MİDİLLİ´DEKİ DEPREM FIRTINASI NORMAL FAYDAN DOĞRULTU ATIMLI FAYLARA SIÇRADI: İZMİR´de 7´ den BÜYÜK DEPREM RİSKİ BELİRDİ.
6 Aralık 2014 tarihinde Ege Denizi´nde Midilli Adası´nın güneyinde 5,1 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. Ana şokun ardından aynı lokasyonda büyüklüğü 4.9 ve 4.1 olan iki deprem daha meydana gelmiştir. 5.1 büyüklüğündeki depremin artçı şokları olan bu depremlerle beraber bölgede, deprem fırtınası şeklinde, büyüklükleri 4.9´ a kadar ulaşan 50 den fazla artçı deprem daha kaydedilmişti. Depremin odak mekanizma çözümü düşey atımlı normal fay depremi olduğunu gösteriyordu.
2014 yılındaki 5 ve 4,9 büyüklüğündeki depremler düşey atımlı olup magnitüdleri küçük olduğundan "doğrultu atımlı katil fayları" çalıştıramamışlardır.
12 Haziran 2017 tarihindeki 6.3 büyüklüğündeki normal fay üzerindeki düşey hareket ile başlayan deprem serisi doğrultu atımlı katil fayı çalıştırmayı başardı.
Peki, bu depremin çalışan doğrultu atımlı fayı nerede diye sorulacak olursa mevcut haritalarda doğrultu atımlı bir fay çizilmemiş, yani fayın yeri tam olarak bilinemiyor. Yunanistan ile Ege Denizi yüzünden siyasi gerginlik nedeni ile denizde yapılan sismik çalışmalar çok kısıtlı alanlar ile sınırlı kaldığı için fayların yeri de tespit edilemiyor.
Nerede olabilir derseniz Gediz grabeninin kuzey kanadının devamı (sarı fay) Ege Deniz tabanına kadar uzanıyor, açılma rejimini temsil ediyor olabilir derim. Böylece Manisa Depremleri de anlam kazanmış olur.
Doğrultu atımlı fay ise sarı faya dik doğrultudan geçen pembe faydır. Pembe fayın asıl güzergâhı biraz daha öteden beriden de geçiyor olabilir. Gerçek yeri ancak Ege deniz tabanında sismik yansıma kesitleri alındıktan sonra tam olarak belirlenebilir.
Bu gelişmeden sonra doğrultu atımlı fay hattı üzerine bir ana şok gelebilir ve büyüklüğü 7 magnitüdün üzerinde olabilir.
Bundan sonra süreç nasıl işler? Ana şok hemen mi gelir yoksa onlarca yıl bekler mi bilinemez.
Önemli olan Midilli Adası güneyindeki sismik aktivitenin artık düşey faylanmalı mekanizmadan doğrultu atımlı faylara aktarılıp bir deprem serisi halini almış olmasıdır.
Bölgedeki tektonik rejimi yüzünden güney-batıya doğru dönme hareketi ( rotasyon) nedeni ile düşey atımlı normal fay depremi meydana geliyor sonra bu çökme doğrultu atımlı faylar tarafından öteleniyor. Mekanizma böyle çalışıyor.
2017 yılının Şubat ayındaki 5 adet 5,3 Ayvacık depremlerinin magnitüdü küçük olduğu için Baba burnu açıklarındaki doğrultu atımlı fayları tetikleyip harekete geçirememişlerdi. 6,3 magnitüdlü Midilli Depremi bunu becerebildi.
Unutmadan bir şey daha söyleyeyim, önce 25 Mayıs 2014 tarihli 6,9 magnitüdlü Gökçeada Depremi, ardından geçtiğimiz Şubat ayındaki Ayvacık Depremleri ve şimdi de Midilli Depremleri bize Ege´ de kuzeyden güneye doğru deprem göçünün olduğunu söylüyor.
Bu etkinliğin bundan sonra Kuşadası Körfezi ve Gökova Körfezi depremleri şeklinde güneye doğru devam edip gitmesi beklenebilir.
