İki hayat Anadolu'da kurtuldu

Alanya Anadolu Hastanesi, hayat kurtarmaya devam ediyor. Zorlu ameliyatlar arasında yer alan ve daha önce de birçok hastanın tedavisinin yapıldığı beyinde ki damarlarda oluşan balonların tedavisi olarak adlandırılan 'Subaraknoid kanama' vakası için önceki gün Prof. Dr. Aşkın Görgülü, 24 saat içinde başarılı ameliyatlarla biri Türk diğeri Finlandiyalı iki vatandaşın hayatını ku

İki hayat Anadolu'da kurtuldu

Alanya Anadolu Hastanesi, hayat kurtarmaya devam ediyor. Zorlu ameliyatlar arasında yer alan ve daha önce de birçok hastanın tedavisinin yapıldığı beyinde ki damarlarda oluşan balonların tedavisi olarak adlandırılan 'Subaraknoid kanama' vakası için önceki gün Prof. Dr. Aşkın Görgülü, 24 saat içinde başarılı ameliyatlarla biri Türk diğeri Finlandiyalı iki vatandaşın hayatını ku

05 Mayıs 2015 Salı 01:12
İki hayat Anadolu'da kurtuldu
Alanya Anadolu Hastanesi, hayat  kurtarmaya devam ediyor. Zorlu ameliyatlar arasında yer alan ve daha önce de birçok hastanın tedavisinin yapıldığı beyinde ki damarlarda oluşan balonların tedavisi olarak adlandırılan 'Subaraknoid kanama' vakası için önceki gün Prof. Dr. Aşkın Görgülü, 24 saat içinde başarılı ameliyatlarla biri Türk diğeri Finlandiyalı iki vatandaşın hayatını kurtardı. 

Alanya Anadolu Hastanesi'nde, önceki gün iki başarılı beyin ameliyatı gerçekleştirildi. Alanya  Anadolu Hastanesi'nde görev yapan Profesör Doktor Aşkın Görgülü, pazar günü gerçekleştirilen ameliyatlar ile ilgili bilgi verdi. Görgülü, ''Cumartesi gecesi Denizli 112 Acil Servis bana ulaştı. Beyninde baloncuk oluşan bir vakanın olduğunu ve İzmir dahil bölgede ki hastanelerde gerekli tertibatı bulunan hastanelerin yoğun bakın servislerinin doluluğundan dolayı hastayı hastanemize gönderme taleplerini ilettiler. Denizli'den gelen ve gerekli tetkikleri yapılan 44 yaşındaki hastamızı ameliyata aldık. 6 saate yakın süren ameliyat esnasında Alanya'ya tatil için gelen Finlandiya vatandaşının da aynı rahatsızlıktan  dolayı hastaneye geldiğini bildirdiler. Denizli'den gelen hastamızın ameliyatı sonrasında, Finlandiyalı vatandaşında ameliyatını gerçekleştirdik. Beyine giden damarda oluşan baloncuk sonucu gerçekleşen rahatsızlıkla hastanemize gelen Finlandiyalı hasta pazartesi günü ambulans uçakla tedavisinin kendi ülkesinde devam etmesi şartıyla taburcu ettik. Denizli'den gelen hastamız, şuan yoğun bakım ünitemizde tedavisi sürüyor. Denizli'den gelen hastamızı da en kısa süre içerisinde memleketine göndereceğiz'' dedi. 
 
DİKKAT EDİLMESİ GEREKİYOR
Hastalığın oluşum nedenlerinden bahseden Görgülü, 'Subaraknoid kanama' denilen hastalık beyin ve beyin zarları arasında oluşan kanamalardan oluşuyor. Bunların en sık nedeni beyinde baloncuk denilen hastalıklardır. Yani beyin damarlarıyla beynin bir bölümünde baloncuk oluşuyor ve giderek büyüyor, sonra patlıyor. Bu daha sonra beyinde yaygın kanamalara neden oluyor. Kanamaya neden olan başka nedenler de var. Doğuştan anomaller, damar anomaller, tümör, kan sulandırıcılar, kan hastalıkları var. Hastanın yaşı, genetik durumu, cinsi gibi faktörler risk gruplarını belirler. Bizim önleyebileceğimiz, müdahale edebileceğimiz durumlar da var. Hastanın tansiyonuna dikkat etmesi gerekir. Sigara içilmesi, aşırı alkol alınması ve kokain kullanılması kanama riskini artıran ya da baloncuk oluşumuna neden olan faktörler” dedi.
 
'SAKATLANMALARA NEDEN OLAN BİR HASTALIK'
Beyinde oluşan kanamaların günümüzde tanı ve tedavi yöntemlerinin çok fazla ilerlediğini ancak hâlâ beyin için önemli bir darbe ve hasar oluşturduğunu söyleyen Görgülü, "Bu hastalık genellikle 40 ila 60 yaş arasındaki insanlarda görülüyor ama daha düşük ya da daha yüksek yaş aralığında olan insanlarda da görülebilir. Anevrizmaya bağlı kanamayı geçiren hastaların yüzde 10'u hiç hastaneye gelmeden, yüzde 25'i 24 saatte, yüzde 60'ı da 1 ay içerisinde hayatını kaybediyor. Bu ölümcül olabilen ya da hayatına devam edenlerin kol ve bacağında sakatlıklara, fonksiyon kayıplarına neden olan bir hastalık" dedi.
 
'BAŞ AĞRILARI DİKKATE ALINMALI'
Hastalıktaki en sık görülen şikayetin şiddetli baş ağrısı olduğuna dikkat çeken Görgülü, "Hasta, 'Hayatımda duyduğum en şiddetli baş ağrısını hissediyorum' diye bize geliyor. Bazen de hafif baş ağrıları ile gelebiliyor. Baş ağrısıyla birlikte genellikle ense ağrısı da görülüyor. Bulantı, kusma, nöbet geçirme, şuur bozuklukları da görülebiliyor. Bazı hastalar yürüyerek gelebiliyorken, bazıları ise çok derin komada gelebiliyor. İlk günlerde tomografi çekilirse tanı koyma imkanımız çok yüksek. Geciktiği zaman tomografideki tanı koyma oranı azalıyor. Bu durumda tanı koymak için MR çekmek gerekiyor. Ciddi baş ağrılarını bu nedenle önemsemek ve tomografi çektirmek gerek." 
 
'EN ÖNEMLİ RİSK TEKRAR KANAMA'
Hastalıkla oluşan baloncuğun bazen kanamadığını ancak yavaşça büyüdüğünü ifade eden Görgülü, "Bu durum sonrasında beyin dokusunda baskı oluşuyor. Bu durumdaki hastalardaki en önemli risk bu baloncuğun tekrar kanamasıdır. Nasıl ki bir yerimiz kanadığı zaman bir pıhtı orayı durdurursa o baloncukta da bir pıhtı kanayan yeri tıkıyor. Tıkayınca da bu baloncuğun kanaması bir an için duruyor. İlk 24 saatte, maksimum 7'nci günde her an o pıhtı eriyip tekrar ikinci bir kanamaya yol açabilir. İkinci bir kanama olduğu zaman bunun ölüm oranı ilk kanamaya göre iki katına çıkıyor. Üçüncü günden sonra damarda başlayan vasospazm denilen başka bir risk daha var. Yani kan geçen yerde spazm oluşmaya başlıyor. Bunun nedeni de ilk kanama sırasında ortaya çıkan kandan yayılan bazı kimyasal maddelerdir. Bu kimyasallar damarın büzülmesine yol açıyor. Bu durumda hastanın yüzde 15-20 civarında genel durumunu bozabilecek, ölümüne ya da sakat kalmasına neden olabilecek vasospazm denilen başka bir risk ortaya çıkıyor. Bunun için genel, nörolojik ve şuur durumu müsaitse bu hastalara müdahale etmek gerekiyor." 
 
'İKİ ŞEKİLDE MÜDAHALE EDİLEBİLİYOR'
Hastalığın iki tür müdahale yöntemi olduğunu belirten Görgülü, "Eğer vakanın genel durumu uygun ise ameliyat yapılabilir. Bazı vakalarda anjiyo yapar gibi damarın içerisinden tel gönderiliyor ve anevrizmanın içerisine koil dediğimiz maddeler konulup anevrizma kapatılıyor. Bazı anevrizma türleri damar içerisinden gönderilen embolizasyona uygun oluyor, bazıları ise ameliyata uygun oluyor. Bazı vakalarda ikisine de uygun olmuyor"  dedi.
 

Son Güncelleme: 05.05.2015 01:16
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner81