Türkiyede Mühendislik Eğitimi

“ Mühendislik okulda öğretibilecek bir meslek değildir. 4 yıllık bir mühendislik eğitimi programı içinde, ne inşaat mühendisliğini, ne elektrik mühendisliğini , ne de başka bir mühendisliği öğretemezsiniz. Ancak, mühendis olabilmek için gerekli alt yapının bazı temel, bazı kritik elamanlarını oluşturup yerleştirebilirsiniz. Mühendis, ancak mesleğin içinde pişerek olunur. O nedenle, her ne kadar diplomanın üstünde, üniversiteyi bitiren gencin mühendis olduğu yazıyorsa da, benim ölçülerime göre, o genç, mühendis falan olamamıştır. Olsa olsa, mühendis adayı olmuştur. Mühendis olabilmesi için meslekte pişmesi, kendi kendini mühendis haline getirmesi gerekmektedir.”

Prof. Dr. Tuğrul Tankut

Yazıma başlamadan önce bu önemli tespiti sizlerle paylaşmak istedim.

Türkiye’de mühendislik eğitimi olması gereken düzeyde mi ?

Son yaşanan Van depreminin sonuçları neticesinde acı gerçeklerle yüzleşmiş durumdayız. Peki neden bu durum bilindiği halde harekete geçilmek için acı olaylar yaşamamız gerekiyor  ve hala neden  ders almıyoruz ?  Yıllar öncesinde yapılan önemli tespitler neden göz ardı ediliyor ?

Türkiye’de her  şehirde üniversite kurulması yerine önce mevcut olan üniversitelerin kalitesi arttırılmalıydı ve gereken araştırma gelirştirme çalışmaları için alt yapı sunulması gerekirdi. Ülkemizde bu düzeyde olan üniversite sayısı  bir elin parmaklarını geçmez. Bu gerçekler neticesinde üniversitelerden yeni mezun olmuş mühendisin ne ölçüde mühendis olduğu sorgulanmalı. Peki bu eğitim sisteminde neler yapılması gerekiyor?  Başlıca mühendislik fakülteleri diğer fakültelerden bağımsız olmalı, gereken şantiye ve tetkik imkanlarının sunulması gerekir. Bu sayede öğrenciyken mühendislik hakkında teknik bilgilerin uygulama noktasında ve öğrenme noktasında büyük bir ölçüde yol alınmış olur. Aynı  süreçte analiz, sentez ve tasarım becerileride kazanılmış olur. İlgili kurumlarda bu husus hakkında gerekli birimler kurulmalı, detaylı incelemeler yapılmalı ve gerçek anlamda eğitim-öğretim düzeyine ulaşılmalıdır. Bu toplumun yetiştirmiş olduğu ve hala günümüz teknolojisiyle yapılamayan eserler sunmuş olan Mimar Sinan’ın torunları olan bizler eğitim sistemindeki eksikliklerin birer kurbanlarıyız. Bu aksaklıkların giderilmesiyle bir mühendislik öğrencisi olarak ülkemizin ve geleceğin mimarları olacak güce ve kudrete sahip bir nesil olduğumuza inanıyorum.  

Rahmetli Sakıp Sabancı’nın ifadesi ile, “Günümüzde bir meslek adamı, her konuda bir şeyler bilmeli ve fakat bir konuda da yapabilir olmalıdır.”

    BİLMEK ≠ YAPABİLMEK

Saygılarımla.
YORUM EKLE