İşçi kadınların uzayı

“Ufku gördüm. Açık mavi, güzel bir şerit. İşte bu dünya. Ne kadar da güzel! Her şey çok iyi gidiyor.” 16 Haziran 1963 günü 12:30 itibariyle Asteğmen Valentina Tereşkova uzaya fırlatılan ilk kadın oluyor. Elli dört yıl önce bir işçi kadın yalnızca kendininkine değil, büyük insanlığa ait bir büyük hayale kavuşuyor.

Neslihan Şen

Valentina Tereşkova, 6 Mart 1937'de Yaroslavl şehri yakınlarında bir köy olan Maslennikovo'da doğuyor. Annesi Elena Fyodorovna Tereşkova tekstil fabrikasında işçi. Babası ise bir çiftçi. Büyük anayurt savaşında Nazilere karşı mücadele eden kızıl ordu askeri babası Vladimir Tereşkova, Valentina henüz iki yaşındayken faşistler tarafından öldürülüyor. Erkek kardeşi Vladimir, kız kardeşi Ludmilla ve annesiyle beraber yaşıyorlar.

Valentina sıradan bir yurttaş, bir işçi çocuğu. Sekiz yıllık okul hayatının ardından okula devam etmeyerek, çalışmaya başlıyor. Bir yandan da dışarıdan derslere devam ediyor. 24 yaşına geldiğinde ise pamuk eğirme sertifikasına sahip bir uzman oluyor. Annesi gibi tekstil fabrikasında işçilik yaparken, çevresinde heyecanlı bir komünist olarak tanınan Valentina, komünist partinin gençlik örgütü olan komsomola katılıyor.

Partinin gençlik örgütünün çalışmalarında aktif rol alırken, eğirdiği pamuktan daha hafif bir şeye merak sarıyor Valentina: Uçmaya.

22 yaşındayken, 21 Mayıs 1959'da Yaroslavl'da bir havacılık kulübüyle paraşütle ilk atlayışını gerçekleştiriyor. Ardından Tekstil Fabrikası İşçileri Paraşüt Kulübü'nü kurarak, hayallerini diğer işçi arkadaşlarıyla paylaşıyor. Aktif çalışmalarıyla komsomolda da sorumluluklar alıyor ve iki yıl sonra yerel komsomol sekreteri oluyor.

Volga nehri kıyısındaki bir köyde yaşayan işçi Valentina'ya paraşüt yetmiyor. Hayalinin gökyüzü ile sınırlı olmadığı ortaya çıkıyor. Onun hayali uzay.

UZAYDA BİR MARTI

Sovyetler Birliği Komünist Partisi, 1962 yılı kozmonot seçmelerinde kadın adayların başvurularını özellikle teşvik ediyor. Başvuran beş kadından biri de Tereşkova. Yerçekimsiz ortam uçuşu, paraşütle atlama, izolasyon ve merkezkaç testlerini başararak, yüz yirmi kez paraşütle atlamayı gerçekleştirdikten ve jet uçağı pilotluğu eğitimini tamamlamasının ardından kozmonotluk seçmelerinde başarılı oluyor. On sekiz aylık bir eğitimin sonunda “Vostok 6” uzay gemisinin şef pilotu oluyor. Bu süre içinde en büyük destekçilerinden birisi olan hepimizden çok Valya'nın kahramanı Yuri Gagarin, onun bu zorlu dönemdeki gayretini şöyle anlatıyor: “Roket teknikleri, uzay aracı tasarımı ve ekipmanları konularının hakkından gelmek onun için çok zordu. Fakat o, inatla başardı ve akşamları zamanının çoğunu çalışmayla, büyük bir hevesle kitaplarla uğraşarak geçirdi.”

Valentina'nın hayalleri büyüdü o büyüdükçe, 26 yaşına geldiğinde hayalinin adı “Vostok” oldu. Vostok 6 kocaman bir uzay gemisi. Pamuk eğiren elleri uzay gemisinin kumandasında geziniyor. Orası başka bir dünya. Kendisine bir isim bulmalı, yükseklerde gezinen bir isim: Martı*. Martıları görünce yalnızca denizin kokusunu değil, uzaydaki martıyı da hatırlıyoruz artık. Bizim güzel Martı uzayda kaldığı 70.8 saat içerisinde dünyanın etrafında tam 48 kez tur atıyor. Yaklaşık üç günlük sürede, kendisinden önce uzaya gönderilen ABD'li tüm kozmonotlardan daha uzun süre yörüngede kalarak, dünyaya bir selam daha yolluyor.

SOSYALİZMİN KADINI

“Ne kadar da güzel” dediği dünyasına geri döndükten kısa bir süre sonra Kızıl Meydan'da alkışlarla karşılanıyor. Tereşkova Sovyetler Birliği Kahramanı seçiliyor ve ona Lenin Onur Ödülü veriliyor.

Aynı dönemde Komünist Parti’ye de üye olan Valentina, sosyalizmi gökyüzünden daha ötede temsil etme görevini başaran bir işçi kadın olarak Sovyetler Birliği'nin kadın sözcüsü seçiliyor. Böylece çeşitli ülkelerde sosyalizmin kadınını temsil ediyor. Yuri Gagarin ile birlikte 1963 yılı ekiminde Kübalı Kadınlar Federasyonu’nun misafiri oluyor.

1968 ile 1987 yılları arasında çalışma yürüttüğü Sovyet Kadınları Komitesi’nde, 1977 yılında başkanlık da yapıyor. 1975 yılında Meksika'da düzenlenen Birleşmiş Milletler konferansına ise Sovyetler Birliği'nin temsilcisi olarak katılıyor. Bir dönem Uluslararası Demokratik Kadın Federasyonu'nun başkan yardımcılığını da yapan Valentina, ilk ve son uçuşundan sonra uzay programında hava sahası mühendisi olarak çalışmaya devam ederken, bir yandan da kadın hakları ve kültür konusunda da çalışma yürütüyor.

Kadın çalışmalarının yanı sıra Sovyetlerde de görev alan Tereşkova, 1967 yılında doğduğu şehir olan Yaroslavl Yüksek Sovyeti, 1966-74 yıllarında Sovyetler Birliği Yüksek Konseyi üyeliğiyle birlikte Sovyetler Birliği Komünist Partisi merkez komitesi üyeliği görevini de üstleniyor.

UZAYLI KIZ ÇOCUĞU

Valentina Tereşkova uzayda seyahat eden ilk kadın. Seyahat dönüşünde kendisi gibi bir kozmonot olan Andrian Nikolayev ile evleniyor ve 8 Haziran 1964'te bir çocuk dünyaya getiriyor. Elena Andrianovna Nikolayeva özel bir kız çocuğu. Annesi ve babası uzayda seyahat etmiş ilk çocuk. Elena, anne ve babası gibi kozmonotluğu değil, hekimliği seçiyor.

Valentina Tereşkova hayalleri olan bir tekstil işçisi. Ancak bir işçi devletinde emekçiler uzayı görme hayalini kurabilirler. Kadınların yapısal olarak erkekler kadar yeterli, daha zeki olup olmadığının tartışıldığı bir dönemde, Sovyetler Birliği emekçi bir kadını uzaya yolluyor.

Valentina, şu anda, bir zamanlar halk kahramanı ilan edildiği ülkesinde, Moskova'da mütevazi bir hayat sürüyor. Doğduğu topraklarda işçi kızlarının hayallerini ezen karşı devrim, kadınların kahramanı Valya'yı unutturamayacak.

1917'deki komünistlerin büyük hayali, 1963'te bir işçi kadının hayalini gerçek yapıyor. Ellidört yıl önce uzayda süzülen bir martı bizlere göz kırpıyor, eşitlik hayallerimize güç veriyor.

* Martı; Valentina Tereşkova'nın kod adı (Rusça: Ча́йка - Çayka)