22 Nisan 2017 00:55

İç dinleme ahlakı

İç dinleme ahlakı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Hepimizin bir iç dinleme odası, bir vicdan muhasebe merkezi vardır. Cinayet mahalline dönen katillerin bile henüz körelmemiş bir iç dinleme odası vardır. Bu odadaki muhakeme insanı intihara dahi sürükleyebilir. Ne var ki, her organın sahip olduğu bünyeyi koruma kodu doğrultusunda bireysel psikoloji de bizleri korur ve yaptığımız bazı suçlara meşrulaştırıcı gerekçeler icat eder. Ancak, suçun boyutu bazı durumlarda psikolojinin meşrulaştırma kapasitesini aşarak bireyin rahatsızlanmasına neden olur. Bu tür rahatsızlıklar önce saldırı olarak çevreye yönelirken, iki taraflı bıçak misali, bizzat birey psikolojisinde de yıkıma yol açar. Artık bu insan rahatsızdır, sağlıklı karar alamaz, çoğu zaman da çevreyi dinlemeden kendi yolunda ısrar eden koyu bir despot olma yolunda ilerleyerek, bir yandan içini bastırır, diğer yandan da tedhiş yaratıcı davranışlarla çevrenin kendisine yönelmesinin yollarını tıkamaya çalışır. Ancak, böylesi karakter yapısı asla kendisini suçlamadan, çevreyi yıkarak yoluna devam etmeye çalışır. 

Despotik patolojik bozukluklara sahip kişiler toplumsal alanda hakimiyet sahalarını kirletip bozar. Bu şekilde bozulan sahanın yayılma alanı bireyin hakimiyet alanı ile sınırlıdır. Hal böyle olunca, ciddi yönetim kademelerinin böylesi patolojik bozukluklara sahip kişiliklerce işgalinin önlenmesi bizzat toplumun selameti açısından fevkalade yararlı bir davranıştır. İç siyasette zararlı olabilen kişilik yapıları, maalesef, bazı konu ve konumlarda desteklenebilir olmaktadır. Örneğin, bir sendika yönetiminde ya da patron ile emekçi arasında bulunan yöneticinin karakter sertliği, hatta bozukluğu kapitalist dokuda sermayenin işine yaradığından tasvip görebilir. Hatta söz konusu mevkilerde bulunanların böylesi karakter bozukluğu taklidine bürünmeleri de sistem tarafından olumlu görülebilir. Açıktır ki, sermayeye yarayan patolojiler halkın aleyhine gelişmiş dokulardır. 

Toplumsal yönetim açısından tek ve devredilemez en yetkili karar mercii bizzat toplum olduğundan, böylesi davranış biçimleri ile toplumun baskılanması kabul edilemez. Tarih bu süreçleri despotik davranış olarak kayda geçirir. Özellikle de topluma yansıtılabilecek ya da toplumda oluşumuna yol açabilecek davranış bozuklukları uzun süreli kalıcı olabildiklerinden bu oluşumlara yol açabilecek tavırlardan kaçınılması öncelikli olmalıdır. Topluma model oluşturabilecek makamlarda bulunanların davranışlarının toplumsal katmanlarca kopyalanması ya da gizil dokuların uyandırılması söz konusu olabildiğinden ilgili kişilerin davranışlarında özenli olması kaçınılmaz toplumsal görevdir. 

Siyasi kademelerdeki kişilerin medyaya yansıyan beyanat ve görüntüleri, açıktır ki, işin şekli tarafıdır. Merak ettiğim husus, kamuoyuna yansıyan görüntülerle ilgili ya da bu görüntülere yol açan icraatlarla ilgili olarak icraat sahibinin iç dinleme odasında kendisi ile nasıl konuştuğu ve hesaplaştığıdır. Günümüz siyasi olay ve oluşumlarında halkımızın yaşadığı huzursuzluklar aslında siyasilerin icraatları sonucunda iç odalarındaki serbest muhasebenin bir tür psikolojik yansıması olarak görülebilir. İnsani değerler ve çağdaş davranışlar bağlamında yaklaşım yapıldığında siyasilerin iç oda huzursuzlukları ile vatandaşların yaşadığı psikolojik sıkıntı ve kalkışlar arasında fevkalade yakın ilişki vardır. Siyasiler bu paralelliği dikkate alır mı ya da almaları gerekir mi? Bu bir yaklaşım ve etiksel davranış ve demokrasiye bağlılık sorunudur. Toplumsal ileri olma düzeyi ya da sosyal olarak kalkınmışlık buralarda yansır. Çağdaş ülkelerin Türkiye’yi değerlendirmeleri salt siyasi kişilerin davranışları ile değil, bu davranışa meydan veren tüm halkların ortalama kararı ile gerçekleşir. Şu anda Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorun salt rejim meselesi olmayıp, tüm bu süreçte yaşananlar ve bunları halkımızın damgalanması pahasına ulusa reva görülmesidir. Keşke iç dinleme ahlakımız düzeysiz siyaset düzeyinin üstünde ve daha insani olarak tecelli etmiş olsa idi!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa