Gündem Adli Tıp Kurumu’nun ek raporunda intihar iddiasına yanıt: ‘Depresif tablo içinde değildi’

Adli Tıp Kurumu’nun ek raporunda intihar iddiasına yanıt: ‘Depresif tablo içinde değildi’

22.05.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Şule Çet’in şüpheli ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu’nun ek raporunda; ‘Çet’in hayattayken boynuna basılması sonucu solunum kasları felci geçirmiş ve aşağı atılmış olabileceği’ belirtildi. İntihar iddiasına ilişkin ise “Çet’in depresif tablo içinde olmadığı kanaati oluşmaktadır” denildi

Adli Tıp Kurumu’nun ek raporunda intihar iddiasına yanıt: ‘Depresif tablo içinde değildi’

Ankara’da 29 Mayıs 2018 tarihinde bir plazanın 20. katından atılarak öldürüldüğü iddia edilen üniversite öğrencisi Şule Çet’in (23) ölümüne ilişkin davada Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ek rapor gönderildi. Raporda, Çet’in boyun kırığının hayattayken yaşanmış olma ihtimali üzerinde duruldu. Raporda, Çet’in boyun kırığı için, “Kişide tespit edilen hyoid kemik kırığının boyna bası sonucu da meydana gelmiş olabileceği cihetle kişinin ölümünün boyna basıyla bağlı mekanik asfiksi(solunum felci) sonucu meydana gelmiş ve kısa bir süre sonra (yarım saat içinde) yüksekten atılmış olabilir” ifadelerine yer verildi. Boyun kırığının düşme sonrasında gerçekleşebileceği ihtimalinin de göz önünde bulundurulduğu raporda, “Kişinin vücudunda tespit hyoid kemik kırığı dahil travmatik değişimlerin tamamı yüksekten düşme ile husulleri mümkün” denildi.

‘Aydınlatılmalı’

Raporda Çet’in yüksekten düşme nedeniyle oluşan ağır genel beden travmasına bağlı yaygın vücut kemik kırıkları ile birlikte iç organ harabiyeti yaşamış olabileceği ve yaygın yumuşak doku zedelenmesi sonucu da ölümünün meydana gelmiş olabileceği belirtildi. Raporda şunlar kaydedildi: “Ancak tüm vücutta ağır genel beden travması bulguları olması nedeniyle düşme öncesi ayrıca travmaya maruz kalıp kalmadığı, düşme olayının kendi iradesiyle mi meydana geldiği, kazara mı oluştuğu, düşme olayının bir başkası ya da başkalarının etkisiyle mi meydana geldiği, düşme eylemi öncesinde kişinin boyna basıya bağlı mekanik asfiksi (solunum felci) sonucu ölümünün meydana gelip gelmediğinin mevcut verilerle tıbben bilinemediği, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı oy birliğiyle ek mütalaa bulunur.”

Çet’in kalça bölgesinde ısırık izi olduğu yönündeki iddialara ilişkin soru işaretleri de yanıt buldu. Raporda, Adli Diş Hekimi’nin de katılımıyla yapılan incelemeler sonucu Çet’in vücudundaki ısırık için, “Bu yaralanmanın insan ısırığı olduğuna dair güven derecesini gösteren ABFO koşullarına göre, insan ısırık izi olmadığı değerlendirilmiştir” denildi.

‘Sorun çözme becerisi’

Şüphelilerden Çağatay Aksu’nun avukatı Levent Ekmen’in geçen günlerde Çet’in olaydan önce psikolojik tedavi gördüğü, yaşadığı sorunlar nedeniyle intihar etiği yönündeki iddialarına ilişkin ise raporda şu ifadelere yer verildi: “Çet’in ölümünden önceki dönemde, yakın çevresince fark edilen ciddi intihar planının eşlik ettiği aktif bir depresif tablo içinde olmadığı kanaati oluşmaktadır. Bir kişinin olaydan yaklaşık 1.5 yıl önce aldığı depresyon tanısından yola çıkarak olay anındaki ruhsal durumunu tahmin etmenin tıbben çok mümkün olmadığı bilinmektedir.” Çet’in intihar için risk etmeni olan yoğun bir ümitsizlik duygusu içinde olmadığı belirtilen raporda Çet’in sorun çözme becerisinin olduğu kaydedildi.