Seçim iptal edilmesiyle ilgili pek çok şey söylendi, birçok soru cevapsız kaldı. YSK’nın İstanbul’daki seçimleri yenileme kararını 5.5 saat süren toplantının ardından 6 Mayıs’ta vermişti.  Aradan 16 gün geçti kararın gerekçesi açıklanmadı. (Yazıyı yazdığımız saatlerde henüz açıklanmamıştı.)  

YSK’nın seçim yenileme kararında en çok tartışılan konu ise, aynı zarfa dört oy pusulası atıldığı halde, sadece büyükşehir oylarının iptal edilmesi oldu. Bu konuda pek çok yorum yapıldı. Ama en ilginç yarım ise Cumhur İttifakının adayı Binali Yıldırım’dan geldi. 

Büyük şaşkınlıkla karşılanan ve “yok artık” dedirten yorumunda Yıldırım, seçim günü sandık başkanının AKP’li olduğunu düşündüğü seçmene büyükşehir pusulasını vermediğini iddia etti. Doğru duyduğunuz evet aynen böyle dedi ve bunu şöyle izah etti: “Üç pusuladan ikisini veriyor, birini vermiyor. Bakıyor seçmene, AK Parti’nin adayına verecek gibi seçmene Büyükşehir pusulasını vermiyor. İki tane veriyor…” 

AKP’li eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da, soyisimden “AKP’ye oy veren seçmenin belli olacağı”nı öne sürmüştü herkes hayret içinde de kalmıştı da, bunun daha ötesine gidileceğe akıllara gelmezdi! 

Gerekçeli karar açıklansa da bu akla ziyan açıklamalar da bitse. Yoksa daha neler duyacağız neler…

Yedek üyeler oy kullanabilir mi?

YSK’nın İstanbul BB seçimlerini iptal edip, yenilenmesiyle ilgili kararda 4 üye yenilenmemesi taraftarıyken, 7 üye seçimlerin iptal edilmesi ve yenilenmesini istemişti. Yenilenmesini isteyen 7 üyenin 4’ü ise yedek üye…

Seçim takvimi işlerken bir taraftan da yedek üyelerinin oy kullanıp kullanmayacağı ile ilgili hararetli bir tartışma var. Bu tartışmaların baş aktörlerinden birisi de yine Burhan Kuzu…

Hukukçular da bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı yedek üyelerinin oy kullanabileceğini, bir kısmı da kullanamayacağını, bunun anayasaya aykırı olduğunu savunuyorlar.

CHP Milletvekili hukukçu Haluk Pekşen, YSK’nın “tutanaklardaki itirazları görüşme” toplantı yeter sayısının 7 olduğunu, 11 kişi ile toplanılamayacağını, asil üyeler varken yedek üyelerinin toplantıya katılamayacağını ve oy da kullanamayacaklarını söylüyor.  Ve şöyle diyor: “Yasanın açık hükmüne, AYM’nin emsal kararına, yıllar önce yazılmış teori kitaplarına rağmen hala tam sayının 11 olduğunu iddia edenler var. Onlara tek bir soru soralım. 7 Üye ya da 4 yedekten biri öldü, hastalandı, katılmadı, ne olacak Kurul aylarca karar veremeyecek mi?”

Pekşen’in bu paylaşımından sonra kendisi ile sosyal medyada sert bir tartışmaya giren Burhan Kuzu, bu görüşün aksini savundu. Bu sefer Pekşen, “Yarın aksini savunur” diyerek Kuzu’nun başkanlık sistemiyle ilgili kitabını hatırlattı.

Bu tartışma bir yana anayasada kanunlarda bu konuda netlik yok mu da hukukçular bir birine zıt görüş ortaya koyuyorlar. Hukuk metinlerinin net olması gerekmez mi? 

Şimdi soru şu: Asil üyeler varken yedik üyeler oy kullanabilir mi? Birisi çıkıp bu kadar basit bir sorunun cevabını verebilmeli…