Zam kararının yanında burs ücretlerinin artırılacağına ilişkin herhangi bir karar alınmaması iktidarın öğrenciye bakışının ticari olduğunu göstermektedir. Yurt ücreti zammının %20 olduğu ortamda iktidarın işçilere %8 memurlara ise %4 zam teklif etmesi enflasyon oranlarını işine geldiği gibi yorumladığını ve çifte standart uyguladığını göstermektedir.Aynı anda 3 üniversite öğrencisi okutan çiftçi bir ailenin çocuğu olarak ve KYK yurtlarında 4 yıl kalmış biri olarak söz konusu yurtların ne kadar önemli ve devletin hassas noktası olduğunu bilenlerdenim. Bu hatalı karardan derhal dönülmelidir. Aksi durumda sonuçlarının yıllar sonra ortaya çıkacağını ve telafi edilemeyecek sonuçlar doğuracağını yakın tarihimizden bilmekteyiz.

 KENDİ HATALARI İLE DÜŞTÜKLERİ KRİZİN FATURASI ÖĞRENCİYE ÖDETİLEMEZ

 Üniversite yıllarında sıkça duyduğum birkaç cümle vardı. “KYK yurt kirasını yatırsam rahatlarım, en azından kafamı sokacak sıcak bir yerim olur.”, “Cebimde param olmasa da olur, yurdun yemekleri bana yeter” Üniversite hayatım, arkadaşlarımdan bu cümleleri duymakla geçti. Çünkü o arkadaşlarım cemaat yurtlarında kalmayı tercih etmemişlerdi. İktidar da FETÖ gibi örgütlerle samimi bir şekilde mücadele etmek istiyorsa öğrencilerin devlet yurtlarında kalmasını teşvik etmelidir.

 YURTKUR BÜYÜK BİR AİLE DEĞİL MİYDİ?

 KYK yurtları ile alakalı üniversite yıllarından aklımda kalan bir cümle daha var. “BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ” Cümleden de öte bir slogandı. YURTKUR’un aile vurgusu yaptığı akıllarda kalan slogan. Peki aile üyesine müşteri gözüyle bakmak olur mu? Devlet yurtlarını şirket, öğrenciyi ise müşteri gören zihniyet terk edilmeli. Kendi hataları ile düştükleri krizin faturası öğrenciye ödetilmemeli. Aksi takdirde eğitimin önemsendiği ve terörle mücadele edildiği iddiaları, iddiadan öteye gitmeyecektir.