Diyarbakır'da kendilerini sahte MİT kimliğiyle istihbaratçı olarak tanıtıp mahkemelerde davası olanları kurtaracakları, işsizleri işe yerleştirecekleri vaadiyle çok sayıda kişiyi dolandıran 8 kişilik çeteye mahkemeden ceza yağdı. Sanıkları 5 ila 115 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı.

Diyarbakır'da sahte MİT kimliğiyle mahkemelerde sanık olarak yargılanan kişilere, "Hâkim ve savcıları tanıyoruz. Sizi kurtarabiliriz" diyerek dolandırıcılık yapan 8 sanığın yargılanmasına Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Savcı mütalaasında, sanık Abdurrahman Türk ile Fetullah Tan'ın kendilerini MİT elemanı olarak tanıttığını, sanık Mustafa Çakan ve Leyla Aslan'ın ise dolandırıcılık tuzağına düşenleri bu kişilere yönlendirdikleri bildirildi. Sanık Türk'ün, kendine kurban seçtiği kişilere, "İşinizi emniyette, adliyede hallederim" diyerek para topladığı, polis, savcı ve hâkimlerin isimlerini kullanarak güven tesis ettikten sonra menfaat sağladığı kaydedildi. Bu işi meslek haline getirdi. Polislerin, savcıların adını kullanıp menfaat sağlıyor. FETÖ'den hakkında işlem yapılan varlıklı işadamlarına "Adınızı dosyadan çıkartacağım" diyerek para istediği, üzerinde sahte MİT kimliği ve silah taşıyarak güven tesis ettiği bildirildi.

CUMHURBAŞKANININ TEMSİLCİSİYİM

Dolandırılan mağdurların ifadeleri polise yapılan bu ihbarı doğrulayınca soruşturma genişletildi. Para aldıkları kişilerin dosyalarında hiçbir gelişme olmayınca sahte MİT'çiler, mağdurları sürekli oyaladı. Yüklü paralar elde eden Abdurrahman Türk, FETÖ'den işlem gören kişilerin soruşturma dosyalarında yetkili olduğunu, Cumhurbaşkanının Diyarbakır FETÖ soruşturmalarının temsilcisi olduğunu söyledi. FETÖ soruşturmalarıyla ilgili yetkilendirildiğine dair Başsavcı ve terör savcılarının da isimlerini kullanarak para sızdırdığı belirtildi. Sanık Türk'ün menfaat temin edemediği kişiler hakkında ise BİMER ve CİMER'e iftira dolu ihbar mektupları yolladığı belirtilen mütalaada, dolandırıcılıktan elde edilen paraların paylaşımı konusunda diğer sanıklar Mehmet Benzigül ile Leyla Aslan'la anlaşmazlık çıkınca sanık Abdurrahman Türk'ün bu kişileri de "Alo 140 terör ihbar hattına" bildirdiği ve 14 ayrı dolandırıcılıktan 500 bin TL haksız kazanç sağladıkları ifade edildi. "Şahin Kara" kod adını kullanan Abdurrahman Türk'ün, KHK'yla ihraç edilenleri işe iade ettireceğine dair yüklü miktarda para topladığı kaydedildi.

Abdurrahman Türk'e 100 bin lira kaptıran İ.A'nın dolandırıldığını anlayıp parasını geri istediğinde sanık Türk'ün, "Parayı hâkim, savcılara dağıttım. Ben MİT'çiyim, istediğin yere şikâyet et" dediği, para vermelerine rağmen adliyede yargılanıp ceza alanlara da "A, B, C planlarım, var. Size para cezası verdiririz, memuriyetinizi engellemez. O savcı, hâkim dediklerinizin telefonlarını dinleyen benim. Ben terörcüyüm, işim bu. Ben direkt Hakan Fidan'a bağlıyım" dediğine dikkat çekildi. Mütalaada, belediyeye kadrolu memur yapılacağı vaadiyle düğünden kalan altınlarını bozdurup 58 bin TL Abdurrahman Türk'e kaptıran C.B'nin parasını geri istediğinde ise kendisine "Git inşaatlarda çalış" denildiği vurgulandı.

BAŞSAVCI KALAN PARAYI İSTİYOR YALANI

Kardeşi tutuklanan G.S adlı kadını 40 bin lira dolandıran Abdurrahman Türk'ün, "MİT'çi olduğum için üzerimde çok kimlik var. Başsavcıyla görüşüyorum, merak etme, kapatacağım dosyayı" dediği kaydedildi. Mütalaada, kardeşi tahliye edilmeyen kadına sanık Türk'ün, "Çarşamba tahliye olacak. Kalan 35 bini acil getir. Başsavcı istiyor' dediği, kandırıldığını anlayıp polise gideceğini söyleyen kadına, "Polisleri FETÖ'den tutuklatan benim. Seni CİMER'e şikâyet eder, FETÖ'den içeri aldırırım. 7. Kolordu Komutanını bile ben içeri attırdım" dediği kaydedildi.

Mahkeme sanık, Abdurrahman Türk'ü 115 yıl hapis, 571 bin lira para cezasıyla cezalandırdı. Fetullah Tan 82 yıl hapis 453 bin lira para cezası, Abdullah İpek 36 yıl 7 ay, Leyla Aslan 23 yıl 2 ay, Mustafa Çakan 10, Mehmet Benzigül 5, Mesut Altunç 3, Yusuf Kasal 2 yıl 8 ay hapisle cezalandırdı.