logo
26 NİSAN 2024

'İslamofobi nefret eşiğini aştı'

SETA'nın ikincisi yayımlanan Avrupa'da ırkçılık ve İslamofobi ile ilgili gelişmeleri değerlendirdiği raporda, gelinen noktada İslamofobinin artık Müslümanlara yönelik sadece retorik bir nefret söylemi olma eşiğini çoktan aştığı ifade edildi. 2015'te açıklanan ilk rapordan bugüne kadar İslamofobi ile mücadelede çok az ilerleme kaydedildi.
27.03.2017 00:00:00
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA)  tarafından geçen yıl ilki hazırlanan ve 25 ülkenin değerlendirildiği, "Avrupa İslamofobi Raporu"nun ikinci sayısı yayımlandı. Irkçılık ve İslamofobi çalışmaları gibi farklı alanlardaki 31 uzman tarafından hazırlanan rapor, 27 ülkeyi kapsıyor.
Raporda, söz konusu ülkelerde geçen yıl yaşanan gelişmeler analiz ediliyor. Raporda, İslamofobinin, Avrupa Birliği'nin (AB) demokratik düzeni, sosyal barışı ve değerleri için olduğu kadar farklı kültürler, dinler ve milletlerin bir arada yaşamasına yönelik büyük bir tehdit haline geldiği belirtildi.
Rusya'dan Portekiz'e, Yunanistan'dan Letonya'ya kadar hemen hemen tüm Avrupa kıtasını kapsayan bulgulara göre eğitim, istihdam, medya, siyaset, yargı ve internet gibi farklı alanların tamamında İslamofobinin "ciddi ve gözle görülür" artış gösterdiğinin altının çizildiği raporda, 2015'te açıklanan ilk rapordan bugüne kadar İslamofobi ile mücadelede çok az ilerleme kaydedildiği vurgulandı.
'Avrupa kötüye gidiyor'
Avrupa'nın demokrasi ve insan hakları alanında gün geçtikçe daha da kötüye gittiğinin vurgulandığı SETA raporunda, "2016 ülke raporları dikkatle incelendiğinde Avrupa'da demokrasi ve insan haklarının gün geçtikçe daha da kötüye gittiği görülmektedir. İslamofobi, Avrupa'daki Müslümanların özellikle gündelik yaşamlarında daha da görünür hale gelmiştir. Bugün gelinen noktada İslamofobi artık Müslümanlara yönelik sadece retorik bir nefret söylemi olma eşiğini çoktan aştı ve okul, iş yeri, cami, toplu taşıma araçları ve sokakta Müslümanlara yönelik fiziki saldırılarda kendini gösteren somut bir düşmanlık halini almıştır" tespitlerine yer verildi.
Raporda, bazı Avrupa ülkelerinde küçük ilerlemeler kaydedilmesine karşın, Avrupa'daki insan hakları ve dini özgürlüklerin korunması yolunda hala aşılması gereken ciddi zorluklar bulunduğuna işaret edildi.
Müslümanlar ötekileştirildi
İslamofobik tutum ve davranışların hiçbir şekilde İslam ve Müslümanlar hakkında yanlış bilgilendirilen, ekonomik durumu kötüye giden işçi sınıfı veya orta sınıfla sınırlı olmadığına dikkat çekilen raporda, kavramın bilhassa eğitimli elitler ve seçkinler için de geçerli olduğu belirtildi.
Bazı meslekler için tesettürün, kamuda nikabın ve bazı Avrupa şehirlerinde minarelerin yasaklanması ya da Müslümanların ifade özgürlüğünü kısıtlayan diğer tüm düzenlemelerin bu tespiti doğruladığı ifade edilen raporda, dolayısıyla medya, toplumun ve siyasetçilerin bu tür kararlar alınmasını kabul ettiği ve desteklediği bir ortamda, Müslüman mülteci veya göçmenlerin Avrupa'ya gelmesine karşı ortaya çıkan güçlü muhalefetin şaşırılacak bir durum olarak görülmediği vurgulandı.
Rapor kapsamında editörlerin kullandığı İslamofobi tanımına ilişkin, şu ifadelere yer verildi: "Bu çalışmamızda İslamofobi terimini kullanıyoruz ve bu terimle daha çok Müslüman karşıtı ırkçılığı kastediyoruz. İslamofobi, bir günah keçisi (gerçek ya da uydurulmuş) ilan ederek iktidar alanı inşa etmek, genişletmek ve bu durumu istikrarlı hale getirmek isteyen hakim sınıflar tarafından kullanılmaktadır. Bu hakim sınıflar ilan ettikleri bu günah keçisini yine kendilerinin inşa ettiği 'biz' tanımının dışına itmekte ve kendilerinin yararlandığı kaynaklardan ve haklardan mahrum bırakmaktadır. İslamofobi sabit ve negatif değerler atfedilmiş ve tüm Müslümanlar için genellenmiş bir 'Müslüman' kimliği inşa ederek Müslümanları ötekileştirmektedir."
Avrupa ırkçılık sorununu aşamadı!
Avrupa'nın ırkçılık sorununu henüz aşamadığının ifade edildiği raporda, şu değerlendirmelere yer verildi: "Avrupa'nın kendisini ırkçılık sorununu aşmış bir topluluk olarak lanse etme yanılgısı, birçok Avrupa toplumunun İslamofobinin yerel düzeydeki etkilerinin boyutunu anlamasını engellemektedir.
Bu dahilde İslamofobi ile ilgili yapılan tartışmalarda odak noktasının Müslümanların eylemlerinden ziyade Avrupa toplumlarının eylemlerine yönelmesi gerekmektedir. İslamofobi ve ırkçılık, bizlere bu tavırlara maruz kalan hayali günah keçileri veya kurbanlardan ziyade ırkçılarla ilgili daha fazla şey anlatmaktadır.
İslamofobi her şeyden önce Avrupa toplumlarının karşı karşıya olduğu bazı temel iç sorunlara işaret etmektedir. Bir toplumsal hastalık olan İslamofobinin tanınması ve eleştirel olarak değerlendirilmesi, Avrupa'da daha adil toplumlar yaratabilmek için hayati öneme haizdir."
Avrupa'da kasti İslam düşmanlığı!
Avrupa'da artan İslam düşmanlığı konusunda bir araştırma da Sakarya Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Diaspora Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİAM) Müdürü Doç. Dr. Bünyamin Bezci, "Avrupa'da 2016 Göç ve İslam Düşmanlığı Raporu"nu açıkladı.
Üniversitenin Senato Salonundan gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bezci, göç ve İslam düşmanlığı sorununu bir raporda topladıklarını dile getirerek, "Özellikle son zamanlarda meselenin İslamafobi dediğimiz tepkisel bir refleksten çıktığını, sanki kasti bir İslam düşmanlığına doğru dönüşmek üzere olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle raporumuzun başlığına İslam düşmanlığı kavramını kullandık." diye konuştu.
Özellikle göç, göçmen ve Müslüman göçmenlere karşı Avrupa'da yapısal bir bakış değişimi yaşandığını, 1980-1990'lı yıllarla kıyaslandığında bunun çok net olarak görüldüğünü belirten Doç. Dr. Bezci, 2010'lu yılların Müslümanların Avrupa'da kendi yaşam tarzlarını devam ettirerek rahat yaşayabileceği yıllar olmaktan çıktığını, raporda bu durumun altını çizmeye çalıştıklarını vurguladı.
 
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
Son operasyon Hakkı Saral çetesine
10 ayda 454 suç örgütü çökertildi
Özgür Özel disiplin için harekete geçiyor
Partiden kesin ihraç edilecekler
323 gayrimenkul için ihale yapılacak
Kızılay taşınmazlarını satıyor
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
Çocuğunu uyaran kadın öğretmeni yumrukladı
Zorba veli kamerada!
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!

Hande Fırat'ın bakanlık destekli sergisine kabine toplantısı gibi açılış

Gazeteci Hande Fırat'ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat'ta açıldı.
26.04.2024 06:43:00 / Güncelleme: 26.04.2024 06:51:43
İhlas Haber Ajansı
Hande Fırat'ın bakanlık destekli sergisine kabine toplantısı gibi açılış
Hande Fırat'ın bakanlık destekli sergisine kabine toplantısı gibi açılış
Gazeteci Hande Fırat'ın 'Devriamber' isimli sergisinin açılışı Ankara'da gerçekleştirildi.

Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören'in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı.

Erdoğan mesaj gönderdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat'ın kendi ifadesiyle 'çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini' anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat'ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum' ifadelerine yer verildi.

"Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor"

Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi.

Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu.

Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı.

Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, 'Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum' diye konuştu.

Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs'a kadar açık olacak.

Öğrencisini zorbalık yaptığı için uyaran öğretmene veliden yumruk!

Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.
26.04.2024 06:17:00
İhlas Haber Ajansı
Öğrencisini zorbalık yaptığı için uyaran öğretmene veliden yumruk!
Öğrencisini zorbalık yaptığı için uyaran öğretmene veliden yumruk!

Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu'nda meydana geldi.

Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü.

Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.'yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.'yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi.

Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.'yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.


Bakan Tekin: "Öğretmene şiddet hadiselerine yönelik idari ve adli süreçlerin takipçisi olacağız"

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Çocuklarımız için özveriyle çalışan meslektaşlarımıza yönelik şiddet olaylarını kınıyor, Milli Eğitim Bakanlığı olarak öğretmene şiddet hadiselerine yönelik idari ve adli süreçlerin takipçisi olacağımızı değerli meslektaşlarımız ve kamuoyuyla paylaşıyorum. Bu elim hadiselerin bir daha yaşanmamasını ve maarif ailemizin huzur ve güven içinde çalışmalarını sürdürmelerini diliyorum" ifadelerine yer verdi.


Bu yıl faiz yüksekten uçacak

 
 
 
Geçen ay politika faizinin yüzde 5 yükselterek sürpriz bir çıkış yapan Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), Nisan ayı toplantısında politika faizini yüzde 50'de sabit tuttu. Politika faizi geçen yıl Nisan ayında yüzde 8.5 idi! Ekonomistler bu yıl faiz indirimi beklemiyor. Uygulanacak politika ise IMF'nin reçetesine benziyor. 
 
25.04.2024 23:42:00
AHMET TURAN YİĞİT
Bu yıl faiz yüksekten uçacak
Bu yıl faiz yüksekten uçacak

Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), 25 Nisan'daki toplantıısnda politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 50'de sabit bıraktı. Merkez Bankası geçen ay politika faizini 500 baz puan artışla yüzde 45'ten yüzde 50'ye yükselterek, dikkatleri üzerine çekmişti. Piyasadaki farklı anketlerde katılımcılar arasında faizin sabit tutulacağı beklentisi hakimdi. Anadolu Ajansı (AA) Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, TCMB'nin politika faizini yüzde 50'de sabit bırakmasını bekliyordu. Bazı ekonomistler ise Merkez Bankası'nın bu ayda yüzde 1 gibi sembolik olarak faiz artışına gidebileceğini savunuyordu. Ancak 31 Mart'taki Mahalli İdareler Seçimleri'nin ardından döviz kurlarının yatay seyre girmesi Merkez Bankası'nın böyle bir hamle yapmaya gerek duymamasına yol açtı.


Enflasyonun iniş takımları arıza yaptı!

PPK'nın kararla ilgili basın açıklamasında aylık enflasyonun ana eğiliminin Mart ayında 'devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek' gerçekleştiği belirtildi. Duyuruda yer alan şu ifadeler dikakt çekti: "Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir.
Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır." Duyuruda dezenflasyonun 2024 yılının ikinci yarısında tesis edileceğine işaret edildi. Türkiye'de tüketici fiyatları enflasyonu TÜİK'e göre Mart ayında yıllık olarak yüzde 68.50 olarak gerçekleşmişti. Enflasyon Araştırma Grubu'na göre (ENAG) ise yıllık enflasyon Mart ayında yüzde 124.63 idi. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan geçen hafta ABD'nin başkenti Washington'da katıldığı bir panelde Türkiye'nin yüzde 36 olan yıl sonu enflasyon hedefine ulaşma yolunda olduğunu söylemiş ve piyasaların bu hedefe 3 ay gecikmeyle ulaşılacağına inandığını eklemişti.

Faiz indirimi ne zaman?

Ancak "Yenimesaj.co.tr"ye konuşan Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, yüzde 36'lık hedefin tutmasının zor olduğunu, enflasyonun yüzde 45'e çekilmesinin başarı olacağını kaydetti. Merkez Bankası'nın bu yıl faiz indirimine gitmesinin zor göründüğüne işaret eden Aslanoğlu, enflasyonun yüzde 45'e inmesi durumunda yıl sonunda faiz indirimlerinin başlayabileceğini dile getirdi. Bu arada ekononomistler hükümetin ekonomiyi soğutmak yani piyasadaki canlılığı kırmak için çaba sarfettiğini kaydetti. Ekonomiyi soğutmak bir IMF uygulaması! Eğer ekonomi soğutulursa haliyle büyüme de düşecek. OECD'ye göre Türkiye'nin bu yıl yüzde 2.9 büyümesi bekleniyor. Ancak bu büyüme oranında enflasyonun yüzde 36'ye inmesinin imkansız olduğunu savunuyor.

Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun siyasi yasak ve 3 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı dava ertelendi.Bir sonraki duruşma 31 Mayıs'ta görülecek.
25.04.2024 19:47:00
Anadolu Ajansı
Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi
Ekrem İmamoğlu'na 'siyasi yasak' istenen dava ertelendi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde, şartları oluşmayan bir firmaya ihale verdiği iddiasına ilişkin "ihaleye fesat karıştırma" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan 7 sanığın avukatları ile davaya müdahil olan İçişleri Bakanlığının avukatı katıldı. Duruşmayı CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile bazı partililer takip etti.

Hakim, sanık Ekrem İmamoğlu'nun celse arasında ifade verdiğini ve Sayıştay denetçileri tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun da dava dosyasına geldiğini belirtti.

İmamoğlu: Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum

İmamoğlu'nun celse arasında, "Orada görev yapan arkadaşlarımın görev dönemi boyunca hassas ve titiz davranışlarının şahidiyim. Bahsi geçen olaylara hakim olmam mümkün değildir ancak o dönem görev yapan arkadaşlarıma güvendiğimi beyan etmek isterim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum. Herhangi bir talimatım olmamıştır. Beraatımı talep ederim." şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

Duruşmada beyanda bulunan İçişleri Bakanlığı avukatı Ahmet Özten raporun kendilerine ulaşmadığını söyledi.

Sanıklardan bazılarının avukatı Mehmet Gencerler, dosyaya sundukları beyanlarını tekrar ettiklerini belirterek, davada mütalaa hazırlanması için dosyanın duruşma savcısına gönderilmesini istedi.

İmamoğlu'nun avukatı Nusret Yılmaz, bilirkişi heyetinin raporunda hukuka aykırılık olmadığına yönelik tespitlere katıldıklarını anlatarak, "Müvekkilin savunması ve bilirkişi raporu alınmıştır. Müvekkilin başkanlığı döneminde bazı ihalelerde usulsüzlük iddiası vardır. Bilirkişi raporuna dahi ihtiyaç duyulmaksızın adı geçen fiillerle bağı olmadığı sabittir. Müvekkilin beraatını talep ederiz." dedi.

İmamoğlu'nun diğer avukatı Kemal Polatda İçişleri Bakanlığının, İmamoğlu'nun görevi kötüye kullanma kapsamında görevinin gereğini yerine getirmediği iddiasıyla yaptığı suç duyurusunu Danıştay'ın kaldırdığını ifade ederek, Danıştay'ın kaldırdığı soruşturma neticesinde yeniden yargılama yapılmasının mümkün olmadığını savundu.

Duruşma savcısı ise bilirkişi raporunda sözleşmenin değişmezliği ilkesinin görmezden gelindiğini ve raporda 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'yla ilgili hiçbir değerlendirme yapmadan, belediye ve firmayla yapılan ek sözleşmeyi hukuki göstermeye yönelik tespitlerde bulunulduğunun değerlendirildiğini kaydetti.

Bilirkişi raporunda eksiklikler olduğunu bildiren savcı, "Bilirkişi raporunun Bilirkişilik Yönetmeliğine aykırı olarak mahkemenin yerine geçerek, yargılama yaparcasına sanıklar hakkında yorum yaptığı, bu haliyle raporun tarafsızlığından söz edilemeyeceğine" dair değerlendirmede bulunarak, yeni bir rapor alınmasını talep etti.

Duruşmada sanıkların avukatları, savcılığın itirazına katılmadığını belirterek, yeni rapor alınması talebinin reddini istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, İçişleri Bakanlığı avukatına bilirkişi raporunun gönderilmesi ve buna karşın beyanda bulunması için süre verilmesini kararlaştırdı.

Mahkeme, savcılığın bilirkişi raporuna itirazının, İçişleri Bakanlığı avukatının da gelecek celse rapora karşı beyanının alınmasının ardından değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı 31 Mayıs'a erteledi.

Duruşmanın ardından CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Kemal Polat adliye önünde açıklama yaptı.

İddianameden neyle suçlanıyorlar?

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ihbar eden olarak İçişleri Bakanlığı, sanık olarak ise Ekrem İmamoğlu ile Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam yer alıyor.

İddianamede, 29 Aralık 2015'te "Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi" ihalesi sırasında, İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu, diğer sanıkların ise belediyede müdür ve personel olarak görev yaptıkları anlatılıyor.

Beylikdüzü Belediye Başkanlığınca yapılan söz konusu ihalede, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri değerlendirilen iddianamede, "Sanıklar, ihale alıcısı bir firma lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsünü haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 lira fazladan para ödemesine ve neticede 250 bin 86 lira tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı 'ihaleye fesat karıştırma' suçunu işledikleri anlaşılmıştır." deniliyor.

İddianamede, sanıklar Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam hakkında "ihaleye fesat karıştırma" suçundan üçer yıldan yedişer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.