Yeni Asır'ın girişimleri ile toplanan "Ekonomi Zirvesi" bir kez daha gösterdi ki; bu kentin en büyük şanssızlığı kerameti kendinden menkul siyaset eşrafı...
Ankara, yıllar sonra bu kentin en önemli sorunlarından birine, bakan düzeyinde ilgi göstermiş.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ankara'da bir tek Personel Müdürü'nü bırakıp, bütün bürokratlarıyla İzmir'e gelmiş.
Başbakan'ın Yatırımlarından Sorumlu Baş Danışmanı Binali Yıldırım orada...
Böylesine önemli bir zirvede konuşulması gereken tek şey İzmir ekonomisinin sorunları olmalı değil mi?
Ne gezer...
Kocaoğlu aldı sazı eline; meşhur stat polemiğinden girdi, Özel İdare'nin mallarından çıktı...
Her zamanki gibi 'Bakanlar bana randevu vermiyor' diye sızlanmayı da ihmal etmedi.
Kocaoğlu zirvenin ruhundan ne kadar bir haberse, iş dünyası da o kadar hazırlıklıydı...
Kürsüye kim çıktıysa hamaset yapmadan, medyaya şirin gözükme kaygısı taşımadan konuştu...
Sorunun adını koydu, Ankara'dan ne istediğini somut olarak dile getirdi.
Teşvikte ki adaletsizlik öyle ya da böyle çözülür...
İzmir'deki asıl mesele iş dünyasını en az 50 yıl geriden takip eden, çözümsüzlükten beslenen, beceriksizliklerine hep Ankara'yı adres gösteren siyaset yapma anlayışı.
İşte onun çözümü yakın vadede pek mümkün görünmüyor...
Plajda işlem tamam
Bazen okuyuculardan sitem dolu mail ve telefonlar alıyorum...
Neden hep CHP'yi eleştiriyorsunuz!
Arkadaş, CHP'de o kadar çok malzeme var ki, bir gazetecinin kayıtsız kalması mümkün değil...
En son CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu'na oy istemek için kendini plajlara attı.
Şimdi gel de bu mevzu üzerine kalem oynatma...
Haber "CHP plaja indi" başlığıyla duyurulmuş medyaya...
Bir gün belki varoşlara, gecekondu semtlerine de gider Ali Engin ve ekibi...
Ama oralara inilmiyor, çıkmak gerekiyor...
Zorlanabilirler yani...