Yaz aylarına girilmesi ile beraber, Kahramanmaraş İtfaiyesi’nin anız yangınlarıyla yoğun mesaisi yeniden başladı.

Her gün 10’un üzerinde anız yangınına müdahale eden itfaiyeciler bundan, şehrin dört bir yanından gelen anız yangınlarına personelin neredeyse tamamının görevlendirilmesi sebebiyle, eş zamanlı meydana gelebilecek olası ev veya iş yeri yangınları önemli risk taşıyor.

23 Haziran 2017’de, saat 10:00 sıralarında İtfaiye ekiplerine gelen ihbar neticesinde İstasyon Mahallesine giden ekipler, Otogar karşısındaki iki tekstil fabrikası arasında yer alan arazide çıkarılan anız yangınına birkaç dakika içinde müdahale ederek, fabrikalara sıçramasını engelledi.

Arazide ki soğutma çalışmasından sonra merkeze dönüşe geçen İtfaiye ekiplerine başka bir anız yangını ihbarı geldi.

Sümer Mahallesindeki anız yangını için ekipler hemen olay yerine ulaştı. Yerleşim yerlerine çok yakın bir arazide meydana gelen anız yangınını söndürmek için uğraşan İtfaiye ekipleri, yangını yerleşim yerlerine ulaşmadan zamanında müdahale ederek kontrol altına aldı.

Yaz aylarında müdahale edilen günlük anız yangını sayısının 50’yi geçtiğini belirten İtfaiye Dairesi Başkanı Cahit Küçükönder, anız yakmanın suç olduğunu, her tarlada topraktaki milyonlarca küçük canlınınacı çektirilerek katledildiğini, toprağınbereketsizleştirildiğini ve eko sisteme büyük zarar verildiğini belirterek, BüyükşehirBelediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı olarak, bu konuda 20.000 broşür bastırdıklarını ve bunları çiftçilere dağıtmaya başladıklarını açıkladı.

Cahit Küçükönder açıklamanın devamında, ‘’Anız yangını sonrası, toprakta 5 cm kalınlığında katrana benzer siyah bir tabaka oluşmaktadır. Toprağı havalandıran, tozlaşmayı sağlayan ve bir çok faydası bulunan solucan, karınca, böcek türlerinin nesli tükenmektedir. Anız yakılan tarlada artık organik tarım yapılamamaktadır. Anız yakarak toprağı çöl kumuna çeviren çiftçiler, solucan gübresi ve benzeri çeşitli suni gübreler kullanarak doğal olmayan bir üretim yapmaktadırlar. Anız yangınları sonrası verim kalitesi büyük oranda düşen toprakların eski haline gelmesi imkansızlaşmaktadır. Bunların hepsinden önemlisi ise, toprağın üstünde ve altında yaşayan farklı türdeki milyonlarca canlıyı acı çektirerek öldürmek, adeta cenneti cehenneme çevirmektir, haramdır ve büyük günahtır’’ dedi.

Editör: Haber Merkezi