• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
’Arkadaş’tan geriye şimdi ne kaldı ki! HÜROL DAĞDELEN

'Arkadaş'tan geriye şimdi ne kaldı ki!

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.04.2014, 00:00
Bir kıvılcım düşer önce, büyür yavaş yavaş
Bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş
Dolduramaz boşluğunu ne ana, ne gardaş
Bu en güzel, bu en sıcak duygudur arkadaş.
....
Bu dizeler, Türk müzik tarihinin en güzel şarkılarından 'Arkadaş'ın ilk kıtası...
70'lı yılların ateşiyle örülen gençliğimin, en yüreğime dokunan şarkısıydı Arkadaş...
Melike Demirağ'ın o duyarlı yorumuyla, insanlığa kazandırdığı şarkı, o dönemin hızlı solcusu Şanar Yurdatapan'ın bestesiydi.
Plaklarda kalmadı, filmlere konu oldu, Yılmaz Güney'in en önemli filmlerinden birini oluşturdu.
Şarkı çok güzeldi, yorumda... En önemlisi arkadaşlık duygusunun, birlikte düşünmenin, desteğin, hoşgörünün, özverinin tarifiydi arkadaş...
"Dolduramaz boşluğunu ne ana, ne gardaş" dizesi, bunun güçlü bir yorumuydu bence...
70'li yıllarda önemliydi arkadaşlık, dayanışmanın ruhuydu; fedakarlıktı, hatta ölmekti uğruna...
80'li yıllarda da öyle... O dönemde belki çok tezatlar yaşandı ama insanların tutunacakları dalıydı "Arkadaş"...
Tıpkı şarkısı gibi; güçlü, yürekli, dostça...
****
Televizyonun en güzel dizilerinden, Türkiye'nin çalkantılı bir dönemini konu alan Seksenler'in, 100. gösterimi onuruna düzenlenen gecenin final şarkısıydı "Arkadaş"...
Tüylerimi diken diken eden, beni o yıllara götüren, şimdi daha çok maddiyata yenik düşen güçlü duyguları, arkadaşlıkları hatırlattı bana...
Sadece o şarkı mı?
Ersan Erdura'nın, sanatçı kimliğiyle özdeşleşen şarkısı "Gözlerin" gibi artık anılarda yerini alan pek çok şarkıyı yorumladı Seksenler'in oyuncuları...
Hepsi de birbirinden yetenekli, coşkulu, özlem doluydu. Çoğu o yılları yaşamıştı bizler gibi... Şarkıları söylerken yüreklerinde hissettiler, gerek solist olarak, gerekse koro olarak unutulmaz "Seksenler" bir Seksenler akşamı yaşattılar bizlere...
***
Seksenler, bu ülke inrsanı için, hem bir umudun çöküşü hem de yeniden doğuşun simgesidir... Çok acılar çekildi, gençlik yıldırma ve ezme politikasıyla ölümle sonuçlanan işkenceler gördü, dramlar yaşadı.
Ağır bir sınavdan geçti ülke... En büyük zararı da "fikir özgürlüğü" gördü. Bugün Türkiye hala ağır bir "düşünce hürriyeti" sorunu yaşıyorsa, bu o yılların, yani 12 Eylül darbesinin ağır sonuçlarının eseridir.
Toplumun tutanacağı tek dalı vardı; şarkılar... İşte o eserlerle avunduk, silkelendik, başkaldırdık...
Sezen Aksu örneğin, Seksenler'in parlayan yıldızıdır. Onun, "Arkadaş" gibi, insana dönük yüzleşmesi olmuştur her bir şarkısı...
Gençliği sürüklemiştir, acıları hafifletmiştir.
***
O yılların "Arkadaş" tutkusu, bugün var mı, doğrusu tartışalacak bir soru... O yılları yaşayanlar bilir, arkadaşlık çok büyük değerdi.
Bugün kimi zaman bir bütünleşme olsa da, hala bir şeyler eksik gibi...
Teknoloji çağının ilahı bilgisayar ve onun doğurduğu internet, arkadaşın o güçlü birlikteliğini kopartmış gibi sanki...
İşte o yüzden tadı yok, güveni sanki geleceğin...
Umarım hatadan döner ve "bireysel bencillik" yerine "güçlü birlikteliğe" yelken açar insanlık...
Bir gün mutlaka.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA