Herkes iktidarı eleştiriyor. Bu seçimde sadece iktidar partisi değil muhalefet partileri de yönetime talip olduğuna göre bunların da analizini yapmak gerektiği kanaatindeyim.
Muhalefetin asgari ücret, ikramiye, prim vesaire konularda bol keseden dağıttığı reklâmlarını kampanyalarını anlatacak değilim. Muhalefet seçimi alalım veya Ak Partiyi iktidardan düşürelim de sonrası Allah kerim mantığı ve uyanıklığı ile bol keseden salladıkları vaatlerine aklı başında kimse inanamaz.
Beni asıl şaşırtan CHP değişti, HDP Türkiye partisi olma yolunda, MHP’den büyük atılımlar gibi fasa fiso hikâyelerle bu seçime giren muhalefetin acizliği. Keşke muhalefet partileri de, bu gün iktidar olan Ak Parti’den daha üstün, uygulanabilir ve inandırıcılığı olan bir vizyona sahip olsalardı. O zaman kimse Türkiye’nin istikbalinden endişe etmezdi.
En büyük hedefleri Erdoğan ve Ak Parti. Yapılan hizmetlere laf etmeye mecali kalmayan muhalefet partileri hırsızlık yolsuzluk hikâyeleri, diktatörlük kuracaklar ithamıyla, ekonominin battığı iddialarıyla halkı ikna ederek oy alacaklarını zannediyorlar.
Sadece karşı tarafı kötüleyerek oy alınamayacağını sokaktaki vatandaş bile biliyor. Peki, sen ne yapacaksın sorusuna gene eskiye dönüp, benden beş fazlası mantığına artık kimse inanmıyor.
İşadamına, serbest meslek erbabına, entelektüel kesime hitap edemiyorlar. Sosyal problemlere, eğitime, her türlü anarşiye, teröre, çare gösteremiyorlar. Alt gelir grubuna para dağıtmakla her türlü problemi çözeceklerini zannediyorlar.
Asgari ücretliye emekliye çiftçiye esnafa bol bol vaatlerde bulunan muhalefete şu soruyu sormak isterim. Madem Ak Parti ülkeyi batırdı, ekonomi bozuldu, hatta kriz kapıda diyorsunuz da; bu ekonomisi batmış ülkede bu kadar parayı nereden bulacaksınız?
Batmış ekonomide para olmaz, imkân da kalmaz. Eskiden çok yaşadığımız gibi kemer sıkma politikaları devreye girer. ( CHP peşinen iktidar olduklarında en büyük kemer sıkma operatörü Kemal Derviş’i getireceğini peşinen ilan etti)
Yok, biz kaynak bulacağız diyorsanız, demek ki Türkiye de hala bu astronomik ödemeleri karşılayacak kaynak ve potansiyel var demektir ki, ekonomi battı iddiaları da yanlıştır.
Ama ben bu günkü muhalefetin, ola ki iktidara gelmeleri ile (koalisyon umutları var) sözlerini tutacaklarına inanıyorum. Evet, asgari ücret iki bin liraya çıkar, emeklilere iki bayram birer maaş ikramiye, çiftçiye bir buçuk liradan mazot, her aileye asgari 700 lira verirler, verirler..
Basarlar parayı verirler. Matbaada kâğıt mı yok, mürekkep mi bitti?
O zaman dolar beş lira, enflasyon yüzde yüz mü olur ne olur sonunu kestirmek mümkün değil. Otuz sene öncesine döner, bütün hayallerimizi unuturuz. Yatırımlar durur, yollar yarım kalır, sosyal güvenlik sistemi iflas eder, hastanelerde kuyruklar başlar, 2000 öncesi yaşadıklarımıza döneriz.
Yeni nesil nasıl olsa bizzat yaşamadıkları için enflasyonun ne olduğunu bilmiyor. Sadece gazete haberlerinden okuyorlar. İnanırlar mı inanırlar. Verin gazı…
Yıl 2015, maalesef muhalefet cephesinin hali bu.
Bu seçimde iktidara talip muhalefetin bu halinden endişe ediyorum. Ya kaza ile iktidar olurlarsa ne yaparız diye.
Her şeyi geliştirdiğini söyleyen Ak Parti’ye de kızıyorum.
Niye muhalefeti geliştiremediniz, niye alternatifiniz yok diye… HAKKI SEZEN  [email protected]