Uçum, “Türkiye’de 2007’den itibaren yani Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği yapıldıktan itibaren hukuken başkanlık sistemine geçilmiştir:” dedi.

AK Parti Kars İl Başkanlığı bu sabah saatlerinde bir turizm otelinde vekil adaylarıyla basın mensuplarını buluşturdu. İl Başkanı Ali Şakir Yurdakoş, vekil adayları Mehmet Uçum, Selahattin Beyribey ve Ensar Erdoğdu ve parti yönetiminin katıldığı basın toplantısında Türkiye ve Kars gündemini yakından ilgilendiren konular üzerinde konuşmalar yapıldı, fikirler sunuldu.

AK Parti 1. sıra Kars Milletvekili Adayı Av. Mehmet Uçum, hukuken başkanlık sistemine geçildiğini ifade ederek, “Başkanlık sistemi meselesini anayasa hukukçuları zaviyesinden tartışabilirsiniz yada siyasi parti yöneticilerinin bakış açısıyla tartışabilirsiniz. Bu iki tartışmada meşru değildir. Başkanlık sistemini biz, halkın gözünden tartışıyoruz. Halkın durduğu yerden bakıyoruz. Halkın iradesine göre tartışıyoruz. Türkiye’de 2007’den itibaren yani Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği yapıldıktan itibaren hukuken başkanlık sistemine geçilmiştir. Bu hukuki durum; 2014’ün 10 Ağustos’un da fiili duruma da dönüşmüştür. Türkiye’de halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı vardır. Bu bir meşruiyet ölçüsüdür. Yani bu, şu demektir; Türkiye’de bu saatten sonra halkın elinden cumhurbaşkanını seçme yetkisini geri alamaz. Halk bu yetkiyi asla geri vermez.” şeklinde konuştu.

“Başkanlık sistemini istemiyoruz diyenler dürüst olsunlar, açık olsun” diyen Uçum, şunları söyledi:

“Desinler ki, ‘biz parlamento tarafından yeniden Cumhurbaşkanının seçilmesini istiyoruz.’ Eğer dürüstçe bunu söylerlerse halkın iradesine karşı bir projeye sahip olduklarını da ortaya koyarlar. Halktan korktukları için bunu söylemiyorlar ama ‘başkanlık sistemine de geçmeyeceğiz’ diyorlar. Bir kere burada onları dürüst olmaya çağırıyorum. İkincisi; bazıları diyor ki ‘tamam halk tarafından seçilmeye devam etsin ama cumhurbaşkanı sembolik olsun.’ Ya arkadaşlar bu halk bir kriz sırasında cumhurbaşkanını seçme hakkını eline geçirmiş, seçtiği cumhurbaşkanını ‘sen güzel resepsiyon yap, çok güzel büyükelçi ağırla, kabut et, büyükelçi ata, temsili ol, sembolik olarak bizi et’ diye seçer mi? Halk, cumhurbaşkanlığı pozisyonunu belirlerken oraya makro siyaset, ülke siyaseti yapmak üzere insan gönderir. Zaten cumhurbaşkanımız seçimlerden önce de açıklamıştı; ‘ben bildiğiniz gibi bir cumhurbaşkanı olmayacağım’ Çünkü; halkın iradesi aktif cumhurbaşkanlığı yönündedir. Aktif cumhurbaşkanlığına ülke siyasetinde karar verici pozisyonunda olan cumhurbaşkanı demektir. Dolayısıyla bu iki ölçeğe baktığımızda halk tarafından cumhurbaşkanı seçilmesinden geri dönülemez ve halk etkili, aktif cumhurbaşkanı ister ölçülerine baktığımızda biz zaten başkanlık sistemine geçmek zorundayız.”