• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Büyükşehir'de BÜYÜK BAŞKAN olmak

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.10.2014, 00:00
Türkiye'nin baş döndürücü gündemi müsaade etmediği için pek konuşulmuyor ama yeni büyükşehir yasası ilçe belediyelerini işlevsiz hale getirdi.
Yeni yasa yürürlüğe girdikten sonra ilçe belediyelerinin İller Bankası'ndan aldıkları paylar yüzde 40 oranında azaldı.
Belediyelerin tek kaybı İller Bankası'ndan gelen para değil.
Ulaşım hizmetleri, haller, otoparklar, su vb. gelir getirici tüm birimler büyükşehir belediyesine geçti.
Nazilli'nin MHP'li Belediye Başkanı Haluk Alıcık boşuna, "Keşke biz hiç seçilmesiydik. Büyükşehir Belediyesi ilçelere daire başkanları atasıydı" demiyor.
İlçe belediyelerinin kasasında tek kuruş para yok.
Ankara'dan gelen parayla ancak personel maaşlarını ödeyebiliyorlar.
Yasa ellerini kollarını bağladığı için yeni kaynaklar yaratmaları da pek mümkün görünmüyor.
Tek çareleri ellerindeki malları satmak ve ayakta kalmak.
Aylardır gündemi meşgul eden Tire ve Ödemiş'teki mal satma kavgalarının özünde de bu var.
Somut bir örnekle devam edelim.
Bandırma Belediyesi 30 Mart'tan önceki 5 ayda İller Bankası'ndan toplam 16 milyon 571 lira ödenek almış.
30 Mart'tan sonraki 5 ayda ise bu para 8 milyon 456 bin liraya düşmüş.
İlçe belediyelerini isyan ettiren yasadan büyükşehir belediyeleri pek memnun.
Ne diyor Aziz Kocaoğlu hatırlayalım...
"Büyükşehir olmaktan ve sınırlarımızın büyümesinden bir şikayetimiz yok."
Niye olsun ki zaten?
Yasayla beraber İzmir'in büyükşehir sınırları içinde toplanan ve büyükşehir belediyesine aktarılan genel bütçe vergi gelirlerinden aldığı pay yüzde 5'ten yüzde 6'ya yükseldi.
Önceki uygulamada Türkiye genelinde toplanan ve nüfus esasına göre büyükşehir ilçe belediyelerine verilen yüzde 2.5'lik GBVG payı ise yüzde 4.5'e çıkarıldı.
Yasa yürürlüğe girdikten sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin gelirleri yüzde 14.65 oranında artarak 2 milyar 273 milyon 906 bin 167 liradan 2 milyar 607 milyon 133 bin 676 liraya yükseldi.
Bu rakamın üzerine ilçe belediyelerinden devralınan gelir getirici kaynakları da ekleyin; Kocaoğlu'nun keyfinin neden yerinde olduğunu daha iyi anlarsınız.
Yeri gelmişken Özel İdare'nin malları için ortalığı ayağa kaldıran Kocaoğlu'na şu soruyu sormadan geçmeyelim:
Borç içinde yüzen ve önümüzdeki 4.5 yılda da mali tabloları değişmeyecek gibi görünen ilçe belediyelerinin borçlarını üstlenmeyi düşünür müsünüz?
Aslında bu sorunun muhatabı sadece Kocaoğlu da değil.
AK Partili Ahmet Edip Uğur'un yönettiği Balıkesir Büyükşehir Belediyesi'nin gelirleri yasayla beraber yüzde 69.92 arttı.
MHP'li Cengiz Ergün tarafından yönetilen Manisa Büyükşehir Belediyesi'ndeki gelir artışı yüzde 48.07.
CHP'li Özlem Çerçioğlu'nun idaresindeki Aydın'ında yüzde 53.03.
AK Partili Osman Zolan'ın yönettiği Denizli'de yüzde 48.15.
CHP'li Osman Gürün'ün başkanlığını yaptığı Muğla Büyükşehir'de ise gelirler yüzde 96.52 oranında arttı.
Görüldüğü üzere Ege'nin büyük başkanları devasa bütçelere hükmediyor.
Anlaşıldığı üzere de içlerinden bazıları bu bütçeyi ilçe belediyeleri ile paylaşmaya yanaşmıyor...
Bunu yapmadığı gibi bir de ilçe belediyelerini para diye inim inim inletenler var.
Oysa sözde değil, özde büyük başkan olmak için biraz empati yapmak gerekiyor.
Biraz da fedakarlık...
Madem suyun başında siz oturuyorsunuz.
O halde üstlenin ilçe belediyelerinin borçlarını...

Senin zararın CHP'nin kazancı olur

Aziz Kocaoğlu'nu ne zaman dinlesem aklıma hep Türkiye'de sağ ve sol kavramlarının ters oturduğunu, CHP'nin aslında sağ bir parti olduğunu söyleyen İdris Küçükömer geliyor.
Şu ifadelerin bir sosyal demokrat belediye başkanının ağzından çıkacağına insan inanmak bile istemiyor...
"Önüme geleni bedava taşıyacağım demenin bir yararı yok.
65 yaş kartı ve engelli taşıma sistemi var. Vatandaş 'tansiyonum var, kalp hastasıyım, şekerim var' diyerek engelli raporu alıyor...
Zaten kimimizde şeker, kimimizde kalp var. Türkiye'de 50 yaş üstü herkeste sorun var...
Ulaşım sistemimiz çöküyor, ben 400 milyon lira zarar ediyorum..."
'Biri Kocaoğlu'nu durdursun' diyeceğim ama CHP içinde buna cesaret edecek kimsenin olmadığını da biliyorum.
CHP'nin elindeki en büyük belediyenin başındaki adam sıkı bir elitist.
Halka tepeden bakıyor ve hatta onu hor görüyor.
Paralel bir evrende yaşadığı için canı her isteyenin engelli raporu alabildiğine inanacak kadar hayattan kopuk.
Sonra ne olmuş belediye bedava taşımadan zarar ediyorsa..
Nerde kaldı sosyal belediyecilik ilkesi.
Tamamı dev bir kara delik haline gelen belediye şirketlerini ıslah etseniz o zararı kapatırsınız.
Ya da şişirmeye doyamadığınız kadrolara bir süre eleman alımını durdurabilirsiniz.
Her gün binlercesini alıp bedava dağıttınız yandaş gazetelerinizin sayısını azaltmayı da deneyebilirsiniz?
Gözünüz neden sadece balık istifi taşıdığınız emekliler, engelliler, şehit ve gazi yakınlarını görüyor?
AK Parti'yi iktidara taşıyan asıl dinamiğin Refah Partisi'nin 1994 yerel seçimlerinde kazandığı belediyeler olduğunu bilmiyor musunuz?
CHP uzun yıllardır İzmir'de iktidar. Sizin burada göstereceğiniz anlamlı bir başarı partinizin iktidar olması için en önemli referans olabilir.
Bırakın ulaşım işinde belediye biraz zarar etsin.İnsanlar sadece Atatürk'e ve Cumhuriyet'e bağlılıklarından dolayı değil, belediye hizmetlerinden memnun oldukları için de partinize oy versin. Kim bilir belki de sizin zararınız CHP'nin kazancı olur.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA