Kadınlar, idrar kanallarının erkeklere göre daha kısa olması, gebelik ve doğum yapmaları, belli bir yaştan sonra adetten kesilmeleri nedeniyle kadın idrar yollarının kadınlık hormonu olan östrojenden mahrum kalması gibi nedenlerle idrar kaçırmaya çok yatkındırlar. Böylece hemen her kadın idrar kaçırma riski altındadır ve kadınlarda idrar kaçırma sık görülür.

 

Ancak birbirinden farklı birkaç idrar kaçırma tipi vardır. Bazı kadınlar, gülerken, öksürürken, hapşırırken, pazardan aldığı malzemeleri taşırken ya da ev temizliği sırasında kanepeyi çekerken veya torununu kucağına aldığında idrar kaçırma (Eforla idrar kaçırma) yaşarken bazı kadınlarda evde otururken, çarşıda, işyerinde çalışırken ani bastıran bir idrar sıkışıklığı ile tuvalete koştura koştura giderler, bazen yetişirler, bazen de iç çamaşırı ya da elbise değiştirmeyi gerektirecek kadar çok idrar kaçırırlar. Bu kadınlar sıklıkla, “doktor bey, eve kendimi zor atıyorum, kapının anahtarını çevirir çevirmez de idrar kaçıyor” diye yakınırlar(Sıkışma idrar kaçırması).Hastalar açısından en problemli olan ise hem gülerken, öksürürken hem de sıkışarak idrar kaçırmadır (Karışık idrar kaçırma). Pek çok kadın hasta ise idrar kaçırma yaşamaz, ama sıkışma ve gündüz ya da gece sık sık idrara gitme yakınması ile doktora başvurur (aşırı aktif idrar kesesi).

 

Bu idrar kaçırma tiplerinin tedavileri de birbirinden farklıdır. Gülerken, öksürürken, hapşırırken idrar kaçırması olanlarda etkin bir tedavi ancak ameliyatla sağlanabilir. Bu ameliyat, hastaların deyimiyle alttan yani vajinal yoldan yapılır. Bu operasyonlar, deneyimli bir cerrah tarafından kısa bir sürede yapılırlar ve hastalar en fazla 1 gecelik bir hastanede yatış süresi ile taburcu edilerek oldukça başarılı sonuçlar elde edilir.

 

Sıkışma idrar kaçırması ya da aşırı aktif idrar kesesi olan kadınlarda ise ağızdan alınabilen haplar kullanılabilir, ancak bu ilaçların başarı oranı çok yüksek değildir. Daha da önemlisi hastalarda rahatsızlığı gidersin diye verilen bu ilaçların baş edilmesi zor bir ağız kuruluğu, kabızlık ve çarpıntı gibi çok sayıda yan etkisi görülür. Bu nedenle, son yıllarda sıkışma idrar kaçırması olan

 

hastalarda idrar kesesine yapılan botulinum toksin iğne tedavisi geliştirilmiştir. Ülkemizde çok fazla hastanede yapılmayan bu iğne tedavisi artık hastanemizde yapılabilmektedir. Kadın hastalara genel narkoz verilmeden, sadece idrar kesesinin uyuşturulmasıyla yapılabilen bu tedavi ile hastanın idrar kesesine özel bir aletle girilerek, idrar kesesine, halk arasındaki ifadesiyle botox iğnesi yapılır ve hastalar aynı gün evlerine taburcu edilerek işlerinden geri kalmalarına gerek olmaz. Bu iğne tedavisi kadınların kırışıklık gibi kozmetik problemlerinde de kullanılan bir iğnedir ve oldukça emniyetli, başarılı, güvenilir bir tedavi sağlar. Sıkışma idrar kaçırması ya da aşırı aktif idrar kesesi için kullanılan ilaçların yan etkileri de yaşanmaz.

 

Doç. Dr. Emin Aydur; Kuru kalmak bütün kadınlar en doğal hakkıdır ve kuru olmanızı sağlayacak en modern tedavi ve ameliyatlar artık Akşehir PARKHAYAT Hastanesinde dedi.