T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/8363
K. 2017/1714
T. 9.2.2017

* HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ
(Borçlunun Çiftçi Olması - Mahkemece Zirai Bilirkişi ve Kadastro Bilirkişisinin Katılımıyla Keşif Yapılarak Bilirkişi Raporu Düzenlettirileceği/Haczedilen Tarla Vasfındaki Taşınmazların Kendisi ve Ailesinin Geçimi İçin Zaruri Olup Olmadığı ya da Ne Kadarının Zorunlu Olduğu Belirlenerek Karar Verileceği)

* BORÇLUNUN ÇİFTÇİ OLMASI (Haczedilmezlik Şikayeti - Mahkemece Borçlunun Yıllık Geçinebileceği Miktar Belirlenip Şikayet Tarihinde Haczedilen ve Haczedilmeyen Tüm Taşınmazlarından Elde Ettiği Gelir Emekli Maaşı da Dikkate Alınarak Tespit Edileceği)

* HACZİ CAİZ OLMAYAN MALLAR VE HAKLAR (Çiftçi Olan Borçlunun Haczedilmezlik Şikayeti - Haczedilen Tarla Vasfındaki Taşınmazların Kendisi ve Ailesinin Geçimi İçin Zaruri Olup Olmadığı ya da Ne Kadarının Zorunlu Olduğu Belirlenerek Sonuca Gidileceği)

* ÇİFTÇİ (Haczedilmezlik Şikayeti - Mahkemece Zirai Bilirkişi ve Kadastro Bilirkişisinin de Katılımıyla Keşif Yapılarak Detaylı Bilirkişi Raporu Düzenlettirileceği/Borçlunun Ziraatle Meşgul Olup Olmadığı İlgili Kurumlardan Araştırılacağı)
*2004/m.82/4

ÖZET : Dava; haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Somut olayda mahkemece borçlunun çiftçilik mesleğini icra edip etmediği, bakmakla yükümlü bulunduğu aile fertleri ve bunların gelir durumları araştırılmamış, yıllık geçinebileceği miktar belirlenmemiştir. Haczedilmezlik şikayetine konu arazilerin tarım amaçlı kullanılıp kullanılmadığı, eğer tarım amaçlı kullanılıyorsa taşınmazdan elde edilecek gelir ile borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit edilmemiştir. O halde mahkemece, zirai bilirkişi ve kadastro bilirkişisinin de katılımıyla keşif yapılarak detaylı bilirkişi raporu düzenlettirilip, borçlunun ziraatle meşgul olup olmadığı ilgili kurumlardan araştırılıp, çiftçilik mesleğini icra ettiği tespit edildiği takdirde, yıllık geçinebileceği miktar belirlenip şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettiği gelir emekli maaşı da dikkate alınarak tespit edilip, haczedilen tarla vasfındaki taşınmazların kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olup olmadığı ya da ne kadarının zorunlu olduğu belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, çiftçi olduğunu ve haczedilen taşınmazların geçimleri için zaruri olduğunu ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, şikayetçinin sahip olduğu taşınmazlar ve gelir durumu dikkate alındığında haczedilmezlik şikayetinin yerinde olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmüştür.

İİK.'nun 82.maddesinin birinci fıkrasının 4. bendinde; '' Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletlerinin..." haczedilemeyeceği belirtildikten sonra, aynı maddenin üçüncü fıkrasında; ''Birinci fıkranın (2), (4), (7) ve (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır'' hükmüne yer verilmiştir. Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.12.1972 tarih ve 542/1979 Sayılı kararında; "maddede sözü edilen aile tabirine, davacının, kanunen geçindirmekle yükümlü olduğu kimselerin dahil olacağı ve haczi caiz olmayan arazi tespitinde, böyle bir ailenin geçimi için zaruri olup olmadığının göz önünde tutulması gerektiği" belirtilmiştir.

Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi veya kiraya vermesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda, borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları, keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalı, borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.

Öte yandan çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı alması da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda borçlunun, kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı belirlenirken, aldığı emekli maaşı da dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekir.

Somut olayda mahkemece borçlunun çiftçilik mesleğini icra edip etmediği, bakmakla yükümlü bulunduğu aile fertleri ve bunların gelir durumları araştırılmamış, yıllık geçinebileceği miktar belirlenmemiştir. Haczedilmezlik şikayetine konu arazilerin tarım amaçlı kullanılıp kullanılmadığı, eğer tarım amaçlı kullanılıyorsa taşınmazdan elde edilecek gelir ile borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit edilmemiştir.

O halde mahkemece, zirai bilirkişi ve kadastro bilirkişisinin de katılımıyla keşif yapılarak detaylı bilirkişi raporu düzenlettirilip, borçlunun ziraatle meşgul olup olmadığı ilgili kurumlardan araştırılıp, çiftçilik mesleğini icra ettiği tespit edildiği takdirde, yıllık geçinebileceği miktar belirlenip şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettiği gelir emekli maaşı da dikkate alınarak tespit edilip, haczedilen tarla vasfındaki taşınmazların kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olup olmadığı ya da ne kadarının zorunlu olduğu belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


kazancı.com.tr