Haftanın Sözü;
Sevdiğin kişiyi ölçülü sev. Yoksa, bir gün gelir o insan gözünde sevimsizleşir de önceki aşırı muhabbetinden dolayı elemin iyice ziyadeleşir. Kızdığın kimseye karşı da ölçülü ol ve nefret hissinin önünü kes. Aksi halde, gün döner de o şahıs dostun oluverirse evvelki öfkeli tavırlarının mahcubiyeti seni çok üzer.
(Tirmizi, Birr, 59)
...
Hz. Mevlana aşkı çağırıyor;
Biz sevdik mi yer oluruz.
Biz sevdik mi sel oluruz.
Biz sevdik mi lâl oluruz.
Biz sevdik mi can oluruz.
(Hz. Mevlana)
...
Sabah-ı şerifler hayr ola
Seher vâkti bülbüller,Nede güzel öterler
Açıncâ tüm çiçekler,Birlikte zikrederler
Amân Allâh illâllâh,Dertlere dermân âllâh
Gönüle şifâ veren,Lâilâhe illâllâh
Akşâm olur giderler,Boyun büker çiçekler
Kim bilir ne söylerler,Feryâd eder bülbüller
Onlârdâ bütün dertler,Yine de şükrederler
Sâlât selâm söylerler,Beytullâhâ giderler
Amân Allâh illâllâh,Dertlere dermân âllâh
Gönüle şifâ veren,Lâilâhe illâllâh
Sen Allah”ı seversen,Allah seni sevmez mi ?
Emrince hizmet etsen,Hâkk ecrini vermez mi ?
Sen rızâ kâpısındâ,Amân Allah”ım dersen,
O âlemler sultanı,Dermanını vermez mi ?
Amân Allâh illâllâh,Dertlere dermân âllâh
Gönüle şifâ veren,Lâilâhe illâllâh
(Mustafa Kartal)
...
Yavuz Sultan Selim Han ve ordusu Mısır seferi dönüşünde, Konya’ya geldiklerinde çok büyük bir fırtına çıkar. Yerlerden kalkan tozlar havada döne döne göklere yükselirken Sultan, Şeyhülislâm İbn Kemâl Hazretlerine sorar;
“Bu hâl nedir?” …
Şeyhülislâm İbn Kemâl’de yanıtı verir;
“Efendim, burası Mevlânâ’nın şehridir taşı da toprağı da Mevlevi’dir…
...
Eşeği düğüne çağırmışlar hiç sevinmemiş.
Diğer Eşek Sormuş ;
“Neden Sevinmedin? “
Eşek yanıt vermiş;
“Ya odun bitti yada su bitti, yoksa bizi niye çağırsınlar!”
…
■ Ey bülbül ! Sabah yıldızıyla gel, şarkılar söyle
Nerede bir gizli güzellik saklayan varsa hemen onu uyandır,
Sevgiye mahrem olmayana, aşktan anlamayana, o müstesna sesini duyurma sakın,
Bırak o çiğ, o ham, o duygusuzlar, mahşere kadar uyuyakalsınlar! (Hz. Mevlana)
■ Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...
Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.
Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme. (Hz. Mevlana)
....
■ Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer içsen de tükenir içmesen de bu yüzden hayattan tatlı almaya bak çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da.
■ Zorlamaya gerek yoktur,
Olması gereken kendiliğinden olur!
Hayat üç-buçukla dört arasındadır.
Ya üç-buçuk atarsın ya da dört dörtlük yaşarsın. (Neyzen Tevfik)
■ Sakın bir şey bırakma yarına.
Yarın yok ki.
■ Baharda kışı, kışın da baharı özler insan.
Ne uzaksa onu özler.
Kavuşmak şart mı?
Boşver!
Bazı şeyler yokken güzel.
■ Bak,
Kendi bahçesinde dal olamayan biri
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor.
(Özdemir Asaf)
...
Aristoteles ne diyor?
Milattan önce 4. yüzyılına gidiyor bu gün de geçerliliği koruyan ünlü düşünür Aristoteles’in politikaya ilişkin değerlenmesine kulak veriyoruz; “Sevdiklerinizle siyaset yapmayınız. Zira; siyaset dostlukları zedeler.
Siyasetçiler yollarına devam ederken; siz dostlarınızı yitirdiğinizle kalırsınız.”
...
Bercesteler;
Rüsûm-ı lutf u kerem halk içinde mensîdir
Fakat alıp verilir bir selam kalmıştır.'
(Halk arasında iyilik, lütuf, bağışlama gibi hasletler çoktan kaybolup gitmiştir.)
Ahâlî ızz ü devlette, reaya emn ü râhatta
Hüner erbâbı rif'atte cihân yek-pâre nûrânî
(Halk yüce ve itibarlı, vatandaş huzur ve emniyette; hüner sahipleri de el üstünde tutulmakta. Dünya baştanbaşa aydınlık)
Olmuş o kadar halk-ı cihân mekrde üstâd
Kim sâbıka-i şöhret-i şeytan unutulmuş' (İnsanlar hilekârlıkta o derece ileri gitmişler ki şeytanın bu konudaki şöhreti unutulup gitmiş!)
...
“Gelmesin semtine erbâb-ı nifâk
Şahs-ı nemâm-ı rezîlü'l-ahlâk
Kimseyi fasl u mezemmet etme
Ehl-i gıybet ile ülfet etme
Gayrının zemmin eden şahs-ı denî
Bil ki medh eylemez elbette seni.”
(İki yüzlü, kötü ahlaklı dedikoducuları semtine yaklaştırma. Kimseyi çekiştirip yerme. Gıybet edenler ile sakın dostluk kurma. Başkasını sana çekiştiren alçağın, seni de başkasına gammazlayacağını akıldan çıkarma!) (Sünbülzade Vehbi)
...
Laf Salatası:
*Erzurum Valisi gezdiği mezar için '' Burası o kadar nezih bir mekânolmuş ki insanın neredeyse ölesi geliyor. '' demiş. Sayın Valime bir silah verecek centilmen yok mu bu ülkede allah aşkına?
*Atın ölümü arpadan olsun olmasına ama, trafik teröründen, maganda
kurşunundan olmasın değil mi?
* Bu yaşta bir kız çocuğu sahibi olsam bir yabancı ülkenin başkentine
bırakır '' Kendini kurtar kızım '' derdim. Başka ne desem ki!.
*Türkler kitap okumaz denirken , İstanbul Beylikdüzü 35.Tüyap Kitap Fuarı'na ilgi çok büyüktü.Bu bir çelişki mi ? Değil. Akıllı
telefonları ve fotoğraf makinelerini yasaklayın, okur yazar ve şairle fotoğraf çektirmesin bak bakalım kaç kişi gidiyor o kitap fuarı dediğiniz yere ? - Ben dahil –
*Kamu Borcu 73 Milyar dolara ulaşan Suudi Arabistan’da ‘’ Kemer sıkma ‘’ politikası ilan edilmiş. Türk insanı olarak sıkılmış kemerlerimizi yollayabiliriz hani !...
* Doğrucu Davut olmanın alemi yok. Belini doğrultamazsın ona göre!...
* Bana kıro diyen dilber…Sanki baban Galler Dük’ü!
* Artık günümüzde bazen sosyal medyada okumuşuna laf anlatmanın , cahile
laf anlatmaktan daha kolay olduğunu düşünür oldum! (İbrahim Ormancı)