Hatıralar hayal oldu

"Şimdi beklenen istifalar, hoca değişikliği filan değil Galatasaray’a yapılacak genetik bir müdahaledir."

Galatasaray’ın geçmişinden gelen izleri yaşamış olan ve bu kadronun içinde bulunan hangi oyuncusu vardı ki; bu maçı bir isyan kalitesinde oynasın ve çevirsin.
Geçmişi sıfırlamış, genleriyle oynanmış ve tuzun koktuğu yerde o tuzdan lezzet almaya çalışan bir Galatasaray vardı karşımızda. İkinci yarının başlamasından sonra Carole’un çıkıp, üçlü defansa dönüp, bir hücum oyuncusu daha kullanmak maç içinde yapılan tek doğru hamleydi. Ancak bunun da provası yapılmamış bir hamle olduğu açıkça görüldü. Maçın ilk yarısında Alman hakemden hiç beklemedikleri destekler alan İsveç takımı, ikinci yarıda provası yapılmamış üçlü defans oyununun hatasıyla bir de gol bulunca geçmişin izlerini orada toprağa verdik. 
Bu takım hazır değil. Üstelik hızlı oynayacak bir oyuncu profili de yok. Ve dolayısıyla başlayacak olan ligde çok önemli sıkıntılar çeker. Bu sıkıntıları transferler yaparak ve indirilecek uçaklarla gidermek mümkün değil.
Böyle bir savunmaya karşı rakip kaleye atılmış tek bir şutu bile olmayan bir oyuncu grubunun, kapalı defansın arasına girecek, sızıntı yeteneği olan oyuncusunun da olmaması bu garip elenme  sendromunu bir kâbus gibi takımın başına çökertmiştir. 
Her şeye rağmen bu yaz gecesinde tribünlere gelip destek veren taraftarını, Galatasaray’ın bu oyun anlayışları ve bu oyuncu grubuyla geriye kazanması mümkün değildir. Çünkü ligde de bu formatı her İstanbul deplasmanında uygulayacak olan bütün ekipler Galatasaray’dan son iki senede olduğu gibi puan da alır puanlar da...
Demek ki artık arşivlere dalıp şu takımı nasıl yenmiştik, bu maçı nasıl kazanmıştık diyerek eski görüntüleri izlemekten başka çaresi yok bu takımın ve taraftarının. Şimdi beklenen istifalar, hoca değişikliği filan değil Galatasaray’a yapılacak genetik bir müdahaledir. 

Maçın adamı: Ahmet Çalık. 180 dakikada tek golü atabilen oydu...