"Climate Now" programı bu hafta, atmosfere salınan ve vaat edilen miktar arasındaki “emisyon açığı”nı ve Kopernik İklim Değişikliği Servisi'nin son haberlerini ele aldı
REKLAM"Climate Now" programı bu hafta, Birlemiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nın düzenlendiği (COP25) İspanya'nın başkenti Madrid’de.
euronews muhabiri Jeremy Wilks, atmosfere salınan ve vaat edilen miktar arasındaki “emisyon açığı”nı ve Kopernik İklim Değişikliği Servisi'nin son iklim haberlerini alanında uzman bilim insanları ile görüştü.
Kopernik Atmosfer Gözlem Servisi Müdürü Vincent-Henri Peuch, son beş senenin kayıtlara geçen en sıcak yıllar olduğunu vurguluyor. Peuch'a göre ayrıca bu durum "sürpriz değil".
Dünya Meteoroloji Örgütü İklim Tahmini ve Adaptasyon Müdürü Maxx Dilley'e göre ise 2019, sanayi öncesi dönemden bu yana kayıtlara geçen en sıcak yıllardan birisi olduğunu söylüyor.
Nitekim Dilley'e göre sıcaklık artışları, buzulların erimesi ve deniz seviyesinin yükselmesi ile birlikte kıyı bölgelerde yaşayan insanların hayatlarını da tehdit ediyor.
Öte yandan Londra Imperial College’da iklim bilimci Joeri Rogelj, atmosfere salınan karbondioksit oranları ve olması gereken seviye arasında "emisyon açığı" olduğuna değiniyor. Rogelj bunun aynı zamanda bir "güven açığı" olduğunu söylüyor:
"Emisyonlarımız yıllardır artıyor ve bu artış hızı yavaşlayacağa da benzemiyor. 1990’dan bu yana salınımlar yüzde 60 arttı. Hatta 2015’te yapılan Paris Anlaşması’ndan bu yana, emisyonlar yüzde 4 oranında yükseldi. Bu nedenle, emisyonların gidişatı ile istek ve siyasi retorik arasında bir açık olduğu da kesin."
İklim bilimci Rogelj'e göre ayrıca siyasetçiler, bilim insanlarının uyarılarını yeterince dikkate almıyor.