Müzik kariyerimin başladığı yıl tanımıştım Güven Aydın'ı İzmir'de. Orkestrasıyla Göztepe'deki Mehmet Ali Restoran'da müzik yapıyordu. İstanbul'dan gelmişlerdi. O yıl İzmir'in en ünlü pavyonu Numune Pavyon'da da çalışmışlardı... Onları dinlemekten çok zevk alır enternasyonal repertuvarlarına bayılırdım. Yeni Asır'da daha yeni yazmaya başladığım dönemlerdi ve bir kaç kez röportajlarını yapmıştım... Kendi adını taşıyan orkestrasında piyano çalıp şarkı söylüyordu.
1965 yılında Sputnik-6 orkestramızla onun da jüri üyesi olduğu bir amatör orkestralar yarışmasında yarışmıştık... O jüride Güven abiyle birlikte Şekür Ertüzün de, Necdet Güngör de, Mehmet Ceyhan da vardılar. 50 yıl öncesinden söz ediyorum. İzmir Güven Aydın'ı çok sevmişti. Bir kaç sezon gelip İzmir'de müzik yaptıklarını hatırlıyorum...
***
Yerli Orkestraların adım atamadığı bir dönemde İstanbul Hilton Oteli'nde de çalıştılar. Uzun yıllar görüşemedik. TRT sanatçısıydı ve oradan emekli oldu. Eşi Neşe Aydın'ın da şarkı söylediğini duymuştum. Hatta bir plakları da vardı. İki kızları oldu. Ebru ve Pelin... İkisi de ailenin geleneğini devam ettirip şarkıcı oldular.
***
Ebru bir ara Tarkan'a sonra da Zerrin Özer'e vokal yaptı. 1998'de ilk solo albümünü yayınladı. 2011'de klasik müzik yapımcısı Eren Yağmuroğlu'yla Las Vegas'ta evlendi. Şu anda müzik yapıp yapmadığını bilmiyorum. Ama Güven abi bir kaç yıl öncesine kadar tek başına çalıp söylüyordu. Bir ara Kadıköy yakasında, sonra da Dedeman Otel'in Roof'unda söyledi ama onu İzmir'den sonra dinleme şansım hiç olmadı... Çok nadir de olsa karşılaştığımızda hemen İzmir anılarını paylaşırdık.
***
Geçen hafta Salim Dündar'dan çok hasta olduğunu öğrendim. "Acaba bir telefon etsem hatırını sorsam mı" derken ölüm haberini aldım. Anılarımda capcanlı duran biri daha bu dünyadan göçtü... Benden 10 yaş büyüktü. Üsküdar doğumluydu. Müzik aşkı uğruna, delikanlılık yıllarında eve alınmadığı zamanlar Yoğurtçu Parkı'nda banklarda sabahladığını anlatırdı... Müzik aleminin ve yakınlarının başı sağolsun...
KUTLAMALARA DEVAM
20 Ağustos'ta Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda 5 bine yakın seyirci önünde gerçekleştirdiğimiz 50'inci sanat yılı konserim gelenleri ve geceyi benimle paylaşan sanatçıları çok mutlu etti.
"Söz ve Müzik: Ali Kocatepe" konseptini bir yıl boyunca 2015'in 20 Ağustos'una kadar farklı şovlarla devam ettirmeye karar verdik...
Bundan sonraki durağımız 25 Aralık'ta Zorlu Center'ın o muhteşem konser salonu...
Broadway'in göz kamaştıran müzikallerinin sergilendiği o büyüleyici
salonda ben ve arkadaşlarım çok özel bir gösteriyle sevdiklerimizle bir
kez daha buluşma fırsatı yakalayacağız.
Sürprizler gerçekten gelenleri şaşırtacak. Şimdiden Ege'li dostlarıma ve sevenlerime de duyurmak istedim...
AYSUN'UN ALBÜMÜNE NE OLDU?
Bir yıl emek verdiğimiz ve kayıtları bitirip mix aşamasına geldiğimiz Aysun'un albümünü çöpe attık. Kayıtlardaki hatalar prodüksiyonu bitirdikten sonra ortaya çıkınca konsepti yeni bir aranjör ve müzisyenlerle yeniden ele aldık, yeni bir stüdyoya taşındık. Sıkı bir çalışmayla bir aya kadar bitirmeyi umuyoruz. Moral bozukluğunu bir kenara atıp genç arkadaşlarımızın desteğiyle çok iyi bir sonuç çıkaracağımıza inanıyorum.
Shakespeare'in bir sözü kulağımda küpedir: "Bazı yıkılışlar, daha parlak kalkışların teşvikçisidir" der.
Bilge kişilerden bir söz daha: "Zorluklar hayatımızın bileği taşıdır. Biz onlara sürtüne sürtüne keskinleşiriz."
Aysun'la birlikte öyle bir bilendik ki...
Bu kez aksilik yaşamayacağız...