Hara’dan Coelho değil Pitka olur!

Malum haftalardır gündem Metin Hara ve Adriana Lima aşkıyla dolu dolu. Magazine en uzak insanların bile gözüne ilişti, kulağına çalındı bu birliktelik. Zira herkesin bu ilişkiye dair söylecekleri vardı. Kimi Hara’nın dünyaca ünlü bir mankenin gönlünü çalmasını milli bir gurur haline getirip, adeta gerdek gecesinde odaya gönderdikleri damadın sırtını yumruklarcasına coşkulu bir tepki gösterdi. Kimi burun kıvırdı. Çoğunluk ise böyle bir aşkın gerçekliğine inanmadı. Ben de onlardan biriyim. Ancak bu inanmama hali “Victoria’s Secret Meleği”, otuzlu yaşlarda olmasına karşın toy bir çocuk kıvamındaki Hara’da ne bulmuş olabilir? gibi bir sığ düşüncenin sonucu değil. Çünkü neden olmasın?

Kimdir diye Google’ladım!

İşte bu noktada, “neden olmasın?” sorusuna cevap aradığımızda, ilişkinin gerçekliği de temelden sarsılıyor. Bu aşkın bir PR çalışması olduğunu iddia edenlere karşılık savunmaya geçenlerin tek söyleyebildiği şey “ Adriana Lima böyle bir şeyi neden kabul etsin ki...” oldu. Önce bir Metin Hara kimdir diye Google’layalım sonra sıra bunun da cevabına gelecek. Bu aşk gündeme oturmadan önce ismini duymuş olmak dışında Metin Hara ile ilgili bilgi sahibi değildim. Kimmiş bakalım dediğimde ilk olarak TED konuşmasını izledim ve son derece samimiyetten uzak buldum. İddia edildiği gibi bir guru, ruh adamı, sevgi insanı olmaktan çok “ben var ya ben, ben ne çileler çektim zamanında” minvalinde bir şov gördüm. Feleğin çemberinden geçmişcesine her şeyi yaşadım, gördüm, ben bilirim edasındaki ergenlerin bizler üzerinde uyandırdığı o his vardır hani. Gülünç bulursunuz da, eh çocuk işte yaşayıp öğrenecek olgunluğuyla yüzüne de vurmazsınız hiçbir şeyi. İşte hissettiğim şey tam da bu oldu. Fakat maalesef ki, karşımızdaki insan 30’lu yaşlarında. Hem de çok çok büyük iddiaların sahibi.

Haberin Devamı

Kendi kendini ihbar eden çılgın

Verdiği röportajda yaşadığı aşkın reklam olduğunu iddia edenler için “Ya matematikleri bozuk ya da ahlakları!” diyor ya hani... Önce kendi matematiğine bakmalı. Zira biz matematiği oldukça kötü Hara sayesinde reklamın kötüsünü de görmüş olduk. Benzer başka bir örnek var mıdır bilmiyorum. Ta en başından cool bir tavır sergilemiş olsa, yorumlara, tepkilere kayıtsız kalsa, okulun en güzel kızını ben kaptım şuursuzluğu içinde olmasa, yaptığı işle, iddia ettiği aşmışlıkla asla özdeşleşmeyen bir üslupla röportajlar vermese, biz belki de inanırdık. Olur ya, tam da kitabının İngilizce çevirisinin yayınlandığı bir dönemde böyle bir aşka yelken açtığına inanabilirdik bir ihtimal... Çok değil kısa süre önce “Adriana’ya ulaşmak için çok çabaladım, kitabımı imzalayıp verdim. Bana şöyle mesaj attı: “Yıldızlardan gelen dostum. Seni tüm dünyanın tanıması lazım. Bunun için çalışacağım ve hep arkandayım.” açıklamasını yapmış olmasına rağmen inanırdık belki.

Haberin Devamı

Lima’ya da toz konduralım

Asla böyle işlere bulaşmaz denilen Lima’nın daha geçtiğimiz yıl Amerika’da TV kanalı yöneticisi Ryan Seacrest’le birlikteliğini açıklaması ve kısa sürede bu ilişkinin bir reklam aşkı olduğunun ortaya çıkmış olmasını unutur inanırdık. Ancak şu süreçte acemice, adeta kendini ihbar eden tutumundan sonra “sanagüven”miyoruz Metin Hara! “Dünyanın yeni Paulo Coelho’su olacağım” diyor da, bana kalırsa bundan sonra olsa olsa “Aşkın Gurusu” filminde absürt komedinin renkli ismi Mike Myers’ın canlandırdığı Guru Pitka olur. Hocası neden bu yolu seçtiğini sorduğunda cevabı “kızlar beni sevsin diye” oluyordu Pitka’nın. :) Geçmiş olsun Hara!

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR