Kendilerine bir isim biçenler bu isimlerin kısaltmalarını da beraberinde üretiyorlar ki reklamını yapacak olanlar zorlanmadan yapabilsinler.

Terör örgütleri, dernekler, kurumlar ve hatta tüzel ve gerçek işletmeler bile çokça kısaltmalara başvurarak kolay yolla dillere pelesenk, zihinlere zımpara olmayı başarıyorlar.

Farkında olmadan hepimiz özellikle de bu terör örgütlerinin kısa adlarını akrabalarımızın isimlerinden daha iyi bilir olduk. Sağolsun medya ve siyaset tüm bu boş beleş kısaltma furyasını ve arkasına saklananları tepemizden eksik etmiyor.

Son olarak da EYT kısaltması ile yaklaşık iki yıldır medyanın ve bir kısım siyaset bezirganının sürekli gündemde tuttuğu bir mevzu var. Emeklilikte Yaşa Takılanlar...

Öncelikle bu takılma ve takıntıdan Allah Kurtarsın demek istiyorum.

Ben de yaştan dolayı emekliliği henüz hakedemeyen birisi olarak hak etmediğim bu şeyi istemediğimi ve istememe sebebimin de başkalarının hakkından, boğazından kesilerek bana ödenecek erken maaşın zinhar haram olduğu gerçeğinden yola çıkmaktayım.

Emekli olmak için kaç yaşına kadar ve kaç iş günü çalışacağını baştan bilen bu zevat son anda “nasıl olsa burası Türkiye, ne koparırsan kârdır, yapanın yanına kâr kaldı bize de kalır” anlayışı ile hareket ediyor olsa gerektir ki  ve bununla birlikte mevcut iktidarın siyasi rakipleri sayıları 500 bini bulduğu söylenen EYT’lilerin oyuna talip olduklarındandır ki tamamen siyasi hesaplaşma uğruna memlekete yeni bir yük yüklemenin hiç de mahsurunu görmemekteler.

Bir zamanlar Cem Uzan siyasi hareketinin telefon, kontür, vs gibi bir takım hediyelerle %10 yakın oy aldığı bir ülkede olduğumuz gerçeği hafızalardan silinmemiş olsa gerek ki bu muhalefet siyaseti yanına bir kısım iç ve dış medyayı da destekçi alarak meseleyi pişirip şişirip milletin boş tabağına boca etmekten usanmamak ve utanmamak durumundadırlar.

Ben geçen hafta sağlık bakanlığının aldığı çok önemli bir kararla bu haftayı gündem geçiririz diye düşünürken bu önemli mesele EYT ve Terör meselelerinin tozunun altında kalıverdi. Evet geçen hafta şehir hastaneleri kısaca (Ş.H.) olarak bildiğimiz şehir hastanelerinin Devlet Eliyle Yapılacağı ve mevcut yapılmış olan 6 tane büyük Ş.H. nin de devlet tarafından satın alınacağı haberleri çıkmıştı. Çok çok önemli , burası çokönemli...

Ama maalesef pkk, deaş vesair bir sürü kısaltmanın arkasında kaynayıp gitti. Halbuki ileride milletin başına ciddi sıkıntı doğuracak olan bir projenin halihazır imalat ve işletme yönteminden vazgeçildi. Bu yöntem yüzünden yarınlarda özelleşen sağlık sisteminin pahasından dert yanmak vardı. Şimdi ise çark tersine dönecek hale gelmektedir. İşte asıl önemli sosyal mesele budur. Buraya odaklanıp destek vermeli ve gerekirse medya baskısını bunun için kullanmalıyız.

Tekrar EYT’ye dönecek olursak bu dernek başkanı Gönül Boran Özüpak ki kısaca ona GBÖ diyoruz, taşı sıksa suyunu çıkaracak bir güce sahip duruşu ve durumu olan bir insan. Ama kendini emekli olacak kadar naçar hissetmesi neden? GBÖ bir yirmi yıl daha çalışabilecekken neden emeklilikte yaşa takılmadan devam etmeyi istiyor?

Bu soruların cevabı da başka kısaltmalarda gizli aslında. Ele alınması gereken asıl konu Sosyal Güvenlik kurumu yani kısaca SGK’dır.

Sigorta sistemi ve buna bağlı olarak işletilen emeklilik sisteminin modasının geçtiği ortadadır.

Devlet bu konuda kendisiyle çelişen bir mantık geliştirdiği için bu çelişkiden beslenen yeni taleplere göğüs germek zorunda kalmaktadır. Şöyle ki; sgk prim ödemeleri hem sigortayı hem emeklilik aylığını garanti edecek ve aynı zamanda aynı faturada düzenlenen ve işverenden kesilen işsizlik ücretini karşılayacak. Bu çok kolay bir iş değil.

Bunun yerine sağlık  ve hayat sigortasını ayrı, emekliliği ayrı olarak piyasa rayiçleri ile aşırıya kaçmadan değerlendirmeli ve bireylerin daha kolay ulaşabilecekleri hale getirebilmeliyiz. Devletin yanı sıra güçlü kurumların da emekli aylığı sistemi gibi çalışan bireysel emeklilik B.E. olarak da bilinen yaklaşımları daha fazla desteklemesini , Devletin de bu kurumlar gibi zorunlu oranlı kesinti yerine alt seviyesi belli üst seviyesi tercihli sistemi benimsemesini önermeliyiz.

Durumu bu hale getirebilir isek bunca SGK yükü ve bağlı problemlerinin bir andan gündemden kalkacağını da söyleyebiliriz.

Ha birileri sorun çıkaracak yeni gündemler bulacaktır o başka. O hep olacak ama biz onlara kısaca S.G. demekteyiz.

Emeklilikte yaşa takılmak yerine yaşına başına bakmadan, yaşından utananlardan olup haksız talepte bulunmamaya odaklanmalıyız.

S.B.

Selim Bilal