T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2019/5091
K. 2019/14741
T. 2.7.2019

* İŞE İADE İSTEMİ ( Davacının İş Akdinin OHAL Kapsamında Alınan Komisyon Kararları ve KHK'lar Çerçevesinde Feshedildiği/Davacının FETÖ/PDY İle İlgi İltisak ya da İrtibatı Bulunduğu Konusunda Davalı İşveren Açısından Şüphe Feshini Gerektirir Yeterli Delil Olduğu ve Yapılan Feshin Niteliği Gereği Fesihte Şekil Şartları Aranmayacağı )

* ŞÜPHE FESHİ ( Terör Örgütü İle İrtibat veya İltisakı Bulunduğuna Dair Şüphe Bulunan Bir İşçiyi Çalıştırmaya Devam Etmenin Yani İş Sözleşmesinin Devamını Davalı İşverenden Beklemenin Mümkün Olmadığı/İş Sözleşmesinin Devamının Çekilmez Hale Geldiğini Kabul Etmek Gerekeceği - Feshin Geçerli Nedene Dayandığı Gerekçesi İle Davanın Reddine Karar Verilmesi Gerektiği

* İŞ SÖZLEŞMESİNİN DEVAMININ ÇEKİLMEZ HALE GELMESİ ( Davacının FETÖ/PDY İle İlgi İltisak ya da İrtibatı Bulunduğu Konusunda Davalı İşveren Açısından Şüphe Feshini Gerektirir Yeterli Delil Olduğu ve Yapılan Feshin Niteliği Gereği Fesihte Şekil Şartları Aranmayacağı - Terör Örgütü İle İrtibat veya İltisakı Bulunduğuna Dair Şüphe Bulunan Bir İşçiyi Çalıştırmaya Devam Etmenin Yani İş Sözleşmesinin Devamını Davalı İşverenden Beklemenin Mümkün Olmadığı/Feshin Geçerli Nedene Dayandığı Gerekçesi İle Davanın Reddedileceği )

4857/m.18,20/3

ÖZET : Dava, feshin geçersizliği ve işe iade istemine ilişkindir.

Davacının iş sözleşmesi “İş Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca feshedilmiştir” gerekçesiyle feshedilmişse de, davalı tarafca yapılan sonraki bildirimde, OHAL kapsamında alınan komisyon kararları ve KHK'lar çerçevesinde feshedildiğini belirtmiş olup, yapılan feshin niteliği gereği fesihte şekil şartları aranmayacağından nitekim yapılan ikinci bildirim ve davalının dosya kapsamındaki savunmasına göre davacının FETÖ/PDY ile ilgi, iltisak ya da irtibatı bulunduğu konusunda davalı işveren açısından şüphe feshini gerektirir yeterli delil olduğu, terör örgütü ile irtibat veya iltisakı bulunduğuna dair şüphe bulunan bir işçiyi çalıştırmaya devam etmenin, yani iş sözleşmesinin devamını davalı işverenden beklemek mümkün olmadığı gibi iş sözleşmesinin devamının çekilmez hale geldiğini kabul etmek gerekeceği, davacı işçinin böyle bir şüphe altında iken davalı işverenden işçinin iş sözleşmesinin devamını beklemenin iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gibi davalı işverene de bu nedenle iş akdini sonlandırma yetkisi vermesi gerektiği, feshin, şüphe feshinin şartlarını taşıdığı ve geçerli nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi'nin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunun kabulüyle davacının işe iadesine karar vermiştir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : A-)Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalı şirkette 01/01/2015 tarihinde pazarlama ve satış şefi olarak işe başladığı, 20/07/2016 tarihli kararıyla İş Kanunu'nun 17. maddesine dayanarak iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini, İş Kanunu ile düzenlenen işverenin haklı sebeple iş akdini feshine ilişkin hangi sebebe dayandığı bildirilmediği, fesih sebebinin değiştirilemeyeceğini, feshin yasanın aradığı şekil şartlarına uyulmadığını iddia ederek; feshin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının işe iadesine; 4 aylık boşta geçen süre ücret ve diğer hakların davacıya ödenmesine; yasal sürede işe başlatılmaması halinde davacıya 8 aya kadar ücreti tutarında tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

B-)Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının iş akdinin 26/07/2016 tarihinde, 2016/4 Sayılı Başbakanlık Genelgesi ve 667 Sayılı KHK uyarınca haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

C-)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, davalı işverence KHK ve devamında çıkarılan diğer bu nitelikteki hükümler uyarınca bir değerlendirme yapılmak suretiyle işçinin, adı geçen FETÖ/PDY terör örgütü ile illiyet, irtibat ve iltisakı olduğu kanaatine varılarak iş akdinin sonlandırıldığının anlaşıldığı, işveren açısından işçiden kaynaklı nedenlerle güven ilişkisinin sarsılmasına yol açıldığı ve artık iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluğun ortadan kalktığı, bu durumun işveren yönünden katlanması beklenemeyecek nitelikte olduğu, iş için uygunluğun sona erdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D-)İstinaf başvurusu :

İlk Derece Mahkemesi'nin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E-)İstinaf Sebepleri:

Davacı vekili istinaf başvurusunda; davacının iş akdinin davalı işverenlikçe 20/07/2016 tarihinde feshedildiğini, 27/07/2016 tarihinde davanın açıldığını, 28/07/2016 tarihinde davalı tarafından İstanbul 10. Noterliği kanalıyla yeni bir ihtarname daha gönderildiğini, yenilik doğuran işlemlerin bir kere kullanılmakla tükendiğini, sonradan geri alınamayacağını, tüm hukuk kuralları hiçe sayılmak suretiyle ikinci bir fesih bildiriminin gönderilmesi ve yerel mahkemece buna itibar edilerek karar verilmesinin hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu, fesih bildiriminin yazılı, fesih sebebinin açık ve kesin şekilde belirtilmesi gerektiğini, fesih kararında açık ve kesin olarak belirtilmeyen bir sebebin sonradan ileri sürülemeyeceğini, her iki fesih bildiriminde belirtilmeyen gerekçenin cevap dilekçelerinde ileri sürülmesine muvafakatlarının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılıp davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

F-)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye Mahkemesince, “Her davanın açıldığı tarihteki durum ve şartlara göre değerlendirmesinin gerektiği, davalı işverenliğin ilk fesih bildirimiyle bağlı olduğu, somut uyuşmazlığın 20/07/2016 tarihli fesih bildiriminde ileri sürülen sebepler ile sınırlı değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

Somut uyuşmazlıkta, mevcut 20/07/2016 tarihli fesih bildiriminin işverenlikçe geçerli sebeplerle yapıldığı anlaşılmaktadır. 4857 Sayılı Kanun'un 19. maddesine göre fesih bildiriminin yazılı olması, fesih sebebinin açık ve kesin olarak bildirilmesi gerekmektedir. Söz konusu fesih bildiriminde fesih sebebi olarak "iş sözleşmesinin 20/07/2016 tarihi itibariyle İş Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca sonlandırıldığı" gösterilmiş olup, fesih sebebi açık ve kesin olarak belirtilmemiştir. Bu durumda, iş sözleşmesinin davalı işverenlikçe feshinde, 4857 Sayılı Kanun'un 19. maddesindeki usul kurallarına uyulmadığı, fesih bildiriminde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkili olduğu gerekçesi ile sözleşmenin feshedildiğinin belirtilmemiş olması ve işverenin bildirdiği fesih sebebi ile bağlı olması hususu da dikkate alınarak, işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayanmadığı sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle davacı vekili istinaf talebinin kabulüyle feshin geçersizliğine karar verilmiştir.

G-)Temyiz başvurusu :

Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

H-)Gerekçe:

Dosya içeriğine göre; davacının iş sözleşmesi 20.07.2016 tarihinde “...İş Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca feshedilmiştir.” gerekçesiyle feshedilmiştir. Ancak davalı tarafca yapılan sonraki 27.07.2016 tarihli bildirimde; OHAL kapsamında alınan komisyon kararları ve KHK'lar çerçevesinde feshedildiğini belirtmiş olup, yapılan feshin niteliği gereği fesihte şekil şartları aranmayacağından nitekim yapılan ikinci bildirim ve davalının dosya kapsamındaki savunmasına göre davacının FETÖ/PDY ile ilgi, iltisak ya da irtibatı bulunduğu konusunda davalı işveren açısından şüphe feshini gerektirir yeterli delil olduğu, terör örgütü ile irtibat veya iltisakı bulunduğuna dair şüphe bulunan bir işçiyi çalıştırmaya devam etmenin, yani iş sözleşmesinin devamını davalı işverenden beklemek mümkün olmadığı gibi iş sözleşmesinin devamının çekilmez hale geldiğini kabul etmek gerekeceği, davacı işçinin böyle bir şüphe altında iken davalı işverenden işçinin iş sözleşmesinin devamını beklemenin iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gibi davalı işverene de bu nedenle iş akdini sonlandırma yetkisi vermesi gerektiği, feshin, şüphe feshinin şartlarını taşıdığı ve geçerli nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddi gerekmekte olup 4857 Sayılı İş Yasası'nın 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile;

1-) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi ile İlk Derece Mahkemesi'nin kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2-) Fesih geçerli nedene dayandığından davanın REDDİNE,

3-) Alınması gereken 44,40 TL karar-ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL karar-ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine'ye irat kaydına,

4-) Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 100 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

5-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi''ne gönderilmesine,

Kesin olarak 02.07.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


kazanci.com.tr