Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “... NELER gördük neler bugüne kadar

        Daha gidilecek yerlerimiz var

        Bizi buralarda unutamazlar

        Kalacak bir türkü söyler gideriz.

        Sevgiye var olduk, sevdik, sevildik

        Kavgalara girdik, öldük, dirildik

        Bir anlam fırını içinde piştik

        Anlamlı güzeli sever gideriz.”

        YÜZÜM TİYATRO MASKI

        İçimde ince bir sızı... Yüzüm tiyatro maskı gibi yazarken bu yazıyı; bir yarısı “Emekte buluştuğum yol arkadaşlarımı her gün görmeyi çok özleyeceğim” diye ağlıyor, diğer yarısı dilinde Özdemir Asaf’ın yukarıda paylaştığım şiiri, bir ‘Kalmak Türküsü’ söyleyerek gülüyor...

        Yaklaşık 10 yıl önce, içimde anlamlı bir güzelin sevdasıyla girdim bugün son kez elinize aldığınız gazetemin kapısından içeri; güzelim tiyatromun sevdasıyla... Daha küçücük bir çocukken ruhuma, yüreğime kaçan ve içimden taşan bir toz vardı: Sahne tozu. İçimdeki çocuk, kendi deneyiminden hareketle “Tiyatro iyidir, iyileştirir” diyordu, o toz herkese değsin, herkesi sarıp sarmalasın, iyileştirsin istiyordu.

        1 KİŞİLERE SELAM OLSUN!

        Ve Ciner Yayın Holding, o çocuğun sesini duydu. ‘Sahne Tozu’ Türkiye’de bir ilke imza atarak bir magazin ekinde, HT Magazin’de tiyatroya açılan köşenin ismi oldu. Peşine bir ilk daha eklendi: ‘Sahne Tozu Kulis’ geldi. Ve tiyatro insanlarıyla, benim canım oyun arkadaşlarımla yaptığım yüzlerce tiyatro söyleşisi...

        “Her hafta sadece 1 kişi yazımı ya da röportajımı okuyup tiyatroya gitse ne mutlu bana” diyerek çıkmıştım yola. “Her hafta sadece 1 kişi” diyordum çünkü ne varsa o 1 kişilerde olduğunu biliyordum; 1 kişiyle başlayacak ve dalga dalga yayılacaktı. Üstünde kendi adımın yazdığı ama benim değil tiyatroya gönül vermiş herkesin olan, bizim olan bir köşe yaratıp yaşatmaya çalıştım elimden geldiğince.

        HT Magazin’in, gazetemin, halkın arasındaki fısıltı gazetesinin manşetlerinde tiyatronun da yer almasında okyanustaki bir damla kadar katkısı olduysa, bu benim kalmak türkümün en sevinçli ezgisi olacak nefes aldığım süre boyunca...

        KORKMADAN, YILMADAN!

        İlk yazımda Çehov’un ‘Martı’sından hareketle “Bir görevim, bir amacım olduğunu düşündükçe hayattan korkmuyorum” diye seslenmiştim size. Bugün, başta bizim köşenin mimarı canımın içi Kadir Kaymakçı olmak üzere, korkmadan, gücümü vicdanımdan alarak birlikte yürüdüğüm tüm emekçi dostlarıma teşekkür ederek size yine aynı cümleyle sesleniyorum.

        Kültür sanat programları açısından çölü andıran ekranda, neredeyse tamamını tiyatroya ayırdığımız ‘Bloomberg HT Life’la sanatın birleştirici, tiyatronun iyileştirici gücünü yaymak amacıyla korkmadan, yılmadan, umutla kanat çırpmayı sürdüreceğim. “Kim okur tiyatro köşesini!” tezini de, ekrandaki “Halk bunu istiyor” klişesini de çürüten siz okurların, seyircilerin kanat seslerini duydukça yıllardır yaptığım gibi “Ne güzel bir aileyiz” diye şükrederek... Kafese girmeyi reddeden martılarla kanat kanada, er ya da geç diğer kuşların da eşlik edeceği kalacak bir türkü söyleyerek...

        Bir gün gücünü özgürlüğünden alan bir ülkede, bu topraklarda, dünyanın en güzel halk konserini vereceğimizi bilerek...

        **********

        BİZİ SEVMEK KURTARACAK

        HOCALARIN hocası Müşfik Kenter’den hepimize gelsin: “Önce insan olun, birbirinizi sevin çocuklar. Sizi sevmek kurtaracak.”

        Diğer Yazılar