İsrail kötekten anlar
- GİRİŞ25.07.2017 07:43
- GÜNCELLEME25.07.2017 10:28
Rahmetli Erbakan Hoca 2010 yılında yaptığı bir konuşmada katil İsrail devleti için şunu söylemişti “İsrail, onlar güçten, zordan, savaştan anlar, onlara anladığı dilden hitap etmek zorundasınız.”
Müslüman kanı üzerine kurulmuş bu Siyonist devletin her şeyi psikolojik bir harp oyunundan ibarettir. Kendilerini dünya üzerinde her şeyin hakimi gibi göstermeleri bu işin en büyük sloganıdır.
‘One minute’ olayını hatırlayalım. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın dünyanın gözü önünde çektiği rest sonrası büyük gavur yanlısı stratejistler ne diyordu?
“Aman efendim bittik. Ne kadar yanlış bir hareket. Diplomasi böyle mi olur?” kabilinden tam da teslimiyetçi bir zihniyeti yansıtan söylemlerle o günü ve geleceği okumuşlardı!
Erdoğan’ın bu tarihi ayarı sonrası İsrail kuruluşundan bu yana yaşamadığı bir travmayla karşı karşıya gelmiş. Bu hamleyi yutmak zorunda kalmıştır.
Mavi Marmara da İsrail’in dengesini bozan diğer bir önemli hadisedir. Gazze ambargosunu kırmak için yola çıkan o büyük manevi iklim ruhuyla bezenmiş gemi katil devletin aşılamaz, geçilemez sınırlarını yarmış ve gereken huruç harekatını tamamlamıştır. (Allah onlardan razı olsun)
Şimdi Mescid-i Aksa’da yine bu cani sürüleri arz-ı mev’ud denen hastalıklı gayeleri için ilk kıblemizi yıkmak ve yok etmek istiyorlar.
Müslüman devletler diye kesinlikle bir cümle kurmayacağım. Çünkü hepsi gavurun hizmetinde olan birer uşak durumundalar.
İslam alemi denince sadece Türkiye ve Türkler vardır. Gerisi boş lakırdılardan ibarettir. Hele Müslüman kanı akıtarak İslam düşmanlığında İsrail’le eşek başı giden Acem ülkesini nasıl anacağımız ortadadır.
Türkiye oradaki zulüm için elini kaldırmalı ve sesini daha yükseltmelidir. Çünkü İsrail gibi bir devlet başka hiçbir dilden anlamaz.
Eğer Türkler ayaktaysa Mescid-i Aksa da ayaktadır. Eğer Türkiye tek yumruk olmuşsa bu İsrail’in geri adım atmasına yetecektir.
Kudüs’ün son hizmetkarı olan bu milletin çocukları olarak bize düşen görev Mescid-i Aksa ateşini söndürmemek ve gaza ruhunu yeniden yakmaktır.
Son dönemin en önemli mütefekkirlerinden Ercan Yıldırım'ın şu sözleri tarihi bir manifestonun yeniden yorumlanmasıdır ve de tarihi misyonumuzu tekrar etmesi açısından çok önemlidir.
Anadolu irfanı, millilik bin yıllık omurgamızın Türk, İslam, ehli sünnet, gaza adıdır. "Gavura pabuç bırakmama", "15 Temmuz"da insanımızı tankların karşısına çıkardı. Birileri bu omurgayı zedelemek için ellerinden geleni yapıyor ama bu ülkeyi ayakta tutan ruh, İstiklal Harbi'nde yırtık çarıkla mevzilerini terk etmeyen irade hükmünü yürütüyor. "Gezi" olayları, Hendek Savaşları, "15 Temmuz" darbe girişimi, bu sağlam duvar, çelik çekirdek karşısında etkisiz kalıyor.
İşte Mescid-i Aksa'yı kurtaracak olan da bu gaza ateşini Kudüs'te yakmaktır.
Sözü rahmetli Akfi İnan’a bırakıp biz kenara çekilelim:
Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde
Götür Müslüman'a selam diyordu.
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu.
serkan.ustuner@haber7.com
Yorumlar5