Ali Budak-Hükümet, et fiyatlarını düşürmek için karkas et ithalatına başlamıştı. Kuşbaşı ve kıymanın fiyatı düşerken diğer et ve sakatat gruplarının ise fiyatları arttı. Dana ciğer fiyatlarının market ve kasaplarda 45 liraya kadar çıkmasının nedeni olarak ise ithal etten dolayı hayvan kesiminin azalması gösteriliyor.Türkiye'nin yurtdışından karkas et ithalatıyla ülkede hayvan kesimi azaldı. Azalan hayvan kesimi ise sakatat ihtiyacı doğurdu. Kış aylarında sakatata olan yoğun ilgi ise az olan sakatatın fiyatlarını yükseltti.

Rekabet etmek için fiyatlar yükseldi

İthal etin karkas olarak gelmesi nedeniyle ülkedeki hayvan kesimlerinde düşüş yaşandığını ifade eden Yücelmiş, şöyle devam etti: Düşüşten dolayı da sakatat azaldı. 2 lira zam gelme nedeni de bundan kaynaklandı. Ancak marketlerde ve kasaplarda fiyatların fazla olma nedeni kendi hayvanlarını kesmeleri ve maliyetlerini kurtarmaya çalışmalarından kaynaklı. İthal et de kasap ve marketleri vurdu. Özellikle kuşbaşı ve kıymada rekabet etmek için fiyatları aşağı çeken marketler ciğer gibi sakatat ürünlerinde ve diğer et ürünlerinde artış yaptı. Bunun nedeni ise rekabet edebilmek. Ancak kasaplar 36 liraya mal ettiği kuşbaşıyı 34 liraya satamaz. Üstüne yüzde 20 kar oranı koymalıyız ki kazanabilelim. Maliyetimizin altında satışı nasıl yapalım? 2 market zincirine bu ithal et ve kıymanın satış hakkının verilmesi ise diğer marketleri rekabet etmek için bu tür bir mücadeleye itti. Bu süreç böyle devam edemez.

Tarım ve hayvancılık politikası şart!

Sayın Bakan'ın ithal ete karşı olduğunu açıklamasına rağmen herhangi bir çözüm geliştirilmemesine dikkat çeken Yücelmiş, 'Ülkemizde tarım ve hayvancılık politikasının bir an evvel hayata geçirilmesi şart. Başka türlü bir çıkış yolu yok. Çünkü her yıl aynı şeyleri yaşıyoruz. Sürekli söylemekten dilimizde tüy bitti. Türkiye açısından hayvancılık ve tarım en önemli konu. İthalata dayalı bir hayvancılık ve tarım politikasının sonu yok. 80 milyon ülkede 35-40 lira olan kırmızı etin fiyatı Yunanistan ve Gürcistan'da 15-20 lira arası, düşünebiliyor musunuz? Buradaki tersliğe son vermek zorundayız. Politikalarımızı geliştirmek zorundayız. Dünyada sürekli olarak en önemli sanayinin tarım olduğu dile getiriliyor. İlerleyen zamanlarda yiyecek bir şey bulamadığınızda ne yapacaksınız? Sürekli ithalat çözüm mü? Kendiniz üretmedikten sonra ilerleyen zamanlarda ne gibi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağımızı da bilemeyiz. Bu soruna çözüm üretmek mecburiyetindeyiz' diye konuştu.

'Devlet, kasapla rekabet ediyor'

Türkiye'nin karkas et ithal etmesi nedeniyle sakatat fiyatlarının arttığını söyleyen İzmir Ticaret Borsası Başkan Yarımcısı Bülent Arman, sözlerini şöyle sürdürdü: Ülke olarak yurtdışından karkas et ithal etmemiz nedeniyle ülkede hayvan kesimi azaldı. Bu da sakatat fiyatlarını yükseltti. Çünkü az kesim az sakatat ve az derinin çıkmasına neden oluyor. Ülkede de deri ve sakatat sorunu yaşıyoruz. Ancak bu kış aylarında çok artan sakatat tüketiminden de kaynaklanıyor. Talep arttıkça da piyasada az bulunuyor ve fiyat yükseliyor. Sadece 2 markette kuşbaşı ve kıymanın uygun fiyata satılması et fiyatlarını istenilen seviyeye çekmedi. İthalat bugün dursun fiyatlar daha da artar. Sadece 2 markete böyle bir hak verilmesi ise öncelikle kasaplara zarar veriyor. Kasaplar devletle rekabet eder hale geldi. Bu mümkün mü? Değil. Kasapların devletle rekabet ediyor olması da özel sektörü yaralayıcı bir durum.

'Öncelikle politikamız olmalı'

Dünyanın tarıma daha çok önem verdiğini ve tarım politikalarıyla sürekli üreticileri desteklediğine işaret eden Arman, 'Doğru olanı üreticiyi desteklemek. Türkiye'nin bir politika belirlemesi ve uzun vadede de bunu sürdürmesi gerekir. Bugünden yarına geçerli olacak bir şey değil. 5-10 yıllık bir politikayla sağlanabilir. Ancak Türkiye'nin bu yönde ortaya koyduğu bir politikası yok. Şahit olmadım. Sürekli bu alanda olması gereken politikayı söylüyoruz ama hiç öyle bir politikayla da karşılaşmadık. Ülkede hedeflerin belirlenmesi ve ona göre adımlar atılmalı' ifadelerini kullandı. N Ali Budak