Bir taraftan Avrupa Merkez Bankası, para politikasını daha da gevşetmeye çalışıyor, diğer taraftan FED sabırlı olmayı sürdüreceğiz diyor, yine de piyasaların üzerine çökmüş tedirgin hava bir türlü dağılmıyor. Bir nevi piyasa aktörleri ıslık çalmayı sürdürüyorlar, mezarlık yanından geçer gibi. Korkuyorlar ama pek çaktırmak istemiyorlar. Ne de olsa piyasaların büyüsü bir süre daha bozulmamalı...
FED ile başlayalım, ardından TCMB'nin olası olağanüstü toplantısına geçelim.
Federal Açık Piyasa Komitesi bir yıllık başkanları Yellen ile geçen yılın başından Ocak toplantısına kadar neredeyse değişmeyen tespitleri yapıyorlar. Ekonomik faaliyetler ılımlı seyrini koruyor. Enflasyon, uzun vadeli yüzde 2'lik hedefin oldukça altında, işsizlik oranı dolayısıyla atıl işgücü azalıyor. Son tutanakta enflasyonla ilgili vurgular Aralık toplantısı ile hemen hemen örtüşüyor. Birkaç aydır enflasyonda görülen düşüş üzerinde enerji fiyatlarının etkisi yadsınamaz. Bu bağlamda petrol fiyatları düşük seviyelerini korursa enflasyon da yükselmez. Çünkü yüzde 1.5'in altında kalan enflasyon oranının nedenleri içinde iç talep yer almıyor. Dolayısıyla enflasyonun geleceği bir yerde petrol fiyatlarına bağlı. Küresel büyüme hızlanır, petrole olan talep de beraberinde artarsa Amerika'da enflasyon ivmelenir. Bu gerçeğin altını özellikle çizme nedenim, FED'in faiz artırımına başlama tarihi ile ilgili öngörü yaparken rehavete kapılmamanızı sağlamak.
FED ILIMLI
FED sıfır seviyelerindeki faizle yola devam kararını oybirliği ile aldı. Zira bu yıl komitede şahinlerin azalması ile güvercinler arttı. Yani piyasa dostu, ılımlı diyebileceğimiz üyeler geldi göreve. Sonuç olarak FED, Şubat'ta toplantısı olmadığı için, Mart ayında da benzer kararları alacak ve yılın yarısına kadar piyasaları tedirgin etmeyecek.
Ama ilginç olan şu.
FED faiz artırmıyor sıfır seviyelerini koruyor, sabırlı tavrını sürdürüyor. Güzel... Peki neden dolar değer kazanıyor?
Aslında ilginç değil ve sorunun yanıtı da oldukça net. Merkez Bankası Başkanı, salı günü yılın ilk enflasyon raporunu kamuoyuna açıklarken iki kritik bilgi verdi. Birincisi, 45 yılın en düşük enflasyonunu görebiliriz. Bu arada önümüzdeki hafta salı günü TÜİK Ocak enflasyon oranlarını açıklayacak. Yani rekor düşük faiz oranını duyacağız önümüzdeki hafta başlarında. İkincisi enflasyon duyurusunun hemen akabinde çarşamba günü Para Politikası Kurulu olağanüstü toplanabilir. Tabii faiz indirimi için.
KENDİ MARJINI DARALTTI
Merkez Bankası'nın hem faiz koridorunun üst bandında hem de politika faiz oranında yapacağı kayda değer faiz indirimi hiç kuşkusuz TL'nin değer yitirmesi, dolar gibi diğer ana para birimlerinin değer kazanması anlamına gelecek. İşte bu yüzden piyasa aktörleri çizdiğimiz bu resmi okuyarak şimdiden fiyatlama yapıyorlar. TL getirileri düşeceğinden, TL'den çıkıp dolarda pozisyon alıyorlar.
Merkez Bankası'nın verdiği bu ip uçları bir yerde faiz indirimi için açtığı marjı daraltmış oldu. Bu yüzden doların 2.40'ları aştığı bir seviyeden giriş yapmak konusunda dikkatli olmanızı naçizane öneriyorum.