Bal üreten kişilerin sayısının arttığı söyleyen Yazıcı tüketiciye önemli uyarılarda bulundu. Yazıcı tüketicinin bal da şeker ya da başka maddeler olmadığından emin olması için tahlil raporlarına önem vermesi gerektiğini söyledi. Yazıcı; “ Vızır bal şerbet değil baldır. Vızır bal; inanç, doğrulukla kaliteyi oluşturmuştur. Yüzde yüz natüreldir. Arıda bal diğer maharetlerinin yanında saman hükmündedir. Arının sütü, poleni, arı zehri.  Ama en önemlisi de propolisdir” dedi.

Kanser Hücrelerini İstisnasız Temizler

Yazıcı yaptığı açıklamada; “Bu konuları tüketici bilmez. Hatta tüketici balın gerçekliğini de bilemez. Öyle akışından, yanışından, tadından bilemez. Bildiğini sansa da bilemez. Mesela Arıda propolis hastalarda kanserli hücrelerin tümünü istisnasız temizler. Bütün bunları yaparken de temiz hücrelere hiç bir zararı olmamaktadır. Mesela arılar kendi kovanlarını bu propolisle izole ederler.
Bir hasta bana geldi. Bağırsak kanseriydi. Kemoterapi alması gerekiyordu. Biliyorsunuz kimyasal tedavi esnasında sağlam hücreler de zarar görüyor. Ben de ona, 'Kemoterapi alma,  ben sana bir karışım yapayım faydasını görmezsen alırsın dedim.' O da, 'Olsun dedi.' Karışımı aldı. Bir hafta sonra doktoruna kontrole gitti. Doktor şaşırmıştı. 'Kemoterapiye artık lüzum kalmadı' demiş ve hastaneden taburcu olmuş. Bana anlattığı bu. 

Bizim Balı Şeker Hastaları Da Yiyebilir

Dediğim gibi balın gerçek olup olmadığı analiz yapılmadan anlaşılmaz. Biz Vızır balın analizlerini Ege Üniversitesinde yaptırıyoruz. Bizde her şey ilme uygundur. Balda propolis en fazla bin 200 civarındadır. Bizim balın bu oranı 920 civarındadır.  Mesela yasal olarak balda yüzde 7 civarında şeker olabilir deniliyor. Ben bunu kabul etmiyorum. Balda niçin şeker olsun. Bizim balda şeker oranı sıfırdır.

Şeker hastalarımız hiç korkmadan günde bir çorba kaşığı bal yiyebilirler. Özellikle ılık suya aç karına karıştırarak içsinler her yönüyle faydalarını göreceklerdir. Mesela Kestane balı, astım bronşite ve kansere en iyi ilaçtır. Çiçek balı ise, vücudun genelini besler. Bu arada, arılarımız suni gübreden ve ekolojik dengenin bozulmasından baz istasyonlarının da etkisiyle ölüyorlar...
Bu sadece arıların ölmesi değil, dünyanın da sonun gelmekte olduğunun bir haberidir.
O bakımdan Bu mucize canlılar ölmesin” diye konuştu. 
 

Editör: TE Bilisim