HEDEFLER ve GERÇEKLEŞMELER

Bir önceki yazımızda mali disiplin kavramı üzerinde durmuştuk.

Mali disiplinin sağlanması veya korunması için öncelikle hedefler ile gerçekleşmelerin birbiriyle uyumlu olması gerekir.

Her yılın Ekim ayında yıllık bütçeler TBMM’ye sunulmaktadır.

Ayrıca, hükümet tarafından 3 yıllık, eski adı Orta Vadeli Program şimdiki adıyla Yeni Ekonomik Plan yayınlanıyor.

Bu programlarda mevcut göstergeler ışığında tahminler yapılmakta, hedefler belirlenmektedir. 
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden önce Devlet Planlama Teşkilatının koordinasyonu ile Maliye gelir tahminlerini, Hazine borçlanma ve borç yönetimini, TUİK ise nüfus, istihdam, enflasyon, tüketici güven endeksleri vb. göstergeleri, TCMB’de para politikasını, enflasyon hedeflemesi vb. verileri, hedef ve beklentileri uzmanlarla müzakere ederdi.

Bu görüşmelerde teknik anlamda uzun istişareler, tartışmalar yapılır, hükümetin hedefleri ile uyumlu plan, program ve bütçeler hazırlanırdı.  

Ayrıca, daha mikro anlamda küçük bir Bakanlar Kurulunda yani DPT Müsteşarının sunumuyla Yüksek Planlama Kurulu (Başbakan, Devlet Bakanları, Sanayi, Enerji, Tarım, Ulaştırma, Bayındırlık bakanlarının katılımıyla) birkaç toplantı yapardı. Bu toplantılara katılan birisi olarak söylüyorum, bazen 10 saat Başbakan’ın bu toplantılarda dinleyici olduğunu, DPT Müsteşarının yerine göre açıkça katılmadığı düşüncelerini dinlediklerini bilirim.

Bu toplantı süreçlerinde siyaset ve devlet aklı arasında ortak akıl bulunmaya çalışılırdı.

Şimdilerde ise Cumhurbaşkanlığına bağlı Strateji ve Bütçe Başkanlığı bu görevi üstlenmiş durumda. 
Aşağıda son yıllarda hedeflerle gerçekleşmeleri rakamlarla ele alıp, yoruma okuyuculara bırakmak istiyoruz.  

bekir-aksoy-tablo.jpg

Yukarıdaki tabloya baktığımızda, 2015-2019 döneminde yıl başında öngörülen hedeflerin yıl sonunda gerçekleşmelerle neredeyse bire bir eşit olmasına karşılık, örneğin, 2017 yılında yıl bütçe hedefi 47 milyar TL. açık iken yıl sonunda 47,4 milyar TL. açık oluşmuş, 2016 yılında ise hedeflenen bütçe açığının bir miktar altında bütçe açığı gerçekleşmiştir.  
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk bütçesi olan 2019 yılında hedefler ile gerçekleşme arasında yüzde 50’yi aşan sapmalar görüyoruz. Hedeflenen bütçe açığı 80,6 milyar TL. iken yıl sonunda yüzde 53 sapmayla 123,7 milyar TL’lik bütçe açığı oluşmuş, 2020 yılında 138,8 milyar TL. açık hedeflenirken yıl sonunda yüzde 25 sapmayla 172,7 milyar TL. gerçekleşmiştir. 
Bu rakamlardan sonra hiç kimse bana 2018 de dış güç kaynaklı kur hareketi vardı, 2020 yılında da pandemi nedeniyle bu sapmalar gerçekleşmiştir demesin.

2018 kur atağı, 2018 Temmuz sonu- Ağustos başında oldu, 2019 bütçesi 2018 Ekim ayında TBMM’ye sunuldu.

2020 de ise pandemi kaynaklı bazı vergi ertelemeleri olsa da kısa çalışma ve işsizlik ödemeleri bütçeden değil, İşsizlik Fonundan karşılandı, ayrıca ucuz kredi genişlemesi nedeniyle konut ve otomotiv satışları kaynaklı elde edilen KDV ve ÖTV vergileri kayıpları fazlasıyla telafi etti. 
Enflasyon hedef ve gerçekleşmelerini bir önceki yazıda belirtmiştik.

Önümüzde aylarda büyüme ve cari açık rakamları açıklandığında hedef ve gerçekleşmeleri bu göstergeler üzerinden de görmüş olacağız.

Sevgili okurlar; 

Bu tablo bize kurum ve kuruşların hafızalarının ne hale geldiğini, teknik düzeyde istişarelerin önemini bir kez daha ortaya çıkarmıyor mu?  

Mali disiplinin nasıl sağlanabileceği ve korunabileceği noktasında çözümleri de göstermiyor mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar