Arkeolog Ercan Çokbankir'in elinde bulunan tarihi köşkün fotoğraflarından esinlenen Gazeteci Türker Küpcük ve Sami Denktaş, Hollandalı Jacop van Dam'ın tarihi köşkünün maket olarak gün yüzüne çıkarılmasını sağladılar. Daha önce tarihi Seydiköy Tren İstasyonu, Gaziemir İstasyonu, Anıtkabir gibi bir çok eseri maketle canlandırılmasında emeği geçen Gaziemirli Usta Sami Denktaş'a önceki eserlerde olduğu gibi bu çalışmada da Gazeteci Türker Küpcük teknik danışmanlık katkısı verdi. Tamamıyla geri dönüşüm malzemelerinden yapılan Tarihi Köşk'ün maketinde binanın fiziki dış görüntüsü kadar, iç bölümlerinde yer verilen detaylar hayli dikkat çekti.

Yerel halkın “Muharrem Usta'nın Köşkü” olarak bildiği Tarihi Köşk biri diğerinden ilginç bir çok hikayeyi de içinde barındırmış.

1668 ile 1688 yılları arasında İzmir'de Hollanda konsolosluğu yapan Jacop van Dam, Gaziemir'de bu tarihi köşkü yaptırır. Tarihi eserlere olan ilgisini yaptırdığı köşke de yansıtmıştır. O tarihlerde İzmir'deki Laventen ailelerinin Gaziemir'e ilgisi hayli fazladır! Van Lennep, Mook ve İngiliz Botanikçi W.Sherard, Crowly gibi isimlerin Gaziemir'de konutları bulunduğu tarihi kayıtlarda yer almaktadır. Jacop van Dam görevini ve köşkünü daha sonra Madam Hoschpied'e devreder. Yerli halk tarafından atfedilenin aksine Muharrem Usta bu köşkün Ermeni kökenli bir bekçisidir. İlerleyen zamanlarda da ise halk arasındaki bu algı O’na köşkün emanet edilmesi sonrasında pekişecektir!) Birinci Dünya Savaşı ile birlikte imzalanan Mondros Anlaşması’nın doğal bir sonucu olarak Osmanlı Devleti, İngiltere’nin önerisi ve desteğiyle Yunanistan tarafından işgal edilmesi sonrasında yıkılması, 19 Mayıs 1919’da başlayan Milli Kurtuluş Savaşı ve nihayet 9 Eylül 1922’de Türk Orduları’nın İzmir’e girmesi ve 1923’ye Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanı tarihi kronolojiyi oluşturmuştur.

Hollanda Konsolosu Madam Hoschpied ve ailesinin ülkesine dönme vakti artık gelmiştir. Ülkesine dönen Madam Hoschpied uzun yıllar yaşadıkları Seydiköy’den ayrılırken evlerini sadık bekçileri Muharrem Usta’ya emanet etmişlerdir.

Cumhuriyet sonrasında kızları ile Madam Hoschpied'in köşkünü kullanmaya devam eden Muharrem Usta yerli halk tarafından oldukça sevilen biridir.

Muharrem Usta, (dönemin Belediye Reisi Halil Tan zamanında) Seydiköy’e elektrik getirilmesinde büyük emeği olduğu kasabanın tarihi hafızasında yazılıdır!

Muharrem Usta'nın vefatından sonra tarihi köşk ailesi ve kızı tarafından bir müddet kullanılmaya devam etmiştir.

Ailenin kasabada farklı bir eve taşınma iradesi sonrasında tarihi köşk uzun yıllar kullanılmaz. Sahipsiz kalan bir zamanların ünlü köşkü bir süre sonra bakımsızlıktan metruk bir binaya dönüşür. Bir zaman sonra yıkılarak, içinde bulunan anılarıyla birlikte yok olur.

Şimdi o köşkten arda kalan bir kaç fotoğraftan bir şey değildir. Gaziemirli Arkeolog Ercan Çokbankir’in kişisel kolleksiyonunda gördüğü fotoğraflardan etkilen Gazeteci Türker Küpcük uzun süredir birlikte çalıştığı Sami Denktaş’la Gaziemir hakkında konuşurken bu tarihi köşkün hatırlanması ve maketle de olsa günümüzdeki insanlara ulaştırılması gerektiği üzerinde durur.

Sami Usta’nın çocukluk hatıralarında da ayrı bir yeri olan köşkü yapmak için kollarını sıvarlar.

Aylar süren çalışmalar sonrasında Sami Denktaş’ın el emeği ile ortaya çıkarılan Hollandalı konsolosun tarihi köşkü artık gün yüzündedir!

Belki de günün birinde başka birileri de bu köşke, ilçeye yeni bir sosyal alan yaratma adına, fiziki olarak yeniden hayat vereceklerdir!
Kimbilir ?!