Ahmet Külekçi

Ahmet Külekçi

İstanbul seçimleri ve sonrası

Öncelikle  İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerini açık ara farkla kazanan Trabzonlu hemşerimiz Ekrem İmamoğlu’nu tebrik ediyor yeni dönemde kendisine başarılar diliyorum
İstanbul’da kazanan demokrasi olmuştur.
İstanbul’da kazanan milletin iradesidir.
Ülkemiz önemli bir sınavı başarı ile geçmiş dünyanın gözbebeği konumundaki İstanbul’da seçimler güvenli ve huzurlu bir şekilde tamamlanmıştır.
Bundan sonraki süreç İstanbul’da yaşayan milyonlarca vatandaşımızın beklentilerine yönelik olacaktır.
Kentleşme-işsizlik-aş-iş-ekmek sorunu, yeşil alan, trafik, göçmen konusu gibi bir çok sorunun çözümü noktasında somut adımlar atılmalı.
Birlik ve beraberlik içinde İstanbul’a hizmet edilmeli.
AK Parti hükümetleri döneminde başta ulaşım sorunun çözümü noktasında olmak üzere İstanbul’a çok önemli yatırımlar yapıldı.
Kimse bunları inkar etmemeli.
İstanbul başka kentlere benzemez. Sorunları noktasında çözüm üretmek öyle herkesin işi değil.
İşte tam bu noktada Ekrem İmamoğlu ve ekibine büyük sorumluluk düşmekte.
Eğer vaatler yerine gelir, beklentiler cevap bulur, sorunların çözümü noktasında adımlar atılırsa İmamoğlu’nun lehine çok daha büyük artılar yazılır.
Ama tersi olur beklentiler cevap bulmaz ,çözüm yerine  yerine yeni sorunlar doğarsa  kendisi ve partisi bedelini çok ağır öder.
İstanbul’da İmamoğlu’na seçmen gereken desteği verdi.
Artık icraat zamanı.
Sonuçlar ülkemize hayırlar getirsin.
**
TERÖRLE MÜCADELEYİ KİM ANLATACAK?
Bir ülkede huzur-asayiş adalet ve güven yoksa ne konuşsanız boştur.
İstediğiniz kadar seçim yapın.
İstediğiniz kadar mitingler düzenleyin, mesajlar verin, açıklamalar yapın.
Sizi-bizi hepimizi yaşadığımız topraklar üzerinde egemen kılan tek gerçek özgürlüğümüzdür.
Eğer birey olarak korku-endişe ve kaygı içinde yaşıyorsak
Eğer can ve mal tehlikesi içindeysek
Eğer çocuklarımızı okula göndermeye-sokağa çıkarmaya korkuyorsak  işte o zaman vay halimize..
Aş-iş-ekmek derdini bile konuşma şansımız olamaz
Türkiye ne yazık ki hem içerden hem dışardan akıl-almaz bir kuşatma çemberi içinde.
Terör odakları ve onlara destek veren tetikçiler her an pusuda.
Fırsatını bulsalar bizi bir kaşık suda boğacaklar.
Çok şükür ki özellikle son iki yıldır terörle mücadele noktasında çok büyük bir kararlılık var.
Adına ister PKK deyin ister DAİŞ ister FETÖ ister DHKP-C…
Hepsi köşeye sıkışmış durumda.
Hem dağda hem ovada hem de şehirde nerede olursa-olsunlar güvenlik güçleri enselerinde.
Bu kararlılık ve başarılı operasyonların arkası kesilmemeli asla boşluk bırakılmamalı.
Eğer en ufak bir boşluk doğar yada sıkıntı olursa yeniden başa döneriz.
Terör odakları moral-güç ve fırsat bulduğunda kafalarını kaldırıyorlar
Terörle mücadele her babayiğidin  işi değil.
Seçimler gelir geçer..
Kazanan-kaybeden..
Terörle mücadele de bir kaybettik mi arkasını toplamak kolay olmuyor..
Binlerce vatan evladını 20 yaşında fidanları boş yere şehit vermedik.
AK Parti kadroları ne yazık ki terörle mücadele de gelinen noktayı vatandaşa anlatmakta başarısız.
İçten-içe bir hasetlik yüzünden bu başarı gölgeleniyor.
Oysa bu meselenin ne kadar hayati önem taşıdığının farkında olmaları gerekir.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesinde kardeşlik projeleri üzerine  son 3 yıldır aktif görev alan biri olarak konuşulacak-sitem edilecek o kadar çok şey var ki.
Keşke sayın Cumhurbaşkanı ile bunları paylaşma şansımız olsa.
**


NE YAPSAK YARANAMIYORUZ Kİ!
FETÖ ile mücadele noktasında 2007 yılında Hrant-Dink cinayeti ile birlikte Emre Uslu ve Adem Yavuz Arslan alçaklarına dava açan tek gazeteciyim.
Bu kişilerin gerek kitaplarında gerek sosyal medya paylaşımlarında hedef aldığı kişiyim..
FETÖ ile mücadele noktasında en cesur yazı ve söyleşilere imza atan gazetecilerdenim..
Her türlü mağduriyeti yaşadık.
Hakkımda akıl-almaz iftiralar ortaya atıldı.
En acısı  FETÖ hainleri ile belden aşağı belden yukarı her türlü bağı olan bazı kalemler bile bizi aklınca köşeye sıkıştırdı.
Susmadan-bıkmadan-korkmadan mücadele verdik.
Tehdit edildik, dayak yedik, ailemize zarar verilmek istendi.
Sustuk-içimize attık.. Ama davamızdan vazgeçmedik.
Allah aşkına yeter ama..
Bu kadar mücadelenin karşılığı sonrası tek isteğimiz var..
Ya şu hesaplarına para aktarılan, gezilerine katılmak için can atan, onlardan aldıkları para-pul ile kendine ev yaptıran-iş yeri açtıran, her türlü göbek bağı olan utanmaz-arlanmaz kalemler ile bizi aynı kefeye koymayın.
Azcık farkımız olsun..
Onların şu anki  dönekliği kadar bizim verdiğimiz mücadele arasında hiç mi fark yok..


**
SEÇİM HAVASINDAN KURTULMAK ZORUNDAYIZ
İstanbul seçimleri sonrası gündeme gelen “erken genel seçim” tartışmalarına  doğrusu ben çok sıcak bakmıyorum.
Seçim gerginliği ülkeyi farklı bir noktaya taşıyor.
Arka-arkaya yapılan seçimlerin ülkemize zarardan başka bir şey kazandırmaz.
Demokrasinin elbet en güzel tarafıdır sandık.
Sandık her şeyin en güzel cevabıdır.
Ama işi sulandırdığımızda bu güzelliğin de suyu çıkıyor.
Ülkenin şu an hemen ekonomiye odaklanması şart.
Çok ciddi bir krizle karşı-karşıyayız.
Özellikle dar gelirli vatandaşımız işçimiz-memurumuz-emeklimiz büyük dar boğazda.
İşsizler iş bekliyor.
İş-aş-ekmek derdi insanları mutsuz ediyor.
İçerde ve dışarda bize yönelik kurulan her türlü pusuyu bozmak ve art niyetli olanlara karşı dik bir duruş sergilemek için elimizden geleni yapmalıyız.
Birlik ve beraberlik her şeyden ama her şeyden daha önemlidir.
Birde işin ekonomik maliyet tablosu var.
Her seçim bize inanılmaz ağır maliyet yüklemekte
1 Mart’ta Hazine'den siyasi partilere aktarılan mali yardımın en az 650 milyon TL olduğu gündeme gelmişti. Bu rakama YSK harcamalarını da eklemek gerekiyor.
2018 yılı bütçe verilerine göre, 24 Haziran seçimlerini gerçekleştirebilmek için bütçeden Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) temmuz sonu itibariyle aktarılan para 258 milyon 768 bin liraya ulaşmıştı. Söz konusu harcamanın tamamı sandık görevlileri, oy pusulalarının basımı, oyların taşınması ve benzeri hizmetler için kullanılmıştı.
2018 yılı bütçesinde yer alan 258 milyon 768 bin lirayı dikkate alacak olursak, 31 Mart’ta en az 908 milyon 768 bin TL harcandı.
YSK, 23 Haziran seçimleri için de sandık görevlileri, mühür, oy pusulası, ulaşım ve sayım ile ilgili masraf yaptı.
Yeter artık her seçimde bu tablonun yükünü yine vatandaş çekiyor
**

YAZIYA YORUM KAT
Haberlere yorum yapanlar genel kuralları kabul etmiş sayılırlar. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR