Miting alanlarında toplanan kalabalıklar çoğu zaman aldatıcıdır.
1999 seçimlerine 1 gün kala Ankara Sıhhiye Meydanı'nda en az 100 bin kişilik coşkulu bir kalabalığı karşısında gören CHP lideri Deniz Baykal'ın "Çıkarın o barajı yüzde 20'ye" diye haykırdığını hatırlıyorum.
CHP o seçimde yüzde 8.71 ile baraj altında kaldı.
Cumartesi günü HDP lideri Selahattin Demirtaş, İzmir'deydi.
Kendisini dinlemeye gelen partililere (Bana niyeyse Baykal'ı hatırlatan bir üslupla) "Bu kalabalık gösteriyor ki, baraj yıkılmıştır" diye seslendi.
Kalabalık demişken, polis kayıtlarına göre Demirtaş'ı dinlemek için 39 bin kişi toplandı Gündoğdu'da.
O meydanda yüzlerce miting izlemiş Haber Müdür Yardımcımız Fatih Şendil'e göre mitinge katılanların sayısı 45 bin civarındaydı.
Bu rakam aynı meydanda iki hafta önce yapılan MHP mitinginin çok üzerinde.
Ancak Demirtaş'a 'Barajı aştık' cümlesini kurduracak kadar yüksek değil.
Daha 10 ay önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde İzmir'den 187 bin oy aldı Demirtaş.
Cumartesi günü HDP'nin Aydın, Manisa, Denizli, Uşak, Balıkesir ve Muğla teşkilatları da İzmir'deydi.
Yani o 45 bin kişinin önemli bir bölümü İzmir dışından gelenlerden oluşuyordu.
İzmir'de yaşayan ve HDP'ye oy verecek bir dostuma miting izlenimlerini sordum.
"Demirtaş'ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oyla kıyaslandığında mitinge katılım zayıftı. Limontepe -Kadifekale'nin emekçi Kürtleri dışında yeni yüzler göremedim Gündoğdu'da" dedi.
HDP'nin İzmir mitingi öyle sosyal medyada ve bazı gazetelerde anlatıldığı gibi büyük bir kalabalığa sahne olmamış.
Bunda hem Demirtaş'ın Kürtlere pek sıcak gelmeyen seçim stratejisinin hem de partinin İzmir'deki aday tercihlerinin etkili olduğu söylenebilir.
Ertuğrul Kürkçü, Kürt seçmene hitap eden bir aday değil.
Ferhan Ademhan, resmen HDP adayı ama partinin hiçbir etkinliğinde yok!
Diğer adaylar da şu ana kadar sahada ciddi bir varlık gösteremedi.
Sözün özü; HDP için İzmir pek umut vaat etmiyor...
Aziz Başkan'ın Kocabıyık takıntısı...
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten'i tebrik ederim...
Aziz Başkan'ın Kocabıyık takıntısı...
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten'i tebrik ederim...
Müthiş analiz ve gözlem yeteneğiyle İzmir'i iki günde çözüp, attığı 32 tweetle AK Parti adına bir çuval inciri berbat etmeyi başardı.
7 Haziran için 90+3 oynanırken yaptığı asistle CHP'ye altın bir gol hediye etti.
İzmir'in yaptıklarıyla değil yapamadıklarıyla konuşulan ve son yağmurda foyası iyice açığa çıkan belediye başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da imajını düzeltti.
Kocaoğlu, iki gündür İzmir'e en az Robinson Crusoe'nin "Cuma"sı kadar yabancı olan bu adam üzerinden gündemi saptırmakla meşgul.
Cuma'nın ekmeğini yeterince yediğini düşünüyor olmalı ki, dün de AK Parti adayı Hüseyin Kocabıyık'a sardı.
İzmirlilere "Bu adamı Meclis'e göndermeyin" talimatı verdi...
Millete kime oy vereceğini dikte eden bir belediye başkanıyla karşı karşıyayız!
Herhalde önseçimden çıkamadığı için CHP listesinin arka sıralarında kalan adamını Meclis'e yollamanın hesabını yapıyor. Sürprize oynuyor...
Bunu yaparken de belden aşağı vuruyor...
Bir türlü üzerinden atamadığı Hüseyin Kocabıyık takıntısıyla İzmir'i seçim öncesinde geriyor...
Ama sağduyulu İzmirlilerin çok iyi bildiği bir gerçeği hep unutuyor.
Kimse göründüğü kadar iyi, anlatıldığı kadar kötü değildir...