Kimse “Amerika’da da Başkanlık var” demesin. Bizde getirilmek istenen sistemin Amerika’da uygulanan başkanlıkla hiçbir ilgisi yok!
Amerika’da “Tek adam sistemi” yoktur. Başkan, Kongre’nin denetimindedir. Kongre’nin onayı olmadan bir elçi bile atayamaz! Bizde ise hiçbir denetim mekanizması yok. Her şeyi tek başına Başkan olacak kişi yapacak!
Peki, sayıları 600’e çıkarılan milletvekilleri ne yapacak? Herhalde vakit geçirmek için bol bol tavla oynayacaklar!
Bütün bunlara, durup dururken başkanlık konusunu ortaya atarak Türkiye’nin bütün dengelerini sarsan MHP lideri Devlet Bahçeli sebep oldu.
* * *
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Meclis’te yaptığı konuşmalarda Devlet Bahçeli’ye açıkça seslendi:
“Hiçbir art niyetim olmadan Sayın Bahçeli’ye soruyorum:
Kıbrıs Rum’a peşkeş çekiliyor.
Ege adalarına Yunan bayrağı çekildi ve Ege, Yunan gölü yapıldı.
4 milyona yakın Suriyeli benim gencimin işine-aşına ortak edildi. Şimdi de vatandaş yapmaya çalışıyorlar.
Yanlış dış politikalar nedeniyle, El Bab’da savaşan yiğit askerlerimiz şehit oluyor.
‘Çözüm’ adı verilen, sizin ‘Çözülme’ dediğiniz politikalarla canlandırılan PKK kan döküyor.
Sınırlarımız delik deşik. Bir de IŞİD’i başımıza bela ettiler. Bir yılda 30 büyük patlama oldu, canlarımız gitti.
FETÖ denilen bir ihanet örgütünün kalkışmasına maruz kaldık. Silahlı Kuvvetlerimizin komutanları Komisyon’a bunların orduya ve polise AKP iktidarı tarafından yerleştirildiğini anlattı.
Dolar almış başını gidiyor. Zamlar arka arkaya geliyor. Halk pahalılıktan inliyor.
Millete söyleyebilir misiniz, anayasa değişikliğinin hangi maddesi ile zamları ve pahalılığı engelleyeceksiniz?
Neden Öcalan’ın istediği Başkanlık Sistemi ile federasyon anayasasının önünü açıyorsunuz? Bu, başta ben olmak üzere bütün milliyetçileri derinden yaralamayacak mı sanıyorsunuz?
Mensubu olmayanlar bile MHP’nin Türk siyasetindeki önemini takdir ederler. AKP sözcüsü ‘Bu anayasa ile iki partili sisteme gidilecek’ diyerek MHP’nin tasfiye olacağını ima ettiğinde neden sessiz kaldınız? Alparslan Türkeş’i reddi miras mı ediyorsunuz?”
Kıbrıs’ın idam fermanı!
İsviçre’nin Cenevre kentinde Kıbrıs Türkleri’nin “idam fermanı” hazırlanıyor.
9 Ocak’ta başlayan görüşmelerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın başkanlığındaki Türk heyeti güçlü bir varlık gösteremiyor.
Daha önce de dediğim gibi Kıbrıs gitti, gidiyor!
Milliyetçi geçinen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin neden sesi çıkmıyor buna?
MHP’nin efsanevi lideri Alparslan Türkeş de Kıbrıs doğumlu bir Türk’tü... Hiç değilse onun anısına saygı duyun, öyle değil mi?
Aç gözlü Rumlara ne versen doymuyorlar! Adamlar adanın tamamını yutmak istiyor!
* * *
Kıbrıs Türk kesiminde yurtsever bir siyasetçi var. Eski Maliye Bakanı Tansel Fikri.
Yolladığı mesajda diyor ki:
“Rumlar kayda değer hiçbir konuda taviz vermediği gibi, taleplerini başarı ile uluslararası gündeme taşımaya devam ediyorlar. Bizimkiler ortaya ciddi anlamda tavır ve itiraz koyamıyor.
Pasif görüntüdeki dış politikamızın bizleri teslimiyete doğru sürüklemesinden derin kaygı duymaktayım. Kıbrıs Türkü’ne uygulanan haksız ve hukuksuz ambargolar altında yeni ve ucu açık bir görüşme süreci asla kabul edilmemelidir.
Tarih ve coğrafya yanında 42 yıldan beri Kıbrıs’ın toprağına kök salmış, egemen iki eşit halka dayalı, iki kesimli, iki devletli bir Kıbrıs, doğal ve kalıcı bir çözümün tartışılmaz yoludur.”
TEBESSÜM
Temel ve tevazu!
Yatılı okulda öğretmen öğrencilere birer birer soruyor:
“Sen nerelisin?”
“Adanalı”
“Sen nerelisin?”
“Eskişehirli”
“Sen nerelisin?”
“Çanakkaleli”
Sıra Temel’e geliyor. Öğretmen soruyor:
“Sen nerelisin?”
“Bursalıyım öğretmenim”
Çocuklar hep bir ağızdan itiraz edip “Yalan! O, Bursalı değil, Karadenizli’dir.” diye bağırıyorlar. Öğretmen soruyor:
“Niye Karadenizli olduğunu saklıyorsun?”
“Övünmek gibi olmasın diye öğretmenim.”
GÜNÜN SÖZÜ
Hayatta çok gezen
ve çok gören değil
çok kazık yiyen bilir!
