Milliyet gazetesi köşe yazarı Ercan Güven, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un açıklamalarını değerlendirdi.
Aynen Ali Koç başkanın dediği gibi “şaşırdık, öfkelendik”!.. Ekstradan “dehşete kapıldık” Fenerbahçe’de olan bitene. Yahu, Suudi Arabistan Konsolosluğu’na dönmüş Fenerbahçe soyunma odası... İşledikleri “manevi cinayetlerin” maktulünü taşımak için halı bile hazırlamış ajanlar!
Başkana diklenmek, yardımcı hocayı hırpalamak “vaka-ı adiye”den olmuş. Meşrutiyet ilan edildiğinde “işe gitmeme özgürlüğü de dahil” sanan kalem efendileri gibi antrenman yerine gruplar halinde AVM’leri gezecekler neredeyse.
Gamsız mı ararsınız, saygısız mı, ahlaksız mı... Tekmili birden Kadıköy’e taşınmış. Boşuna taraftara tutunmuyormuş Ali Bey; başka kimsesi kalmamış.
Nasıl bu hale gelmiş Fenerbahçe? Teşhis de Ali Bey’den: “Bağışıklık sistemi çökünce ortaya çıkan uçuklar onlar”! Ama bu kadar “uçuk-kaçık” fazla. Soru şu: Ne oldu da çöktü bağışıklık... Nasıl hepsi birden ortaya çıktı uçukların?
Rivayet muhtelif: Kimilerine göre devralınan “enkazın” uzantıları, kimilerine göre yönetim zaafı. Belki de “yenilenme” sancıları. Fark etmez... Mesele çökmüş olması. Aslında sayın Koç bizden daha iyi bilir...
Gamsızlık, saygısızlık hatta ahlaksızlık pek çok insanın beyninde uyuyan virüsler gibidir. Tetiklenmediğinde asla uyanmadığı gibi, uygun koşullar sağlanırsa bir anda zihni ele geçirir. Demek Fenerbahçe’de ortam müsait! İşte irdelenmesi gereken mesele budur... Gamsıza, saygısıza, ahlaksıza layık olduğu işlem yapılır; önemli olan yaratan iklimi değiştirmektir.
İklim, Fenerbahçe takımının puan cetvelinde düştüğü yerin iklimidir şu anda. Oynadığı futboldur. Zirvedeki Fenerbahçe’de bir tanesi bile olur muydu? Nitekim, sayın Ali Koç’un futbol tarihinde eşi benzeri görülmemiş ihanete, saygısızlığa, gamsızlığa nasıl neşter vurduğunu hep birlikte gördük açıklamalarında...
Eline sağlık. Ama iklimi bozarak ortamı hazırlayan “sahadaki probleme” ilişkin, bırakın operasyonu, bir önlem veya değişiklik duyamadık... Aynı tas aynı hamam. “Düzelir inşallah” modeli. Umarım düzelir... Yoksa sayın Koç’un karizması bile yetmeyebilir bu kulübü ayakta tutmaya.
Yetmeyebilir; zira sahadaki zaafı telafi etmek için cömertçe harcıyor karizmasını Ali Bey. Sıradan bir başkanınki dört ayda tükenirdi, Ali Bey’inki henüz normale bile inmedi ama “tükenmez” değil. Evet... Parasından hızlı harcıyor karizmasını sayın Koç.
Taraftar ilgisini kaybetmesin diye aralarına girip bire bir ilişkiden başlayın, “yardımcıları kovma ve gamsız/edepsizlerin ihracını” izah etmek için, kriminal vaka haline gelmiş olayları bizzat açıklamasına kadar gelin. Bunlar başkana zarar verir ama Ali Bey’in heybesi o kadar dolu ki, şimdilik idare ediyor. Bittiği gün mahşer!
Peki çaresi nedir? Futbolda değişim için bir hamle yapılmadığına, virüs tetikleyen iklimin en azından Lig arasına kadar sürme ihtimali kuvvetli olduğuna göre, Sayın Ali Koç’un “Murat Özaydınlı” veya “Mahmut Uslu” modeli bir yardımcıya ihtiyacı olduğunu ben söylemiyorum, Fenerbahçeliler söylüyor. Bir paratoner lazım Ali Bey’e ki, bağışıklığı çökmüş Fenerbahçe’nin tek şansı heba olmasın.
Haklılar... Örneğin, her Fenerbahçeliyi çıldırtacak “kuyu kazan yardımcılar” vakasındaki detayları Fenerbahçe Başkanı vermez ki, bir psikopat çıkıp hedeftekilere saldırırsa Fenerbahçe başkansız kalmasın. Zanlılar dava falan açarsa Başkan muhatap olmasın. Kovar, o kadar...
Başkan, soyunma odasına münazara için gitmez, direktif verir... İstiyorsa futbolcu kanaatleri ona iletilir ki, birebirde Başkan’a saygısızlık riskinden kaçınılsın. Ne futbolcuya yazık, ne de başkana ayıp olsun. İnkar durumunda başkan yalanlasın. Başkan taraftara tek tek pansuman yapmaz, futbolcuya “özür dile affedeyim” önerisi sunmaz, vs...
Duyar gibiyim Ali Bey’in “hiç anlamamışsın” sitemini... “Biz yeni sistemden bahsediyoruz, sen kalkmış eski modeli önümüze koyuyorsun” dediğini. Sayın Ali Koç’un getirmek istediği sistemde Başkan modeli böyleyse bilemem. Ama dünya standardının bu olmadığını söyleyebilirim.
Şunu bilsin Başkan; Fenerbahçeli olup da Ali Bey’in yanında olmayan tek kişi yoktur. Devirdiği yönetim bile Fenerbahçe için onun başarısını ister. Canını sıkmasın, kendini çok zorlamasın. Her şeyi üstlenmesin. Fenerbahçe iklimini bozan futbol düzeldiğinde ne uçuk kalır ne kaçık. Oraya odaklansın.
