz. OHAL ile kurumsallaşan faşizme boyun eğmeyecek ve katledilen bağımsız yargıyı yeniden adalet dağıtır hale getirmek için mücadeleyi sürdüreceğiz.”

Cihaner: İhraç girişimi
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ise “Öncelikle bu işlem bir atama, tayin, hatta sürgün değil, doğrudan doğruya ihraç girişimidir” diye tepki gösterdi. Bu kararla HSK'nin nasıl bir yargı düzeni gerçekleştireceğini ortaya koyduğunu ifade eden Cihaner, Mustafa Karadağ’ın oluşturulmaya çalışılan yargı düzenine direnen bir isim olduğunu belirtti.

Karadağ’ın, özellikle kadına karşı şiddetin önlenmesinde, kadının evlilik öncesi soyadını kullanmasında ve aile hukuku alanında devrim niteliğinde kararlar verdiğini belirten İlhan Cihaner, şöyle devam etti; “Yargıda mesleki ve sendikal mücadelenin hep en ön saflarında mücadele etmiştir. Yargıdaki Fethullahçı yapılanma, hukuku katlederken cesaretle eleştirmiş ve mensubu bulunduğu meslek örgütlerinde bunun mücadelesini vermiştir. Fethullahçı yapılanmanın hedefi olmuştur. Yargının teslim edildiği, 2010 referandumu sonrasındaki HSYK seçimlerinde bu yapılanmanın karşısında aday olmuştur."

Sendikal haklara da saldırı
Karadağ'ın, halen hâkim ve savcıların tek sendikası olan Yargıçlar Sendikası’nın başkanı olduğunu hatırlatan İlhan Cihaner, sürgün kararıyla sendikal haklara da aykırı davranıldığını vurguladı.

"Karadağ'ın bu sıfatı ile yalnızca dar anlamda mesleki konularda değil hukukun temas ettiği her alanda açıklama yapması, eleştirilerde bulunması doğaldır. Sendika başkanının, gerekçesi açıklanmadan ve rızası olmadan sendika merkezi dışına gönderilmesi, aynı zamanda sendikal haklara da bir saldırıdır. Nitekim ILO, Yargı-Sen yöneticisi hâkimlerin, istekleri dışında tayin edilmelerini kınamıştır. HSK'yi, bu adaletsiz ve hukuksuz kararını geri almaya davet ediyorum.”

Derhal durdurulmalı
Ankara Barosu Başkanı Canduran da kararı 'kabul edilemez bir sürgün' olarak niteledi ve "Bu, yargı bağımsızlığına indirilen yeni bir darbe" dedi. Canduran,“Karadağ, gerek meslek yaşamında gerekse sendikal faaliyetlerinde yargı bağımsızlığı konusunda tek bir taviz bile vermemiştir. Ne cemaatlere ne de siyasal iktidara teslim olmuştur. Sürgün kararının derhal durdurulmasını ve Hâkim Mustafa Karadağ'ın eski görevine iade edilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.