Ne iştahı baskılamak, ne yeni bir yeme-içme düzenine alışmak... Uzmanlara göre, diyet yaparken kişiyi en çok yakın çevresi zorluyor. "Bir kereden bir şey olmaz", "Tadına baksaydın bari" gibi dışardan gelebilecek her türlü saldırıya! hazırlıklı olmalısınız
Diyet yapmaya karar verdiniz ya da bir süredir diyettesiniz. Bir zamanlar, yani "kilolu ve kaygısız" günlerinizde sınırsızca tüketebildiğiniz çikolata, dondurma, pasta, börek, baklava... Hepsine veda ettiniz. Bir zamanlar yüzüne bakmadığınız sebze ve meyveleri artık "büyük bir sevgi ve minnet duygusuyla" yiyorsunuz ve bu değişim için kendi kendinize "Vay be, zoru başardım" diyorsunuz... Ama yanılıyorsunuz! Anneniz, eşiniz, hatta en yakın arkadaşınız saldırıya geçmek üzere.
Bu yolda sizi türlü tuzaklar ve zorlu sınavlar bekliyor. Bir yakınınız "Ölümü gör, ye bunu" derken, diğerleri diyetisyen kesilip kafanızı karıştıran yorumlar yapacak. Peki pes mi edeceksiniz? Elbette hayır. Diyetisyen Gizem Tutar, diyet esnasında çevreden gelebilecek tuzaklar ve korunma yolları hakkında önemli taktikler veriyor:
Bu yolda yaşayabileceklerinizi az çok siz de tahmin ediyorsunuz ve belki de bu yüzden "Diyet yapıyorum" demekten bile ödünüz kopuyor. Sosyal baskı diyet yapan herkesi etkileyen önemli bir faktör. Oysa diyet programınızın başarısı büyük oranda moral ve motivasyonunuza bağlı. Bu nedenle tüm korkularınızı rafa kaldırın ve sürece odaklanın.
"Yolun çok uzun"
İşte göğüslemeniz gereken en sıkı darbelerden biri! Fazla kilolarınızı bir gecede almadığınız gibi, bir günde veremeyeceğiniz de ortada. Çevrenizdekiler, yolunuzun uzun olduğunu sürekli hatırlatıyorsa ve bu durum sinirinizi bozuyorsa, hayatta hiçbir şeyin bir günde elde edilmediğini onlara hatırlatın.
"Bu hafta kaç kilo verdin"
Kilo vermenizin yavaşladığı haftalarda bu soruyu duymak sinirlerinizi bozabilir. "Gayet iyi gidiyor" gibi bir cevap, bu soruları durdurabilir. Eğer bu da çözüm getirmiyorsa, sayılara takılmadığınızı söyleyebilirsiniz.
"Bir kereden bir şey olmaz"
Eğer bu sözle sıkça karşılaşıyorsanız, karşınızdakine günde kaç defa bu sözü duyduğunuzdan bahsedin. Bazen de süreçle dalga geçmek, onu kolayca atlatmanın en kolay yollarından biri olacaktır.
"Ölümü gör, bir lokma al"
Genellikle akrabalar tarafından söylenen iyi niyetli bu cümle karşısında "Fazla kiloların ve fazla yağ oranının kronik hastalıklara sebep olduğundan ve bundan kaynaklı ölüm oranının dünyada ne kadar arttırdığından" uzun uzun bahsedebilirsiniz!
"Sen iyisin böyle"
Bu süreçte duyabileceğiniz en az can sıkıcı cümle bu olsa gerek. Ne de olsa içinde bir miktar kompliman var! Böyle durumlarda, bardağın dolu tarafını görmenizi öneririm. Sadece teşekkür edip sessiz kalmak da yeterli cevap olacaktır.
"Fazla zayıflama, hasta olursun"
Sağlıklı bir beslenme programı ile kilo veriyorsanız ve kontrollerinizi aksatmıyorsanız, hasta olmanız için hiçbir sebep yok. Böyle durumlarda yapmanız gereken, endişelenmek yerine herkesi aynı anda mutlu edemeyeceğinizi düşünmek olmalı.