Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.83
Gram Altın
2507.60
BIST 100
9670.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Mart 2021

Kadın inşa eder

İnsan Hakları Yeni Eylem Planı açıklandı.

Toplumun yaralarının sarılması, kadın cinayetlerinin önlenmesi adına önemli bir gelişme.

Bu plan çerçevesine bakıldığında kadim medeniyet değerlerimizi görmekteyiz.

Hayvan, mal değil can statüsünde…

Vakıf medeniyeti olan medeniyetimiz bunun örnekleriyle doludur.

Her türlü şiddete özellikle kadına yönelik şiddete karşı etkin tedbirler alınmasıyla ilgili ifadeler dikkat çekicidir. Kadına şiddet, aileye, dolayısıyla topluma şiddettir, insanlığın geleceğini karartmaktır.

Bizim medeniyetimizde kadına el kaldırılmaz

Buna erlik, adamlık denilmez.

Dinî ve millî değerler bunu asla hoş görmez.

Değerleri yaşatan kadındır. Çünkü dilin kaynağı, bizatihi kendisi kadındır.

Kadını bir eşya gören Kapitalist sistem, her türlü imhayı kadın üzerinden planlamakta, aile kurumuna saldırmakta, ekonomik, güvenlik ve siyasi krizlerle kadının dolaysıyla da toplumun akıl ve ruh sağlığını tehdit etmektedir.

Kadına şiddet: Çocuklarının elinden alınıp terörist yapılmasıdır.

Kadına şiddet: Kılık-kıyafet yasağıdır.

Kadına şiddet: Anadil yasağıdır.

Kadına şiddet: Şehirlerin bombalanıp harap edilmesidir.

Kadına şiddet: Onu, canından çok sevdiği topraklarından, yerinden, yurdundan evinden, sevdiklerinden kopartıp mülteci yapmak, terörist gibi gösterip sığındığı güvenli limanlardan kovmak, onları düşmanlaştırmayı kendine siyasi görev bilmektir.

Kadına şiddet: Zalimlere yardım etmektir.

Kadına şiddet: Namussuzluktur.

Ekonomik, siyasi, sosyal her türlü şiddet aslında kadına yöneliktir.

2004’te Kürtçe söyleme yasağının kaldırılması kadına hakkının iadesidir. Daha ceza kanunundaki düşünce ve kanaat hürriyetini kısıtlayan 141, 142 ve 163. Maddenin kaldırılması, kadına hakkının iadesidir.

Başörtüsü yasağının Kasım 2013’ten itibaren kaldırılması, kadına hakkının iadesidir.

Milletler istiklalini kadınlarla kazanıp ancak onlarla koruyabilirler.

Milli mücadeleyi de barışı da kadınlar yaptılar.

Bugün Türkiye’de inanç ve ifade hürriyetinin kahramanları da kadınlardır.

Bu mücadelede çok ağır bedeller ödediler.

Toplum üzerindeki yasakları, kadınların azim ve kararı kaldırdı.

On beş yaşındaki gencecik kızlar, Türkiye’yi dönüştürdüler; eğitim için muhacir olmayı göze aldılar, eğitim sığınmacıları oldular, sonunda da kazandılar.

Toplumsal cinnetin işareti, kadın cinayetidir.

Cehaletin göstergesidir.

Çocukları için terör örgütleriyle mücadele eden kadın Diyarbakır anaları, aslında bir milletin, neslin kurtuluş mücadelesini vermekteler. Onların mücadelesi, büyüktür, şanlıdır.

Süper Emperyalistlerin karşısında sadece kadın yürekleriyle durmaktadırlar.

Kadın, inşa eder, yaşatır.

Mevlana, Mesnevî’sinde şöyle diyor:

Gerçekten de kadınlar, akıllılara üst olurlar, bilgisizlereyse mağlup olurlar haberi…

Peygamber dedi ki: Kadın akıllılara gönül ehline adam-akıllı üst olur.

Bilgisizlerse kadınlara üst olurlar: çünkü onlar sert, pek kaba kişilerdir.

İncelik, lütuf, sevgi azdır onlarda; çünkü yaratılışlarında hayvanlık üstündür.

Sevgi, acımak, insanlık huyudur; öfkeyle istekse hayvanlık huyları.

Kadın, Tanrı ışığıdır, sevgili değil; kadın, sanki yaratıcıdır; yaratılmış değil.” (Mesnevî Şerhi, 1. Cilt, s. 440, şerh eden Abdülbaki Gölpınarlı, Millî Eğitim Basımevi, İkinci Baskı, İstanbul, 1985)

8 Mart’ı ‘Dünya Kadınlar Günü’ ilan edenlerin aynı zamanda terörü ve savaşları finanse ederek kadınların kanı ve canı üzerinden insanlığı köleleştirmeye yeltenmeleri en büyük tehlike değil midir?

Kadın: cömertliktir, fedakârlıktır, merhamettir.

Kadın: “Allah’ın emanetidir.”

Kork, Allah’tan korkmayandan!..