featured

Belediyecilik ve Kadro

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye 30 mart 2014 tarihinide yapılacak Yerel Seçimlere hazırlanıyor. Yani demokrasinin olmazsa olmazı olan halkın kendi kendini yöneteceği ilk basamak olan Yerel Yöneticileri seçmek. Yani Belediye Başkanlarını Belediye Meclis üyelerini (Yerel Parlamento) ve Mahalle muhtarlarını, İhtiyar Heyetlerini seçmek. Çok iyi.

Türkiye’de yanılmıyorsam 77 siyasi parti var. Her partinin de yasa gereği Başkanı, Parti Meclisi var. Merkez Karar Yönetim Kurulu var. Siz bulunduğunuz yerde kimin daha iyi başkanlık yapacağını, muhtarlık yapacağını, Meclis üyeliği yapacağını bilirsiniz, Muhtar ve İhtiyar Heyetine partiler dokunmaz ama, Belediye Başkan ve Meclis üyelikleri Partinin merkezi yönetiminin elindedir.

İstenildiği kadar anket yapılsın, temayül yoklaması yapılsın, nihai karar daima ve her zaman Merkezin ve merkezi yöneten 3-5 kişinin elindedir. Bu konuyu şimdilik geçelim ve asıl konumuza gelelim. Belediyeler nasıl? Belediye çalışanları liyakat esasına göre mi? Yoksa ahbab çavuş ilişkisine göre mi seçiliyor.

Belediyeler Demokrasinin olmazsa olmazlarından. Bir şehrin geçmişi, bugünü ve geleceği bu örgütlü gücün elindedir. Belediye Başkanı ve Meclis üyeleri siyasi iradenin şehir yönetimi ilkelerini hayata geçiren esas unsur, bu gücün yardımcıları ise belediyenin çalışanları. İmar, Fen İşleri, Muhasebe, Park Bahçe, Zabıta, Trafik, Temizlik, İçme Suyu ve Kanalizasyon. Nüfusa ve ihtiyaca göre değişen nice görevleri var.

Hayatında hiçbir inşaat yaptırmayan, nasıl yapılacağını, yapı ruhsatının neler gerektirdiğini bilmeyen bir kişinin Meclis üyeliği sırasında karşılaşacağı sorunları çözmek mümkün, ancak Belediye de çalışanların ilgili yasa ve mevzuatları bilmemesi çok tehlikeli olur. Bu nedenle Belediye çalışanlarının ehil insanlardan ve her türlü politik mülahazalardan uzak olması önem kazanıyor.

Belediye organlarının çalışmalarını nasıl yapacaklarını, nasıl uygulanacağını, yasa ve yönetmelikler açık ve net bir şekilde belirler. Öyle ki görevini yapmayan, aksatan, göz yumanlar hakkında nasıl bir işlem yapılacağı dahi belirlenmesine rağmen şahsın ya da başında bulunduğu birimin siyasi destekçisi herşeyi değiştirir, bakan göz görmez olur, duyan kulak sağır olur, söyleyen dil suskunlaşır. Belediye Başkanı olan şahıs Mimar kadar, mühendis kadar bilgi sahibi olmalı, yetersiz olduğu konularda ise Belediye çalışanı ve Meclis üyeleri onu yasalar konusunda bilgilendirmelidir.

Biliyorum bu yazıyı okuyan bir çok arkadaş Belediyede böyle yetenekli ve becerikli çalışan var mı? diye soracaklar.  Var desem “nerede?” diye adama sorarlar. Beledile mevzuatını çok iyi bilen, hani neredeyse hatmeden tanıdığım bazı arkadaşlar vardı… Vardı diyorum, onlar artık emeklilik hayatlarının tadına varıyor. Yerine bir yenisi konuldu mu? Diye soranlara ise verecek cevap bulamıyorum.

Biz bu günlerde kim başkan, kim meclis üyesi olacak diye kulaklarımızı açtık, gözlerimizi açtık,  o düşünmeden her kelamı eden dilimizin frenini de iptal ettik konuşup duruyoruz. Hiç kimse bu şehri Hangi Başkan, Hangi Kadro ile yönetecek.  Meclis kadar, Belediye kadroları da önemli değil mi? Birilerinin Başkan “Emir verir, işler yürür…” Yürür. Yürür ama birader, sonradan ceremesini ne başkan çeker ne çalışan Biz çekeriz. Millet çeker.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Belediyecilik ve Kadro

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 12 Kasım 2013, 11:45

    Vasi bey,yüreğine ve kalemine sağlık,yorumuna aynen katılıyor,bu göreve talip olan kimselerde yüce halkımız,bilgili,dnanımlı özellikle belediyecilikte uzman adayı tercih etmelidir.çünkü,başkan nasıl olura kadroda ona göre tavır almaktadır.bunun tersi durumunda işin vebali olduğu kadar,sıkıntısınıda burada yaşayan tüm halkımız çekmektedir.

    Cevapla