13 Ocak 2021 23:11

Hollanda Elçiliği, Sivas Katliamı davasına gözlemci olarak katılacak

Üç firari sanığın yargılandığı Sivas Katliamı davasının duruşmasına katliamda yaşamını yitiren Hollandalı Carina Cuanna nedeniyle Hollanda Büyükelçiliği duruşmaya gözlemci olarak katılacak.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Zaman aşımına uğrayan Sivas Katliamı davasında dosyası ayrılan üç firari sanığın yargılandığı davanın duruşmasına katliamda yaşamını yitiren Hollandalı Carina Cuanna nedeniyle Hollanda Büyükelçiliği ilk kez duruşmaya gözlemci olarak katılacak. Avukat ve aileler Hollanda’nın davaya müdahil olması durumunda Almanya’da olan katliama karışmış 21 kişinin de yargılanmasının önünün açılacağını bildirdi.

Sivas’ta Madımak Otelinde 2 Temuz 1993’te 33 aydın ve 2 otel çalışanının ölümüne neden olan katliam davası zaman aşımı gerekçesiyle 2012 yılında düştü. Dava dosyasından ayrılan ve firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş’ın yargılanmasına 20 Ocak’ta Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek duruşmada devam edilecek. Hollanda Büyükelçiliği Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren Carina Cuanna nedeniyle gözlemci olarak ilk kez duruşmaya katılacak.

Katliamda yaşamını yitiren Gülsüm Karababa’nın ağabeyi Hüseyin Karababa Hollanda’nın davaya müdahil olması ısrarlı mücadelesini sürdürüyor.  Alevi dernekleriyle birlikte bu ısrarını sürdüren Karababa, Avukat Coşkun Özgür Piroğlu ile birlikte Hollanda Elçiliğine davaya müdahil olması için geçen yılın sonundaki taleplerine olumsuz yanıt verildi. Buna karşın ısrarını sürdüren Hüseyin Karababa, geçen hafta tekrar elçiliği aradı. Hollanda Ankara Büyükelçi Yardımcısı Erik Weststrate ile tercüman aracıyla görüşen Karababa, katliamda yaşamını yitiren Carina Cuanna nedeniyle müdahil olmasını talep ettiklerini ifade etti.  Elçinin Lahey’le yapacağı görüşmeden sonra kendisine döneceğini aktaran Karababa, 11 Ocak’ta tercümanın kendisini aradığını belirterek, “Duruşmaya gözlemci olarak katılacağız” dediğini aktardı.

"KAMUOYUNUN DAVAYI TAKİP ETMESİ GEREKİR"

Karababa, Hollanda’nın davaya müdahil olması durumunda, Almanya’da katliama karışan 21 kişinin olduğunu hatırlatarak, “Dava şu an üçü üzerinden yürüyor. Hollanda’nın müdahil olması durumunda, Hollanda bunları Almanya’dan talep edebilir. Sonrasında yargılayabilir” dedi. Karababa, Hollanda’nın duruşmaya müdahil olması gerektiğini söyledi. Katliamla ilgili arananların İçişleri Bakanlığı sitesinde “terörist” olarak geçmemesine tepki gösteren Karababa, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu herkese terörist diyor. Ama buna hiç çıtı çıkmıyor” dedi. Davanın üstünün örtülmek istendiğini belirten Karababa, Hollanda’nın davaya müdahil olması durumunda dava sürecinin değişebileceğini söyledi. Karababa, kamuoyunun da insanlığa karşı işlenen davaya daha fazla duyarlı olması ve duruşmayı takip etmesi gerektiğini ifade etti.

"HOLLANDA GEREKEN CİDDİYETİ GÖSTERMELİ"

Hollanda’nın katliam davasına müdahil olması için iki kez Hollanda Meclisine soru önergesi veren Hollanda Sosyalist Parti Milletvekili Sadet Karabulut, katliamda öldürülen Gülsüm Karababa’nın ağabeyi Müslüm Karababa ile Alevi örgütlerinin Hollanda Meclisi önünde yaptıkları ve Hollanda’nın davaya müdahil olması yönündeki taleplerin ardından tekrar dava dosyasına baktığını belirtti. Katliamın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğu için zaman aşımının olamayacağına vurgu yapan Karabulut, ilk verdiği soru önergesine gelen yanıtların yetersiz kaldığını söyledi. Hollanda hükümetinin somut adım atmadığı ve davayla ile ilgili katliamda öldürülen Carina Cuanna’nın yakınlarıyla ve katliam davasını takip eden Alevi dernekleriyle görüşmeler de yapıldığını hatırlatan Karabulut, “Ama nedense şu ana kadar somut bir adım atılmamıştı. Şimdiye kadar böyle bir durumun olmaması beni de açıkçası şaşırttı” ifadelerini kullandı. Hollanda’nın davayı izleyecek olmasını önemli bir gelişme olarak değerlendiren Karabulut, Hollanda hükümetinin davaya gereken ciddiyeti ele alarak, davaya müdahil olması gerektiğini söyledi.

"YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR"

Avukat Coşkun Özgür Piroğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Hollanda’nın bu duruşmaya gözlemci göndermesi bu davaya müdahil olacağının göstergesidir. Hollanda bu davaya müdahil olursa davanın Almanya’daki firari sanıklarını Almanya Hollanda’ya iade etmek mecburiyetinde kalır. Hollanda bu firari sanıkları yargılayıp cezalandırabilir. Hollanda’nın attığı bu adım bu dava açısından bir dönüm noktasıdır. Katliamı yapan bu katillerin ellerini, kollarını sallayarak Almanya’da gezme dönemleri bitiyor. Hollanda, Türkiye’de zaman aşımından faydalanarak ceza almaktan kurtulan sanıkları da yargılayabilir. Bu sanıklar için de yeni bir dönem başlıyor.”

NE OLMUŞTU?

2 Temmuz 1993 yılında Sivas’ta cuma namazından çıkan gerici grubun, Pir Sultan Abdal’ı Anma Etkinliklerine katılanların kaldığı Madımak Otelini yakması sonucu 35 insan hayatını kaybetti. Yakılanlar arasında Hollanda vatandaşı Carina Cuanna da vardı. Ancak Hollanda devleti şu ana kadar, Carina Cuanna için herhangi bir girişimde bulunmadı. Hollanda Sosyalist Parti Milletvekili Sadet Karabulut’un, Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren Carina Cuanna için Hollanda devletinin davaya müdahil olma taleplerine ilişkin verdiği soru önergesine Hollanda Dışişleri Bakanı Step Blok’tan yanıt gelmiş. Bakan Blok, Sivas Katliamı’ndan haberi olduğunu, Hollanda Elçiliğinin görülen duruşmayla ilgilendiğini belirtmişti. Ancak Hollanda Dışişleri Bakanı, Hollanda’nın davaya müdahil olmasına yönelik bir talepte bulunulmadığını iddia etti. Oysa Hüseyin Karababa ve Avukat Coşkun Özgür Piroğlu’nun bu yönde verdiği dilekçe Hollanda Elçiliği tarafından reddedilmişti.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Katliam davası 21 Ekim 1993’te başladı. 125 sanık, Ankara 1 Nolu DGM’de ilk kez hakim karşısına çıktı. Davada ilk karar, 26 Aralık 1994’te geldi. 85 sanık, 2 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırıldı, diğer sanıklar ise beraat etti. Tutuksuz yargılanmak için serbest bırakılan sanıklardan birçoğu ortadan kaybolmuştu. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 1997 yılında müdahil avukatların temyiz ettiği davayı bozdu. Yeniden yargılama sonucunda 33 sanık hakkında idam cezası verildi. Ancak bu karar, bir yıl sonra Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından yeniden bozuldu. Sanık sayısı da 125’ten 33’e indi. 2000 yılında kararını açıklayan Ankara 1 Nolu DGM, 33 sanık için “idam” dedi. 9 sanık 7 yıl 6’şar ay, 4 sanık 20’şer yıl, 1 sanık 15 yıl, 1 sanık 5 yıl hapis cezası aldı. 33 sanık hakkında verilen idam kararı ise 2002 yılında müebbet hapis cezasına çevrildi.

ÖLDÜKTEN SONRA BULUNAN SANIK

Yargılandığı sırada firar eden 9 sanıktan biri olan Sivas Belediye Meclisi Üyesi Cafer Erçakmak’ın yeri öldükten sonra tespit edildi. Her yerde aranan hatta Almanya’da olduğuna ilişkin istihbarat alındığı söylenen kilit önemdeki sanıklardan Cafer Erçakmak’ın uzun yıllar kentte yaşadığı, 2011'de  ölmesi ve gizlice gömülmesiyle ortaya çıktı. Bulunamayan Erçakmak, arandığı yıllar boyunca memleketinde yaşamıştı.

ÖNCEKİ HABER

Polis şiddetiyle bacağı kırılan öğrenci için avukat ve vekillerden suç duyurusu

SONRAKİ HABER

İngiltere'de yoksul öğrencilere verilen gıda paketleri beslenme için yeterli değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa