HPV VE SERVİKAL KANSER

ÖZEL RÖPORTAJ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 19.10.2017 - 10:22, Güncelleme: 19.10.2017 - 10:22
 

HPV VE SERVİKAL KANSER

Tüm kanser türlerinde olduğu gibi rahim kanserlerinde de erken teşhis oldukça önemli. Belli yaşın ardından düzenli olarak tarama yaptırılması gerektiğinin altını çizen uzmanlar, rahim ağzı kanserinin erkenden teşhis edilebileceğini ve kanserin önlenebileceğini söylüyor. Konu hakkında Jinekoloji Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Güvenal, Denge’ye özel demeç verdi.
HABER CANAN GÜNGÖR HPV hastalığı nedir? HPV aslında bir virüstür. Tek başına bir hastalık yapmıyor. HPV, özellikle rahim ağzı kanserine yol açan en önemli etkendir. Her organın bir kanser türü olduğu gibi rahimin de kanserleri vardır. En sık gördüğümüz türü ise rahmin içinden gelişen kanserlerdir. Daha çok ileri yaştaki hastalarımızda (60 yaş ve üstü) rastlarız. Adetten kesilmiş kadınlarda kanamayla ilk belirtisini verebilir veya muayene sırasında tespit edilebilir.HPV’nin iki yüze yakın tipi vardır. 20 tane türü rahim ağzına yerleşerek orada kansere yol açabiliyor.HPV’nin en sevdiği bölge de rahim ağzıdır. Peki, HPV başka nerelerde kansere yol açabilir? Erkeklik cinsel organında, cilt kanserlerinde bazen de boğaz kanserlerinde etken olabilir. Ama en sık neden olduğu tür rahim ağzı kanseridir. Taraması yapılabiliyor mu? Rahim ağzı kanseri dünya çapında taraması olan bir kanser türüdür. Yaklaşık 60-70 yıldır ‘smear’ dediğimiz bir testle bu kanser türünün taraması yapılıyordu. Bu testin de yanılması fazla; hastalık olsa dahi smear normal çıkabiliyordu. Ayrıca kalabalık toplumlarda bütün kadınlara smear yapılması imkansızdı. Son üç yıldır Türkiye’de bu kanser taraması için HPV testi kullanılıyor. Yani kadınlarda virüs aranıyor. Testin uygulanma yaşı 30 yaş itibariyle başlıyor. Çünkü 30 yaş altı kişilerde bulunan HPV’nin çoğu geçicidir. Bu test 30-65 yaş arasındaki kadınlarda bakılıyor.Bu taramalar hastanelerde yapılmıyor. Hastanelerde yapılan test smear bizim tarama kapsamı alanımıza girmiyor. Sağlık ocaklarında, KETEM’de HPV testi ücretsiz olarak yaptırtılabilir. Kişi önce sağlık ocağına gidiyor ve muayene sırasında iki tane örnek aldırıyor. Öncelikle HPV için örnek alınıyor bir de smear için örnek alınıyor. Alınan bu örnekler de Ankara ve İstanbul’daki merkez laboratuvarlarda inceleniyor. Orada önce ‘kadının HPV’si var mı’ diye bakılıyor. HPV yoksa smear’e hiç bakılmıyor ve kişiye ‘Sen beş yıl sonra gel’ deniliyor. Çünkü beş yıl içinde bu kişide HPV olmadığı için rahim ağzı kanseri gelişim ihtimali çok çok düşüktür.Dolayısıyla beş yıllık aralıklarla yapılıyor. Ancak HPV pozitif ise smear’e de bakılır. Ardından smear ve HPV pozitifliği değerlendirilerek hastaların uzman bir jinekoloğa gönderilmesi gerekiyor. HPV pozitif olan kişilerde ne yapılıyor? Burada HPV’nin tipleri önemlidir. HPV’nin 20 riskli tipinden daha tehlikeli olan iki türü vardır; 16 ve 18. Eğer kişide bunlar varsa smear normal olsa dahi biz bu hastaya kolposkopiyapıyoruz. Yani rahim ağzını çıplak gözle değil de bir mercek sistemiyle daha fazla büyüterek şüpheli yerleri saptamaya çalışıyoruz ve oralardan biyopsi alıyoruz. HPV olan her kişide mutlaka tehlikeli bir hastalık olacak diye bir durum söz konusu değildir. O yüzden hastalarımızın hemen bir telaşa kapılmasına gerek yoktur. HPV tespit edilen kişilerin ancak yüzde15-20’sinde rahim ağzında bir hastalık gelişebilir. Düşük bir oran ama biz yine de gereken önemi veriyoruz ve bu hastaları detaylı olarak inceliyoruz.HPV’nin tespitinden 15-20 yıl sonra kanser gelişiyor. Yani HPV tespit ettiğimiz hastalarda biz bunu erkenden saptamış oluyoruz. Zaten bizlerin de bütün amacı erken teşhis edebilmektir. Biyopsiden sonra hastaya tanıyı koyuyoruz ve tedaviye başlıyoruz. Tedavi ettiğimiz sürece bu hastalık ortadan kalkıyor ve kişi kanserden kurtulmuş oluyor. taramalar düzenli bir şekilde yapılıp tanıdan sonra doğru tedavi uygulanırsa rahim ağzı kanseri dünya üzerinden silinecektir. Hastalar ne gibi şikayetler yaşıyorlar? HPV belirgin bir şikayet yapmaz. Ama hastada eğer bir lezyon gelişmişse kanama düzensizlikleri görülebilir. Özellikle ilişki sonrası oluşan kanamalar veya adetten sonra oluşan ara kanamalar… Tabi, bunlar kanser geliştikten sonra ortaya çıkacak problemlerdir. Bazen kötü kokulu akıntılar da gelebilir. Dolayısıyla bu şikayetleri beklememek lazımdır. Ne yazık ki toplumuzda yanlış bir alışkanlık var. ‘Şikayetim yok neden doktora gideyim’ algısı var. Aslında hiçbir şikayet yaşamadan taramaları yaptırmak oldukça önemlidir. Biz, kadınların yılda en az bir kez jinekolojik muayene olmasını tavsiye ediyoruz. HPV’nin çoğunlukla geçici bir virüs olduğunu söylediniz. Ama geçici olanları da var. Kimlerde kalıcı olur? Özellikle HPV’nin tipi önemli olmakla birlikte kişi çok fazla sigara içiyorsa (Sigara HPV enfeksiyonunun kalıcı hale gelmesinde en önemli faktördür), kişide başka enfeksiyonların olması, bazen doğum kontrol hapının kullanımı, ailede bu tarz hastalıkların olması riski arttıran faktörlerdir. Bir de çok eşlilik HPV enfeksiyonunu arttırır. HPV enfeksiyonunun ana geçiş yolu cinsel yoldur. Cinsel yaşantısı olmayan kişilerde HPV görülmez. Ama her cinsel yaşantısı olan kadınların yüzde 75’i HPV virüsüyle karşılaşır. Daha önce de dediğim gibi çoğu geçici olduğu için bunlar kaybolabilir. HPV bir virüs ve virüslerin bir ilacı yoktur. Virüslerin aşıları oluyor. Gelişmiş ülkelerde ilkokul çağında, en erken 9 yaşında bu aşı yapılabiliyor. Daha ileri yaşlarda da yapılabiliyor ama en ideali erken yaşlarda yaptırmaktır. HPV’nin iki tehlikeli türünden bahsettiniz. Bu durumda nasıl bir tedavi uygulanıyor? Belirttiğim gibi virüslerde tedavi yoktur. Biz, virüsü tedavi etmiyoruz, ortaya çıkardığı hastalıkları tanımaya çalışıyoruz. o hastalıklı dokuyu cerrahi operasyonlarla ortadan kaldırıyoruz ve belli aralıklarla hastayı takibe alıyoruz. Bu virüs ortadan kaldırılabilir. Hastanın bağışıklık sistemini kuvvetlendirmesi gerekir. Sigara kullanıyorsa bırakmalıdır. Şunu söylemek istiyorum: kanser her zaman olabilir, tüm organlarımızda olabilir. Önemli olan bunu çok erken dönemde yakalamaktır. Yani o bölgenin dışına çıkmadan kanseri tespit etmek… Tabi bu durum bütün dokular için mümkün değil ama rahim ağzı kanseri, meme kanseri, kolon kanseri için mümkündür. Okuyucularımıza tavsiyeleriniz olacak mı? Sağlığın kıymetini bilmek gerekir. Gençlik çok güzeldir ama hepimizde belli bir yaştan sonra hastalıklar çıkabilir. Özellikle 40 yaşından sonra… Düzenli kontrollere gitmek lazım.Bir şikayetiniz olmadan doktora gitmeye kendinizi alıştırın. Talep etmek lazım! Sağlığını talep et, sağlıklı yaşa, kendine dikkat et, spor yap, sigarayı bırak!  
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi rahim kanserlerinde de erken teşhis oldukça önemli. Belli yaşın ardından düzenli olarak tarama yaptırılması gerektiğinin altını çizen uzmanlar, rahim ağzı kanserinin erkenden teşhis edilebileceğini ve kanserin önlenebileceğini söylüyor. Konu hakkında Jinekoloji Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Güvenal, Denge’ye özel demeç verdi.
HABER
CANAN GÜNGÖR

HPV hastalığı nedir?

HPV aslında bir virüstür. Tek başına bir hastalık yapmıyor. HPV, özellikle rahim ağzı kanserine yol açan en önemli etkendir. Her organın bir kanser türü olduğu gibi rahimin de kanserleri vardır. En sık gördüğümüz türü ise rahmin içinden gelişen kanserlerdir. Daha çok ileri yaştaki hastalarımızda (60 yaş ve üstü) rastlarız. Adetten kesilmiş kadınlarda kanamayla ilk belirtisini verebilir veya muayene sırasında tespit edilebilir.HPV’nin iki yüze yakın tipi vardır. 20 tane türü rahim ağzına yerleşerek orada kansere yol açabiliyor.HPV’nin en sevdiği bölge de rahim ağzıdır.

Peki, HPV başka nerelerde kansere yol açabilir?
Erkeklik cinsel organında, cilt kanserlerinde bazen de boğaz kanserlerinde etken olabilir. Ama en sık neden olduğu tür rahim ağzı kanseridir.

Taraması yapılabiliyor mu?
Rahim ağzı kanseri dünya çapında taraması olan bir kanser türüdür. Yaklaşık 60-70 yıldır ‘smear’ dediğimiz bir testle bu kanser türünün taraması yapılıyordu. Bu testin de yanılması fazla; hastalık olsa dahi smear normal çıkabiliyordu. Ayrıca kalabalık toplumlarda bütün kadınlara smear yapılması imkansızdı. Son üç yıldır Türkiye’de bu kanser taraması için HPV testi kullanılıyor. Yani kadınlarda virüs aranıyor. Testin uygulanma yaşı 30 yaş itibariyle başlıyor. Çünkü 30 yaş altı kişilerde bulunan HPV’nin çoğu geçicidir. Bu test 30-65 yaş arasındaki kadınlarda bakılıyor.Bu taramalar hastanelerde yapılmıyor. Hastanelerde yapılan test smear bizim tarama kapsamı alanımıza girmiyor. Sağlık ocaklarında, KETEM’de HPV testi ücretsiz olarak yaptırtılabilir. Kişi önce sağlık ocağına gidiyor ve muayene sırasında iki tane örnek aldırıyor. Öncelikle HPV için örnek alınıyor bir de smear için örnek alınıyor. Alınan bu örnekler de Ankara ve İstanbul’daki merkez laboratuvarlarda inceleniyor. Orada önce ‘kadının HPV’si var mı’ diye bakılıyor. HPV yoksa smear’e hiç bakılmıyor ve kişiye ‘Sen beş yıl sonra gel’ deniliyor. Çünkü beş yıl içinde bu kişide HPV olmadığı için rahim ağzı kanseri gelişim ihtimali çok çok düşüktür.Dolayısıyla beş yıllık aralıklarla yapılıyor. Ancak HPV pozitif ise smear’e de bakılır. Ardından smear ve HPV pozitifliği değerlendirilerek hastaların uzman bir jinekoloğa gönderilmesi gerekiyor.

HPV pozitif olan kişilerde ne yapılıyor?
Burada HPV’nin tipleri önemlidir. HPV’nin 20 riskli tipinden daha tehlikeli olan iki türü vardır; 16 ve 18. Eğer kişide bunlar varsa smear normal olsa dahi biz bu hastaya kolposkopiyapıyoruz. Yani rahim ağzını çıplak gözle değil de bir mercek sistemiyle daha fazla büyüterek şüpheli yerleri saptamaya çalışıyoruz ve oralardan biyopsi alıyoruz. HPV olan her kişide mutlaka tehlikeli bir hastalık olacak diye bir durum söz konusu değildir. O yüzden hastalarımızın hemen bir telaşa kapılmasına gerek yoktur. HPV tespit edilen kişilerin ancak yüzde15-20’sinde rahim ağzında bir hastalık gelişebilir. Düşük bir oran ama biz yine de gereken önemi veriyoruz ve bu hastaları detaylı olarak inceliyoruz.HPV’nin tespitinden 15-20 yıl sonra kanser gelişiyor. Yani HPV tespit ettiğimiz hastalarda biz bunu erkenden saptamış oluyoruz. Zaten bizlerin de bütün amacı erken teşhis edebilmektir. Biyopsiden sonra hastaya tanıyı koyuyoruz ve tedaviye başlıyoruz. Tedavi ettiğimiz sürece bu hastalık ortadan kalkıyor ve kişi kanserden kurtulmuş oluyor. taramalar düzenli bir şekilde yapılıp tanıdan sonra doğru tedavi uygulanırsa rahim ağzı kanseri dünya üzerinden silinecektir.

Hastalar ne gibi şikayetler yaşıyorlar?
HPV belirgin bir şikayet yapmaz. Ama hastada eğer bir lezyon gelişmişse kanama düzensizlikleri görülebilir. Özellikle ilişki sonrası oluşan kanamalar veya adetten sonra oluşan ara kanamalar… Tabi, bunlar kanser geliştikten sonra ortaya çıkacak problemlerdir. Bazen kötü kokulu akıntılar da gelebilir. Dolayısıyla bu şikayetleri beklememek lazımdır. Ne yazık ki toplumuzda yanlış bir alışkanlık var. ‘Şikayetim yok neden doktora gideyim’ algısı var. Aslında hiçbir şikayet yaşamadan taramaları yaptırmak oldukça önemlidir. Biz, kadınların yılda en az bir kez jinekolojik muayene olmasını tavsiye ediyoruz.

HPV’nin çoğunlukla geçici bir virüs olduğunu söylediniz. Ama geçici olanları da var. Kimlerde kalıcı olur?
Özellikle HPV’nin tipi önemli olmakla birlikte kişi çok fazla sigara içiyorsa (Sigara HPV enfeksiyonunun kalıcı hale gelmesinde en önemli faktördür), kişide başka enfeksiyonların olması, bazen doğum kontrol hapının kullanımı, ailede bu tarz hastalıkların olması riski arttıran faktörlerdir. Bir de çok eşlilik HPV enfeksiyonunu arttırır. HPV enfeksiyonunun ana geçiş yolu cinsel yoldur. Cinsel yaşantısı olmayan kişilerde HPV görülmez. Ama her cinsel yaşantısı olan kadınların yüzde 75’i HPV virüsüyle karşılaşır. Daha önce de dediğim gibi çoğu geçici olduğu için bunlar kaybolabilir. HPV bir virüs ve virüslerin bir ilacı yoktur. Virüslerin aşıları oluyor. Gelişmiş ülkelerde ilkokul çağında, en erken 9 yaşında bu aşı yapılabiliyor. Daha ileri yaşlarda da yapılabiliyor ama en ideali erken yaşlarda yaptırmaktır.

HPV’nin iki tehlikeli türünden bahsettiniz. Bu durumda nasıl bir tedavi uygulanıyor?
Belirttiğim gibi virüslerde tedavi yoktur. Biz, virüsü tedavi etmiyoruz, ortaya çıkardığı hastalıkları tanımaya çalışıyoruz. o hastalıklı dokuyu cerrahi operasyonlarla ortadan kaldırıyoruz ve belli aralıklarla hastayı takibe alıyoruz. Bu virüs ortadan kaldırılabilir. Hastanın bağışıklık sistemini kuvvetlendirmesi gerekir. Sigara kullanıyorsa bırakmalıdır. Şunu söylemek istiyorum: kanser her zaman olabilir, tüm organlarımızda olabilir. Önemli olan bunu çok erken dönemde yakalamaktır. Yani o bölgenin dışına çıkmadan kanseri tespit etmek… Tabi bu durum bütün dokular için mümkün değil ama rahim ağzı kanseri, meme kanseri, kolon kanseri için mümkündür.

Okuyucularımıza tavsiyeleriniz olacak mı?
Sağlığın kıymetini bilmek gerekir. Gençlik çok güzeldir ama hepimizde belli bir yaştan sonra hastalıklar çıkabilir. Özellikle 40 yaşından sonra… Düzenli kontrollere gitmek lazım.Bir şikayetiniz olmadan doktora gitmeye kendinizi alıştırın. Talep etmek lazım! Sağlığını talep et, sağlıklı yaşa, kendine dikkat et, spor yap, sigarayı bırak!
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.