21. FESTİVALİN ARDINDAN

Gümüşhane 21. Uluslararası Kuşburnu, Pestil, Kültür ve Turizm Festivali sona erdi. Bundan evvel yapılan 20 festivale bakılacak olduğunda hem mekân ve hem de organizasyon açısından en derli toplu festival olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle mekân seçimi en isabetli olanıydı. Yıllardır bu sütunlarda ve gazete köşelerinde yazıyoruz ancak yazdıklarımızın okunduğundan ve dikkate alındığından emin değilim. Adından da anlaşılacağı üzere kuşburnu, pestil ve kömenin ön plana çıkacağı festivalde pestil, köme ve kuşburnunun izine rastlamak mümkün olmadı. Önümüzdeki yıl festival isminin “Gümüşhane Festivali” olacağını duymamız bizleri sevindirdi. 

Festival programı kapsamında İstanbul, Ankara Dernek, Vakıf ve STK’ları görmek mümkün olmadı. Zaten işi fotoğraf çektirmek ve alkış almak olan bir derneğimiz dışında festivale katılan da olmadı. O dernekler federasyonu da görüntü dışında bu festivale maddi ve manevi nasıl bir katkı verdi?

Sanatçı ve aşıklar seçimi birkaç isim dışında isabetli olmuşken bu konuda kültürel eksikliği hissedilen Gümüşhane’nin konsere doyduğu aşikâr. Ancak bu festivalde Gümüşhaneli sanatçılarımız Yusuf Güney, Yavuz Şanlı, Gülşen Bütün, Bülent Yücel, Akın Akıntürk ve Mahmut Polat gibi isimleri de görmek isterdik. Her zaman aşık ve sanatçılarımızın yanında olmaya gayret ediyorum. Sahneden bana selam gönderen ve şiirime ses veren Ozan Yüksel Ülker’e, sanatçılarımız Selahattin Tanış ve İrfan Akgül’e şükranlarımı sunuyorum. 

Fotoğraf sergisi bana göre muhteşemdi. Ancak şehrin yazar ve şairlerinin imza standını kapatması tüm uyarılarımıza rağmen düzeltilemedi. Bu şehrin bir elin parmaklarını geçmeyen şair ve yazarlarını bu festivalde göremedik. Buradan stant komşum değerli eğitimci yazar Niyazi Karabulut’a ve Adnan Güngör Üçüncüoğlu’na teşekkür ediyorum. Ancak şunu da ifade edecek olursam bu yazar ve şairlerin eserlerinin Belediye, Valilik ve STK’lar tarafından satın alınması ve yazarlarımızın da bu eserleri halka ücretsiz imzalamaları da olurdu ki muhteşem olurdu.

Gümüşhane Kabaköy Mesireli Ressamımız Meryem Şenol Sarı festivale muhteşem eserleri ile renk ve heyecan kattı. Her festivalin müdavimi değerli ağabeyim Necip Saraçoğlu katılımı ve güzel sergisi ile bizi nostaljik bir yolculuğa çıkardığı için ayrı bir teşekkürü hak ediyor.

Şehrimizin tek değeri gümüş işlemeciliği sergisine rağmen ve ilgi açısından yine hayal kırıklığı yarattı. Bu alana destek vermemiz şehrin kültür ve sanatı açısından elzem derecede ihtiyacıdır.

Şehrimizde 50 civarında olan pestil köme firmasından hemen tamamının ilgisizliği hem festival adı açısından hem de bu sektörün kabul görmesi açısından altı çizilecek husustur. Bu şehrin önemli isimleri Aydın Doğan, Ali Beyaz, Mahmut Oltan Sungurlu gibi önemli isimleri burada görmek isterdik. Yanı başımızdaki Trabzon’dan Gümüşhaneliler Derneği’nin katılımı bizi memnun etse de Trabzon’a yön veren işadamlarımızın ziyaretlerini de beklerdik. Festivalin her anında gördüğüm Ciğerim Erol Birsen’e neden köşe yazısı yazdığımı umarım anlamışsınızdır.

Bu festivalde festival görevlilerinin kurumsal kimlik açısından olayı sahiplenmeleri, yardımcı olmaları, koşuşturmaları, Başkanımız Ercan Çimen’in gayretleri, Baddal Bayar’ın her zamanki performansı, Engin Doğru’nun gayretleri her türlü takdiri hak etmiştir. Öte yandan orada asıl olması gereken bir isim vardı ve onun gözlerimiz bayağı aradı, durdu. Her şeye rağmen Başkanımız Ercan Çimen’in ilk festivalinde sınıfı geçtiğini ifade etmek istiyorum. 22. Festivalin bundan daha muhteşem olacağına inanıyorum.

Bir alkışı da bu şehrin arşivini tutan sevgili kardeşim Recep Ergin’e almak istiyorum ki gerçekten hemen her anı kaydederek bu festivali en uzaklara duyurmuştur. Ha sırası gelmişken bu festivalin bir yerel TV’den verilmesi gerekirdi ki uzaktaki hemşerilerimiz bundan mahrum kalmazdı.
YORUM EKLE