Bugün Türk Hava Kurumu (THK) nun 92. Kuruluş yıldönümü. 16 Şubat 1925 de “Türkiye Tayyare Cemiyeti” adıyla kuruldu ve 1935 yılında da şimdiki adını aldı. Kuruluşuna “İstikbal Göklerdedir” diyen Atatürk önderlik etmiştir.

          Amaç sivil havacılığın oluşması ve aynı zamanda askeri havacılığı da desteklemekti. Finansmanı için genel bütçeden hiç pay ayrılmadı. En başta Atatürk, yazdığı büyük Nutuk’un tüm gelirini kuruma bağışladı. Kurban derisi, fitre, zekat toplama işi, aidatlar, pul satışı ile geliri arttı ve parasal yönden güçlendi.

          Çalışma alanı genişledi. Türk gençlerine havacılık konusunda eğitim veren, çalışma alanları açan, malzeme sağlayan diğer kurumları hizmete girdi. Uçuş Okulu, Paraşütçülük Okulu, Planör Okulu, Model Uçak Okulu bunlar arasındadır.

Ayrıca tarım ilaçlama filosu, tarım ürünlerine zarar veren haşerelere, sivrisinek ve çekirge gibi böceklere karşı üreticilere yardımcı olmayı amaçlıyordu.

          Kurumun il ve ilçelerdeki taşra örgütleriyle bölge halkına yararlı olarak etki alanını genişletti. Daha sonraları kurban derisi, fite ve zekat gelirleri Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu gibi sosyal yardım kurumlarıyla paylaşır oldu.

          Planör, sağlık ve nakliye uçakları Etimesgut’ta 1944 yılında üretime geçen fabrikasında yapıldı. İlk motor fabrikası Gazi Orman Çiftliği’nde kuruldu. 1951 yılına kadar çalışmalarını sürdürdü, aynı yıl Makine Kimya Endüstrisine devredildi.

          1974 Kıbrıs Barış Harekatında THK’nın yetiştirdiği paraşütçü gençler görev aldı. Uluslararası yarışmalarda ülkemizi temsil ettiler. Kurum aynı tür etkinliklerin organizasyonlarında ev sahipliği yaptı.

          Bunları dışında çeşitli alanlarda hizmet veren sekiz tane ticari kuruluşunun başarıları bazılarını rahatsız etti. İlk darbeyi muhafazakar kesimden yedi. Özellikle kurban derilerinin bağışı konusunda bu çevreler THK’yı hedef aldı. Yeni uygulamalarla kurumun gelirleri düştü.

          İki yıl önce yaşanan yolsuzluk ve rüşvet skandalları krize yol açtı. Eski Başkan ve oğlunun bulunduğu bazı isimler tutuklandı. Daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yargı süreci devam ediyor.

          Yapılan suçlamalar arasında; Şirketler adına bankalardan 800 milyon lira çekildiği, karşılığında kurumun mallarının ipotek edildiği, yakınlarına çıkar sağladığı ve görevi kötüye kullanma ve rüşvet var.

          Borçlar ödenmeyince alacaklılar kurumu icraya verdi ve gelirlerine el koydu. Geçenlerde Cumhurbaşkanını ziyaret eden yeni Başkan Kürşat Atılgan faizleriyle birlikte 1 milyar lirayı bulan borçtan kurtulmak için yardım istedi. Çözüm olarak borçlarını kamu bankalarının üstlenmesini ve yüksek faiz yükünün kaldırılmasını gösterdi.

          Atılgan’ın bir diğer uğraşı da İstanbul Laleli’de ki beş yıldızlı otel ve AVM den oluşan tarihi tesis. Eski Başkan Osman Yıldırım’ın  yönetim kurulundan yetki almadan ve tüzüğe aykırı olarak değerinin çok altında, 2055 yılına kadar kira sözleşmesi yaptığı İşletmeci ile davalık oldu. Sadece 13 dükkanın kirasının, tüm tesisin kiralanan bedelin üstünde olduğu iddia ediliyor.

          Atatürk’ün mirası olan bu güzide kuruluşun kısa sürede düzlüğe çıkmasını umuyor ve diliyoruz.