HAYIR’SA HAYIR

EKONOMİ 19.02.2017 - 17:03, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1288+ kez okundu.
 

HAYIR’SA HAYIR

TAŞERON İŞÇİ ‘KADRO’ RESTİ ÇEKTİ:
    Hükümetin en yetkili ağzı Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, taşeron işçi temsilcilerinin kadro isteğine “AK Parti verdiği sözü tutar, ancak 16 Nisan öncesi beklemeyin” dedi. “UMUDUMUZ KALMADI” Kamu Taşeron Çalışanları Platformu Genel Başkanı Halit Önük ise “İki yıldan beri sabredin çalışmalar devam ediyor, az kaldı diyorlar,  Yine aynı şey. Korkarım 10 yıl sonra yine çalışmalar devam ediyor, az kaldı derler. Umudum kalmadı, referandum öncesi kadro istiyoruz, yoksa oyumuzun rengi kahverengi olacak” deyip rest çekti. 1 MİLYON 200 BİN KİŞİ BEKLEMEDE... Türkiye’de en zor işlerin üstesinden gelen 1 milyon 200 bin taşeron işçinin kulağı hükümetten gelecek ‘kadro’ haberini bekliyor. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun söz vermesine rağmen bir türlü müjdeli haberi alamayan işçiler, 16 Nisan’da yapılacak referandum öncesi artık renklerini belli etmeye başladı. “HAKSIZLIK YAPILIRSA...” Halit Önük, uzun bir süreden beri siyasi malzeme olarak kullanıldıklarını anlatarak, “Bize haksızlık yapılırsa, taşeron işçilerine verilen söz tutulmazsa, o zaman taşeron işçisi de verilen sözün arkasında durulmadığı için farklı şekilde oyunu kullanır. Bunu söylerken çekinmiyoruz. Oyumuzun rengi kahverengi olur” dedi. ADANA- Kamu Taşeron Çalışanları Platformu Genel Başkanı ve Adana Kamu Şirket Çalışanları Başkanı Halit Önük, Ankara’da düzenledikleri Çalıştay’ın ardından taşeron işçilerin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclis’ine yaptıkları ziyaretleri EGEMEN’e değerlendirdi.   MHP, AK PARTİ’YE BASKI YAPSIN DEDİK Ankara’da bir çalıştay gerçekleştirdiniz, ardından ise Meclis’i ziyaret ettiniz neler yaptınız anlatabilir misiniz? “3 günlük bir Ankara programımız vardı. Çalıştayın ardından Meclis’i ziyaret ettik. Siyasi partilerin grup başkanvekilleriyle görüştük. MHP’den sayın Erhan Usta ve Erkan Akçay ile görüştük. Taşeron işçilerine tüm siyasi partiler söz verdi, sadece iktidar partisi değil. Bunu onlara da ilettik. Biz şu anda iktidar değiliz, bir şey istemeyin, bir şey yapamayız demeyin dedik. Şu an çocuklarımızı, torunlarımızın torunlarını ilgilendiren bir anayasa değişikliği iki aylık kısa bir sürede Meclis’ten geçti, ancak iki yıldan beri taşeron işçi yasası geçmedi. Maalesef bu bekletiliyor, başbakanın masasında olduğunu biliyoruz. Meclis Genel Kurulu’na sevk edilecekti ancak yeniden Maliye Bakanlığı’na gönderilmiş. Bu sorumluluktan kaçamazsınız, burada siz de sorumlusunuz. MHP iktidar partisiyle birlikte çalışıyor, referandumu birlikte geçirmeye çalışıyor. Eğer isterseniz, baskı yaparsınız ‘biz söz vermiştik, siz de söz vermişsiniz, tüm siyasi partiler söz vermişti. Biz bunu Meclis’e gönderilim ve bu yasayı çıkaralım diyebilirsiniz dedik. Olumlu karşıladılar, her istediğimiz yapılıyor diyemeyiz ancak bunu yapabiliriz dediler. Kadro meselesiyle ilgili çalışma yapacakları sözü aldık.” CHP’NİN KAPISINI ÇALDIK “CHP’den Sayın Özgür Özel ve Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile görüştük. İsteklerimizi onlara da ilettik. Hükümet kanadının toplantıda olduğunu duyduk genel merkeze gitmek için randevu talep ettik. Randevu için dönülmeyince ‘çat kapı’ gittik. Meclis’te bulunan başbakanlık bölümünde AK Partili Sayın Naci Bostancı, misafirlerim var çok yoğunum diyerek bizi kibarca reddetti. Meclis Başkanvekili Sayın Ahmet Aydın ile görüştük. AK Parti bize karşı neden tavırlı, kimse görüşmek istemiyor, böyle şey olur mu dedik. Talimat verdi görüşsünler diye ancak sonuç çıkmadı. Fakat kendisi ilgilendi bu konuyla. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ile ayaküstü 20 dakika görüşebildik. Kendisine ‘Vaat etmiştiniz, 1 milyon 200 bin taşeron işçisi sizden müjdeli haberi merakla bekliyor. Siz de bizimle görüşmek istemiyorsunuz, taşeron işçilerin temsilcileri olarak buraya geliyoruz. Resmi kanallardan randevu talep ediyoruz ancak dönüş yapılmıyor. Basın yoluyla sesimizi duyurmak istediğimiz zaman da neden gelip bizimle görüşmüyorsunuz deniyor” dedim. Sayın Canikli bize şunları anlattı: Hükümet verdiği sözü tutar. AK Parti verdiği sözü tutar, size kadronuzu verecek ama referandumdan önce olmaz.” “ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR” DİYORLAR “Devletin başındaki insanlar bunu söylüyor, Başbakan yardımcısı Nurettin Canikli bunu söylüyor. Referandumdan önce olur mu diye sorduğumda  olmaz dedi. Biz de kaygıya düştük.  O zaman referandumda bir malzeme olacağız, referandum geçtikten sonra tekrar bir seçim olacak. O zaman seçimde yine bir malzeme olacak taşeron işçisi. Sayın Başbakan Binali Yıldırım ile Adana’da görüştüm. 3 sefer sordum, sabredin çalışmalar devam ediyor, arkadaşlarımız bu çalışmayı sürdürüyor. Bundan iki sene önce sorduğumuz zaman  ‘Sabredin çalışmalar devam ediyor, az kaldı’ diyorlardı. Yine aynı şey. Ben korkarım 10 yıl sonra yine ‘Çalışmalar devam ediyor, az kaldı’ derler. Açıkçası son zamanlarda biraz umutsuzluğa düştüm. Başlarda çok umutluydum, ve gerçekten çok iyi bir ivme yakalamıştık, belli bir noktaya gelmiştik. Her şey bitmişti, sadece o taslak Meclis’e sevk edilse bitmişti. Evet istemediğimiz bir kadro Özel Sözleşmeli Personel (ÖSP) kadrosu ancak taslak bitmişti içeriğinin ne olduğunu biliyorduk.” KADROYA ALIN DELİNCE İMF DİYORLAR Taşeron işçilerin kadroya alınmamasını önündeki engel nedir? “Maliye Bakan Yardımcısı Cengiz Yavilioğlu ile makamında görüştüm. Bana, arkadaşlar, siz olsanız ülke IMF’den kurtulmuş belli yerlere gelmiş, tekrar IMF’ye muhtaç olmak ister misiniz, dedi. Ben de şöyle söyledim: Yok sayın bakanım bizim öyle bir talebimiz yok. Ülke borcun altına girmesin, IMF’den kesinlikle para istemeyelim, bir tek kuruş da bizim maaşımıza koymanızı istemiyoruz. Sadece taşeron firmaya vermiş olduğunuz 250 ile 750 lira arasında bir para var onu bizim maaşımızın üstüne koyun, başka bir şey istemiyoruz. Bunun üzerine kadro almak istiyoruz. Fakat bu kadronun adı ya 4A veya 4B olsun. Taşeronla devlet kapısından ayağını içeri atıyorsun ondan sonra mücadeleni verirsin. Yarın kadroya geçtiğiniz zaman maaşımız yetmiyor dersiniz deyince , iki sene bir nefes alma zamanı, 2-3 sene sonra yarımız emekli olur. O zaman az sayıda insan çıkar karşınıza, bir şekilde idare edersiniz dedim. Talebimiz makul geldi kendisine. Biz farklı düşünüyorduk dedi.  Asıl işi yapanlara kadro alalım, yardımcı iş yapanlar taşeron olarak kalsın diyorlardı. Biz hangi maaşı alıyorsak o maaş üzerinden kadro almak istiyoruz ama gerçek anlamda bir kadro istiyoruz. 1300 TL verin bunu kabul ederiz. Ancak devlet taşeron firmaya ödediği parayı bizim maaşların üzerine koymak istemiyor.” ÖNCE DEMOKRASİ PLAKETİ VERDİ SONRA İŞTEN ATTILAR “Sayın Nurettin Canikli’nin konuşmasının ardından özel bir televizyon kanalı için röportaj yaptık. Referandumdan önce kadromuz verilmezse oyumuzun rengi kahverengi olacak dedik. Başka bir kanalda da konuştum, orada da aynı şeyi söyledim, Kadronuz verilirse değişir mi, deyince kamuda çalışanların büyük çoğunluğu AK Partili bu insanların gönlü alınırsa tabi ki gider oyunu verir, insanlar özgür. Şunu diyemeyiz o zaman siyasete girmiş oluruz. Kadronuz verilse de verilmese de hayır kullanacağız diye bir şey yok. Bana haksızlık yapılırsa eğer taşeron işçilerine verilen söz tutulmazsa, o zaman taşeron işçisi de verilen sözün arkasında durulmadığı için o da farklı şekilde oyunu kullanır. Bunu söylerken çekinmiyoruz. Böyle giderse oyumuzun rengi kahverengi. Ancak kadro verilene kadar kamuda çalışan taşeron işçisi kalmayacak. Bizim kaygımız bu. Yumurtalık Belediyesi’nde 160 kişi, Tatvan Belediyesi’nde 34 kişi, Kilis’te Karayolları’nda çalışan 39 arkadaşımız, Pozantı’dan aradılar 35 arkadaşımız, Konya Büyükşehir belediyesinden 24 arkadaşımız. Bu 24 arkadaşımız, demokrasi nöbeti tutan, tankların önüne, o kışlaların önüne otobüslerle gidip canını siper insanlar. Bunlara plaket veriliyor. Konya Büyükşehir Belediyesi, oradaki taşeron firmada görevli otobüs şoförlerine, ‘Siz demokrasi nöbetleri tuttunuz, demokrasiye sahip çıktınız, kışlanın önüne otobüsleri çektiniz, bedeninizi siper ettiniz, Demokrasi kahramanları diye plaket veriliyor 24 arkadaşımıza ancak üzerinden 3-4 ay geçmeden, yok bu sefer siz vatan hainisiniz, sizi işten çıkardım diyor. Vatan hainliğinin sebebi ne, gitmişler DİSK’e üye olmuşlar, terörist sayılıp işten çıkarıldılar. Gerçekten bu plaketleri geri vermek istiyoruz eğer teröristsek bize bu plaketleri niye verdiniz, değilsek neden ekmeğimizden edip bu karda, kışta işten attınız.”
TAŞERON İŞÇİ ‘KADRO’ RESTİ ÇEKTİ:

 

 

Hükümetin en yetkili ağzı Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, taşeron işçi temsilcilerinin kadro isteğine “AK Parti verdiği sözü tutar, ancak 16 Nisan öncesi beklemeyin” dedi.

“UMUDUMUZ KALMADI”

Kamu Taşeron Çalışanları Platformu Genel Başkanı Halit Önük ise “İki yıldan beri sabredin çalışmalar devam ediyor, az kaldı diyorlar,  Yine aynı şey. Korkarım 10 yıl sonra yine çalışmalar devam ediyor, az kaldı derler. Umudum kalmadı, referandum öncesi kadro istiyoruz, yoksa oyumuzun rengi kahverengi olacak” deyip rest çekti.

1 MİLYON 200 BİN

KİŞİ BEKLEMEDE...

Türkiye’de en zor işlerin üstesinden gelen 1 milyon 200 bin taşeron işçinin kulağı hükümetten gelecek ‘kadro’ haberini bekliyor. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun söz vermesine rağmen bir türlü müjdeli haberi alamayan işçiler, 16 Nisan’da yapılacak referandum öncesi artık renklerini belli etmeye başladı.

“HAKSIZLIK YAPILIRSA...”

Halit Önük, uzun bir süreden beri siyasi malzeme olarak kullanıldıklarını anlatarak, “Bize haksızlık yapılırsa, taşeron işçilerine verilen söz tutulmazsa, o zaman taşeron işçisi de verilen sözün arkasında durulmadığı için farklı şekilde oyunu kullanır. Bunu söylerken çekinmiyoruz. Oyumuzun rengi kahverengi olur” dedi.

ADANA- Kamu Taşeron Çalışanları Platformu Genel Başkanı ve Adana Kamu Şirket Çalışanları Başkanı Halit Önük, Ankara’da düzenledikleri Çalıştay’ın ardından taşeron işçilerin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclis’ine yaptıkları ziyaretleri EGEMEN’e değerlendirdi.

 

MHP, AK PARTİ’YE BASKI YAPSIN DEDİK

Ankara’da bir çalıştay gerçekleştirdiniz, ardından ise Meclis’i ziyaret ettiniz neler yaptınız anlatabilir misiniz?

“3 günlük bir Ankara programımız vardı. Çalıştayın ardından Meclis’i ziyaret ettik. Siyasi partilerin grup başkanvekilleriyle görüştük. MHP’den sayın Erhan Usta ve Erkan Akçay ile görüştük. Taşeron işçilerine tüm siyasi partiler söz verdi, sadece iktidar partisi değil. Bunu onlara da ilettik. Biz şu anda iktidar değiliz, bir şey istemeyin, bir şey yapamayız demeyin dedik. Şu an çocuklarımızı, torunlarımızın torunlarını ilgilendiren bir anayasa değişikliği iki aylık kısa bir sürede Meclis’ten geçti, ancak iki yıldan beri taşeron işçi yasası geçmedi. Maalesef bu bekletiliyor, başbakanın masasında olduğunu biliyoruz. Meclis Genel Kurulu’na sevk edilecekti ancak yeniden Maliye Bakanlığı’na gönderilmiş. Bu sorumluluktan kaçamazsınız, burada siz de sorumlusunuz. MHP iktidar partisiyle birlikte çalışıyor, referandumu birlikte geçirmeye çalışıyor. Eğer isterseniz, baskı yaparsınız ‘biz söz vermiştik, siz de söz vermişsiniz, tüm siyasi partiler söz vermişti. Biz bunu Meclis’e gönderilim ve bu yasayı çıkaralım diyebilirsiniz dedik. Olumlu karşıladılar, her istediğimiz yapılıyor diyemeyiz ancak bunu yapabiliriz dediler. Kadro meselesiyle ilgili çalışma yapacakları sözü aldık.”

CHP’NİN KAPISINI ÇALDIK

“CHP’den Sayın Özgür Özel ve Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile görüştük. İsteklerimizi onlara da ilettik. Hükümet kanadının toplantıda olduğunu duyduk genel merkeze gitmek için randevu talep ettik. Randevu için dönülmeyince ‘çat kapı’ gittik. Meclis’te bulunan başbakanlık bölümünde AK Partili Sayın Naci Bostancı, misafirlerim var çok yoğunum diyerek bizi kibarca reddetti. Meclis Başkanvekili Sayın Ahmet Aydın ile görüştük. AK Parti bize karşı neden tavırlı, kimse görüşmek istemiyor, böyle şey olur mu dedik. Talimat verdi görüşsünler diye ancak sonuç çıkmadı. Fakat kendisi ilgilendi bu konuyla. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ile ayaküstü 20 dakika görüşebildik. Kendisine ‘Vaat etmiştiniz, 1 milyon 200 bin taşeron işçisi sizden müjdeli haberi merakla bekliyor. Siz de bizimle görüşmek istemiyorsunuz, taşeron işçilerin temsilcileri olarak buraya geliyoruz. Resmi kanallardan randevu talep ediyoruz ancak dönüş yapılmıyor. Basın yoluyla sesimizi duyurmak istediğimiz zaman da neden gelip bizimle görüşmüyorsunuz deniyor” dedim. Sayın Canikli bize şunları anlattı: Hükümet verdiği sözü tutar. AK Parti verdiği sözü tutar, size kadronuzu verecek ama referandumdan önce olmaz.”

“ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR” DİYORLAR

“Devletin başındaki insanlar bunu söylüyor, Başbakan yardımcısı Nurettin Canikli bunu söylüyor. Referandumdan önce olur mu diye sorduğumda  olmaz dedi. Biz de kaygıya düştük.  O zaman referandumda bir malzeme olacağız, referandum geçtikten sonra tekrar bir seçim olacak. O zaman seçimde yine bir malzeme olacak taşeron işçisi. Sayın Başbakan Binali Yıldırım ile Adana’da görüştüm. 3 sefer sordum, sabredin çalışmalar devam ediyor, arkadaşlarımız bu çalışmayı sürdürüyor. Bundan iki sene önce sorduğumuz zaman  ‘Sabredin çalışmalar devam ediyor, az kaldı’ diyorlardı. Yine aynı şey. Ben korkarım 10 yıl sonra yine ‘Çalışmalar devam ediyor, az kaldı’ derler. Açıkçası son zamanlarda biraz umutsuzluğa düştüm. Başlarda çok umutluydum, ve gerçekten çok iyi bir ivme yakalamıştık, belli bir noktaya gelmiştik. Her şey bitmişti, sadece o taslak Meclis’e sevk edilse bitmişti. Evet istemediğimiz bir kadro Özel Sözleşmeli Personel (ÖSP) kadrosu ancak taslak bitmişti içeriğinin ne olduğunu biliyorduk.”

KADROYA ALIN DELİNCE İMF DİYORLAR

Taşeron işçilerin kadroya alınmamasını önündeki engel nedir?

“Maliye Bakan Yardımcısı Cengiz Yavilioğlu ile makamında görüştüm. Bana, arkadaşlar, siz olsanız ülke IMF’den kurtulmuş belli yerlere gelmiş, tekrar IMF’ye muhtaç olmak ister misiniz, dedi. Ben de şöyle söyledim: Yok sayın bakanım bizim öyle bir talebimiz yok. Ülke borcun altına girmesin, IMF’den kesinlikle para istemeyelim, bir tek kuruş da bizim maaşımıza koymanızı istemiyoruz. Sadece taşeron firmaya vermiş olduğunuz 250 ile 750 lira arasında bir para var onu bizim maaşımızın üstüne koyun, başka bir şey istemiyoruz. Bunun üzerine kadro almak istiyoruz. Fakat bu kadronun adı ya 4A veya 4B olsun. Taşeronla devlet kapısından ayağını içeri atıyorsun ondan sonra mücadeleni verirsin. Yarın kadroya geçtiğiniz zaman maaşımız yetmiyor dersiniz deyince , iki sene bir nefes alma zamanı, 2-3 sene sonra yarımız emekli olur. O zaman az sayıda insan çıkar karşınıza, bir şekilde idare edersiniz dedim. Talebimiz makul geldi kendisine. Biz farklı düşünüyorduk dedi.  Asıl işi yapanlara kadro alalım, yardımcı iş yapanlar taşeron olarak kalsın diyorlardı. Biz hangi maaşı alıyorsak o maaş üzerinden kadro almak istiyoruz ama gerçek anlamda bir kadro istiyoruz. 1300 TL verin bunu kabul ederiz. Ancak devlet taşeron firmaya ödediği parayı bizim maaşların üzerine koymak istemiyor.”

ÖNCE DEMOKRASİ PLAKETİ VERDİ SONRA İŞTEN ATTILAR

“Sayın Nurettin Canikli’nin konuşmasının ardından özel bir televizyon kanalı için röportaj yaptık. Referandumdan önce kadromuz verilmezse oyumuzun rengi kahverengi olacak dedik. Başka bir kanalda da konuştum, orada da aynı şeyi söyledim, Kadronuz verilirse değişir mi, deyince kamuda çalışanların büyük çoğunluğu AK Partili bu insanların gönlü alınırsa tabi ki gider oyunu verir, insanlar özgür. Şunu diyemeyiz o zaman siyasete girmiş oluruz. Kadronuz verilse de verilmese de hayır kullanacağız diye bir şey yok. Bana haksızlık yapılırsa eğer taşeron işçilerine verilen söz tutulmazsa, o zaman taşeron işçisi de verilen sözün arkasında durulmadığı için o da farklı şekilde oyunu kullanır. Bunu söylerken çekinmiyoruz. Böyle giderse oyumuzun rengi kahverengi. Ancak kadro verilene kadar kamuda çalışan taşeron işçisi kalmayacak. Bizim kaygımız bu. Yumurtalık Belediyesi’nde 160 kişi, Tatvan Belediyesi’nde 34 kişi, Kilis’te Karayolları’nda çalışan 39 arkadaşımız, Pozantı’dan aradılar 35 arkadaşımız, Konya Büyükşehir belediyesinden 24 arkadaşımız. Bu 24 arkadaşımız, demokrasi nöbeti tutan, tankların önüne, o kışlaların önüne otobüslerle gidip canını siper insanlar. Bunlara plaket veriliyor. Konya Büyükşehir Belediyesi, oradaki taşeron firmada görevli otobüs şoförlerine, ‘Siz demokrasi nöbetleri tuttunuz, demokrasiye sahip çıktınız, kışlanın önüne otobüsleri çektiniz, bedeninizi siper ettiniz, Demokrasi kahramanları diye plaket veriliyor 24 arkadaşımıza ancak üzerinden 3-4 ay geçmeden, yok bu sefer siz vatan hainisiniz, sizi işten çıkardım diyor. Vatan hainliğinin sebebi ne, gitmişler DİSK’e üye olmuşlar, terörist sayılıp işten çıkarıldılar. Gerçekten bu plaketleri geri vermek istiyoruz eğer teröristsek bize bu plaketleri niye verdiniz, değilsek neden ekmeğimizden edip bu karda, kışta işten attınız.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.