CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan, Türk Ceza Kanunu’nun 82’inci Maddesinin değiştirilmesi konusunda TBMM Genel Kurul’unda söz aldı. Son yıllarda kadın cinayetlerindeki artışa dikkat çeken Bircan’ın konuşması şöyle:

Türk Ceza Kanunu’nun 82’inci Maddesinin değiştirilmesi için Mahmut Tanal arkadaşımızın verdiği kanun teklifinin yasalaşmasını istiyoruz. Kadın cinayeti rakamları durumun ne kadar büyük bir facia olduğunu gösteriyor. Adalet Bakanlığı’nın ve Bianet’in verilerine göre 2002 – 2015 arası kadın cinayeti sayısı maalesef 5 bin 406’dır.

KADIN CİNAYETİ ARTIŞI YÜZDE BİN 400’DÜR

Adalet Bakanının 2009’da verdiği bir soru önergesi yanıtına göre 2002’den 2009’a kadın cinayeti artışı yüzde bin 400’dür. Üstelik bu rakama, kaza ya da intihar süsü verilenler, zehirlenme gibi gösterilenler, intihara zorlananlar dahil değil!

Yüzde bin 400 cinayet artışı, 13 yılda 5 bin 406 kadının öldürülmesi nasıl bir felakettir farkında mısınız? Bu felaketi ancak AKP başarabilirdi.

Kadını yok sayan, kadını bir birey olarak kabul etmeyen, onu bir kuluçka makinesi gibi gören zihniyet bu cinayetlerin failidir.

Her yeni cinayette, kadın cinayeti işleyenlere verilen cezalarda hafifletici neden bulanların, cezaların caydırıcılığını yok edenlerin sorumluğu vardır. Bu teklifle kadın cinayeti işleyenlerin indirimlerden yararlanması engelleniyor ve ağırlaştırılmış müebbet cezası ile kadın cinayeti işlenmesinin önüne büyük bir caydırıcılık sağlanıyor.

BU HASTALIKLI ZİHNİYETE KARŞI AKP’NİN MÜCADELE ETMESİNİ BEKLEYEMEZSİNİZ

Kadınlar, onları ‘çok seven’ eşleri, sevgilileri, babaları, kardeşleri tarafından öldürülmektedir. ‘Ya benimsin ya toprağın’ diyen bu hastalıklı zihniyete karşı AKP’nin mücadele etmesini bekleyemezsiniz. Çünkü bu zihniyetin kardeşi AKP’nin ya bendensin ya da düşman zihniyetidir.

‘Biz bu yola kefenlerimizle çıktık’ akıl fukaralığı tam da, ‘Ya benimsin ya toprağın’ diyerek kadınları öldürenlerin siyasi karşılığıdır.

AKP iktidarında kadın cinayetleri gibi işçi cinayetlerinde, doğa katliamlarında da patlama yaşandı. Gezi’de gencecik fidanlarımızı AKP şiddetine kurban verdik.

SAROS KÖRFEZİ’NDE TAŞ OCAKLARI AÇILIYOR, DOĞA KATLEDİYOR

Size bir cinayet de kendi seçim bölgem Edirne’den söyleyelim. Edirne’nin ve Türkiye’nin en güzel yerlerinden olan Saros Körfezi’nde taş ocakları açılıyor. Doğa katlediyor. Binlerce yıldır var olan güzellikler, üç beş kişinin kazancı uğrana tahrip ediliyor, doğaya karşı suç, cinayet işleniyor.

Ergene zehir akıyor, AKP gibi çevresine ölüm saçıyor.

Devlet kendi eliyle vatandaşına karşı suç işliyor, kendi toprağına karşı suç işliyor. Turizm Bölgesi ilan ettiği yerde taş ocakları açıyor, vatandaşının yaşamını yaşam alanını yok ediyor.

Ayrıca AKP kadınların en rahat yaşayabildiği illerden olan Edirne’ye düşman. İyi olan, güzel olan ne varsa ona düşman. 

KADINLARIN ÇALIŞMASINA DÜŞMANSINIZ

‘Kız mıdır kadın mıdır bilmem’, ‘Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’, ‘Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek’, ‘Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur’ gibi özlü sözlerinizi unutmadık. Dünyanın öteki ucunda bile korumaları kadın döven bir Cumhurbaşkanına sahibiz.

Bu kafanın kabuklarını açarsanız içinden Suudi beynini görebilirsiniz. Bir level ötesi İŞİD kafasıdır.

Gülen kadına, hamile kadınların sokaklarda yürümesine, söyleyemeseniz de kadınların çalışmasına düşmansınız. Düşünen insana düşman olduğunuz gibi.

AKP 13 YILDIR, ÜLKEMİZİN BAŞINA BİN BİR BELA AÇMAKTA

Bu düşünce dokunduğu yeri kurutur, sevdim dediğini öldürür, bunu da kendisinde hak görür. Bunun için AKP 13 yıldır, ülkemizin başına bin bir bela açmakta, doğayı ve insanları katletmektedir.  Bu sorunlu kafa kendini her şeyin sahibi olarak görür. Her şey ona hizmet etmelidir.

Zihniyet sorunlu olunca sonuçlar felaket oluyor.

Bugün gelinen duruma bakın. Her taraftan tel tel dökülüyoruz. Sınırlarımız yok, kadınlar her gün öldürülüyor, en güzel yerlerimiz parsel parsel satılıyor, bir sürü gizli kapaklı işten birilerinin cebi dolarken yurttaşlarımız canından, insanımız toprağından ediliyor.

CHP bu hastalıklı zihniyetin panzehiridir, anti tezidir, tedavisidir. Ülkemizi de, halkımızı da bu hastalıklı zihniyetten kurtaracağız. Bu tüm kadınlara sözümüzdür.

Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi: Şuna kani olmak lazımdır ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.”