İnsan hayatında bazı olmazsa olmazlar vardır. Kızsa da darılsa da en ağır eleştirileri de yapsa vazgeçemeyeceği şeyler vardır insanoğlunun hayatında. İşte Egelilerin de olmazsa olmazlarından bir değerdir 120. yaşını kutlayan Yeni Asır Gazetesi.
Yeni Asır tarih yazar, Tarih Yeni Asır'ı yazar
1895 yılından bu yana Egelilerin hayatında ayrı bir yeri olan Yeni Asır, bir asrı aşan mazisiyle Türkiye'de tarihe adeta şahitlik eden bir kurumdur. Kurulduğu günden bugüne kadar Ege'nin güçlü sesi, güvenilen gazetesi olan Yeni Asır, zaman zaman tarih yazmıştır; zaman zaman da tarih Yeni Asır'ı yazmıştır. Tüm saldırı ve kara propagandaya inat dimdik ayakta durmaya, devletinin milletinin yanında yer almaya devam edecektir. Yaptığı haberlerle ses getirmeyi de sürdürecektir. Nice 120. yaşlara Yeni Asır!
Çiğ yiyip karnı ağrıyanlar
Bakıyorum da çapkın başkan yazımla ilgili durumdan vazife çıkaranlar bir hayli fazla. Benim görevim, gördüğümü, sezdiğimi, fark ettiğimi ortaya koymak ve yazmak. Bir gazeteci olarak kişilere karşı taarruz ya da savunma ile vazifeli değilim. Kuş uçar, at koşar, sinek vızıldar, köpek havlar; bu doğanın kuralıdır, gazeteci'de doğru bildiğini yazar. Biliyorsunuz "Herhangi bir suç işlemedim ki korku duyayım, işi eksik yapmadım ki olumsuz sonuçtan kaygılanayım." anlamında kullanılan bir söz vardır: "Çiğ yemedim ki karnım ağrısın". Yazımdan sonra karnı ağrıyan baya siyasetçi olmuş anlaşılan. Çünkü gelen telefonlarda herkes birbirinin açığını ortaya döküyordu. İsmi yazıp yazmayacağımı merak edenler... Hayır yazmıyorum çünkü kanunda yeri vardır: "Suçlu, suçu ispat edilene kadar suçsuzdur" Kendinden emin olan başkanlar gelişmeleri sessiz izlemeyi tercih ediyor, bu da böyle biline. CHP'lilere tavsiyem çapkın başkanın kimliğinden çok birbirlerini ispiyonlaşanları içinizde sorgulayın.
Sart'a turist neden gelsin?
Ege Bölgesi'nde yaşayıp da Sart Harabeleri'ni bilmeyen yoktur sanırım. Tarihte paranın basıldığı ilk yer olarak bilinen Sart, en azından Efes Harabeleri kadar değerli tarihi eserleri de bünyesinde barındırır ama nedense turizmden yeterli derecede pay sahibi olamamıştır. Geçtiğimiz günlerde Salihli Belediye Başkan Yardımcısı arkadaşım Mahmut Süreyya Karaoğlu ile bir çay içme fırsatım oldu. Söz döndü dolaştı Sart'a geldi. Karaoğlu'nun anlattığı olayı size aktarayım: Karaoğlu'nu ziyarete gelen dostları Sart'ı görmek istemiş. O da onları kırmamış ve götürmüş. Girişte adam başı 7.5 TL ödeyerek girmişler. Misafirlerden bir tanesi tuvalet ihtiyacını gidermek istemiş. Tabi ki tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra el temizliğini yapmak için sıvı sabun aramış bulamamış, görevlilere sormuş, onlardan da olumsuz cevap alınca oldukça şaşırmış. Şimdi sıvı sabunu dahi olmayan bir tuvaleti olan, giriş ücreti oldukça da yüksek olan Sart Harabeleri'ne turistler neden gelsin?
GÜNÜN SÖZÜ
Kırk küpü yerden göğe dizseler, ortadan birini çekeler, var sen seyreyle gümbürtüyü.
(Yunus Emre)