Üzerinde konuşması en zor olacak konulardan birisi de sigaradır. Bazılarımız onun bağımlısıyız. Sağlığımızı, vaktimizi, paramızı onun için harcamışız ve ne yapsak vazgeçememişiz. Üstüne üstlük çok da sevmişiz onu. Bazılarımız da nefret etmişiz ondan. Sevdiklerimiz onu içtiği için dertlenmişiz, tasalanmışız, bırakması için uğraş vermişiz, içtiği için gücenmişiz ve dumanından, kokusundan, izmaritinden, külünden rahatsız olmuşuz.
Sigarayı hayatımıza kim sokmuş merak ederim. İlk kim keşfetmiş ve içmesinin keyifli olduğunu düşünmüş de insanoğlunun başına sarmış. İnsan neden böyle bir kötülüğün bile bile müptelası olur ki. Ben şanslıyım bu açıdan. İstesem de sigara içemem, bünyem kabul etmiyor. Ve aşırı derecede rahatsız olurum. Çok uzaktan kokusu gelse midem bulanır. Bulunduğum odada sigara içilse gün boyu rahatsız olurum. Açık havada bile yanımda sigara içilse nefes alamam. Yazın pencere açıkken alt katta sigara içenlerden, yolda yürürken yanımdan geçenlerden ve önümden sigara içerek yürüyenlerden rahatsız olurum. Özellikle toplu taşıma araçlarına elindeki sigarayı atar atmaz binenlerden miden bulanır.
Sigara içenlerin etraflarına ne kadar rahatsızlık verdiklerinin farkında olmadıklarını tahmin ediyorum. Toplumdaki sözünü dinletir insanların çoğunun sigara içiyor olmasından dolayı mıdır, insanların sigara konusunda fazla müsamahakar olmasından mıdır bilemem ama kimse de sesini çıkarmaz bu rahatsızlıklara. Ama devletimiz sağ olsun. Son yıllarda toplu olarak kullanılan kapalı mekanlarda sigara içilmesini yasakladıkları için teşekkür ediyorum. Ama netice olarak insanlar bu mekanların kapı önlerinde sigaralarını tellendirmeye başladıklarından, meselenin şekli de değişmiş oldu. Altında bu tür sosyal mekânların bulunduğu bir apartmanda oturmak istemezdim doğrusu. Bir düşünün pencereyi açtığınızda içeriye hemen sigara dumanları dolmaya başladığını.
Bu kadar girizgâhtan sonra sigaranın kul hakkı üzerinden incelemesine başlayalım. Aldığımız her nefesin ve attığımız her adımın kul hakkı üzerinden bir sonuç doğurduğunu daha önce beyan etmiştik. Böylesine insanları rahatsız eden bir maddenin kul hakkı noktasında çok çeşitli neticeleri olacağını tehimin edebilirsiniz. Öncelikle aile reisi iseniz, sigaraya harcadığınız her kuruş aile bütçesinden bir nevi çalmak olacaktır ki, ailenin tamamının hakkını almış olursunuz. Eğer evin içinde sigara içerseniz, ailenizin sağlığı ve de evin sigara dumanı ile pisletilmesi açısından ve nihayet kokusu ile insanların midelerini bulandırmanız açısından da kul hakkına girmiş olursunuz. Bir de içmiş olduğunuz sigara dumanı ile eşinize yaklaşmanızın ne kadar mide bulandırıcı olacağını hayal edin.
Evinizde içmiş olduğunuz sigara ile sadece ailenizin hakkına girmiş olmazsınız. Dairenizin dış kapısından merdiven sahanlığına sızan kokular tüm apartmanı, özellikle kat komşularınızı rahatsız edecektir. Banyoda veya tuvalette sigara içerseniz ise, aynı havalandırmayı kullanan tüm banyo ve tuvaletlere sigaranızın dumanını da rahatlıkla göndermiş olursunuz bilginiz olsun. Evin içinde içmekten vazgeçip balkon veya pencerede içerseniz, açık ise eğer üst katların balkon ve pencerelerinden sizin içmiş olduğunuz sigaranın dumanının girmiş olacağından emin olabilirsiniz. Benimki gibi hassas olan burunlar bu kokulardan hiç hoşlanmayacaklardır.
Evinizden çıkıp, apartman merdivenlerde sigara içerseniz daha büyük bir soruna yol açmış olursunuz. Geçmiş olduğunuz merdivenlerin tamamı sigaranızın dumanı ile dolacaktır. Genelde apartmanların dış kapıları kapalı olduğundan, koku içeride uzun süre hapsolacak ve o süre içinde o merdivenleri kullananlar size teşekkür etmeyeceklerdir. Hele asansöre bu halde binmişseniz, bu etkiyi onla çarpabilirsiz. Asansör bu konuda o kadar etkilidir ki, sadece üzerinizde yeni içmiş olduğunuz sigaranın kokusu ile binseniz bile etkiniz kalıcı olacak ve çok kişinin midesi bulanacaktır.
Evinizde sigara içmekten vazgeçip yola çıktığınızı düşünün. Bu durumda yanınızdan geçen herkes veya yürüyorsanız arkanızdan gelenlerin tamamı sizin sigaranızın dumanına ve kokusuna maruz kalacaklardır ki engellemeniz imkânsızdır.
Hiç kimseyi rahatsız etmeyecek bir yerde içseniz dahi, içmiş olduğunuz sigara havayı, izmariti de doğayı kirletecektir. Sokaklarda en çok rastlanılan çöpün sigara izmariti ve sigara paketleri olması, sigara içenlerin küllük ve çöplük olarak sokakları kullanmayı sevdiğini göstermektedir. Her an sigara ile birlikte olan kişiler, bir süre sonra çöp kutusu aramaktan vazgeçiyorlar galiba. Sigarayı yola atma alışkanlığı diğer kişisel çöplerin yollara atılması düşüncesini de tetikliyor ki bu da sigara içenleri daha pis insanlar yapıyor. Bu açından bakıldığında sigara ile bir sebepten daha kul hakkına girildiği anlaşılmaktadır ki, o da sigara içenler yüzünden daha fazla temizlik işçisi çalıştırılmasıdır.
Diğer bir yön de sigara içenlerin bile bile kendilerini solunum temelli hastalıkların kucağına atarak sağlık sistemi üzerinden yük oluşturmalarıdır. Bu liste, konu üzerinde ne kadar düşünürsek, o kadar uzayacaktır. Bu bahislerden amacımız kul hakkının ne kadar geniş bir sahada karşımıza çıktığı hakkında bir bilinç oluşturmaktır. Bu bilinç bize gerçek Müslümanlığın kapılarından birini açacaktır. Peygamberimiz buyuruyor ki “ Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir. Mü’min de, halkın can ve mallarını kendisine karşı emniyette bildikleri kimsedir.” (Tirmizii iman 12, 2629)
Sigarayı hayatımıza kim sokmuş merak ederim. İlk kim keşfetmiş ve içmesinin keyifli olduğunu düşünmüş de insanoğlunun başına sarmış. İnsan neden böyle bir kötülüğün bile bile müptelası olur ki. Ben şanslıyım bu açıdan. İstesem de sigara içemem, bünyem kabul etmiyor. Ve aşırı derecede rahatsız olurum. Çok uzaktan kokusu gelse midem bulanır. Bulunduğum odada sigara içilse gün boyu rahatsız olurum. Açık havada bile yanımda sigara içilse nefes alamam. Yazın pencere açıkken alt katta sigara içenlerden, yolda yürürken yanımdan geçenlerden ve önümden sigara içerek yürüyenlerden rahatsız olurum. Özellikle toplu taşıma araçlarına elindeki sigarayı atar atmaz binenlerden miden bulanır.
Sigara içenlerin etraflarına ne kadar rahatsızlık verdiklerinin farkında olmadıklarını tahmin ediyorum. Toplumdaki sözünü dinletir insanların çoğunun sigara içiyor olmasından dolayı mıdır, insanların sigara konusunda fazla müsamahakar olmasından mıdır bilemem ama kimse de sesini çıkarmaz bu rahatsızlıklara. Ama devletimiz sağ olsun. Son yıllarda toplu olarak kullanılan kapalı mekanlarda sigara içilmesini yasakladıkları için teşekkür ediyorum. Ama netice olarak insanlar bu mekanların kapı önlerinde sigaralarını tellendirmeye başladıklarından, meselenin şekli de değişmiş oldu. Altında bu tür sosyal mekânların bulunduğu bir apartmanda oturmak istemezdim doğrusu. Bir düşünün pencereyi açtığınızda içeriye hemen sigara dumanları dolmaya başladığını.
Bu kadar girizgâhtan sonra sigaranın kul hakkı üzerinden incelemesine başlayalım. Aldığımız her nefesin ve attığımız her adımın kul hakkı üzerinden bir sonuç doğurduğunu daha önce beyan etmiştik. Böylesine insanları rahatsız eden bir maddenin kul hakkı noktasında çok çeşitli neticeleri olacağını tehimin edebilirsiniz. Öncelikle aile reisi iseniz, sigaraya harcadığınız her kuruş aile bütçesinden bir nevi çalmak olacaktır ki, ailenin tamamının hakkını almış olursunuz. Eğer evin içinde sigara içerseniz, ailenizin sağlığı ve de evin sigara dumanı ile pisletilmesi açısından ve nihayet kokusu ile insanların midelerini bulandırmanız açısından da kul hakkına girmiş olursunuz. Bir de içmiş olduğunuz sigara dumanı ile eşinize yaklaşmanızın ne kadar mide bulandırıcı olacağını hayal edin.
Evinizde içmiş olduğunuz sigara ile sadece ailenizin hakkına girmiş olmazsınız. Dairenizin dış kapısından merdiven sahanlığına sızan kokular tüm apartmanı, özellikle kat komşularınızı rahatsız edecektir. Banyoda veya tuvalette sigara içerseniz ise, aynı havalandırmayı kullanan tüm banyo ve tuvaletlere sigaranızın dumanını da rahatlıkla göndermiş olursunuz bilginiz olsun. Evin içinde içmekten vazgeçip balkon veya pencerede içerseniz, açık ise eğer üst katların balkon ve pencerelerinden sizin içmiş olduğunuz sigaranın dumanının girmiş olacağından emin olabilirsiniz. Benimki gibi hassas olan burunlar bu kokulardan hiç hoşlanmayacaklardır.
Evinizden çıkıp, apartman merdivenlerde sigara içerseniz daha büyük bir soruna yol açmış olursunuz. Geçmiş olduğunuz merdivenlerin tamamı sigaranızın dumanı ile dolacaktır. Genelde apartmanların dış kapıları kapalı olduğundan, koku içeride uzun süre hapsolacak ve o süre içinde o merdivenleri kullananlar size teşekkür etmeyeceklerdir. Hele asansöre bu halde binmişseniz, bu etkiyi onla çarpabilirsiz. Asansör bu konuda o kadar etkilidir ki, sadece üzerinizde yeni içmiş olduğunuz sigaranın kokusu ile binseniz bile etkiniz kalıcı olacak ve çok kişinin midesi bulanacaktır.
Evinizde sigara içmekten vazgeçip yola çıktığınızı düşünün. Bu durumda yanınızdan geçen herkes veya yürüyorsanız arkanızdan gelenlerin tamamı sizin sigaranızın dumanına ve kokusuna maruz kalacaklardır ki engellemeniz imkânsızdır.
Hiç kimseyi rahatsız etmeyecek bir yerde içseniz dahi, içmiş olduğunuz sigara havayı, izmariti de doğayı kirletecektir. Sokaklarda en çok rastlanılan çöpün sigara izmariti ve sigara paketleri olması, sigara içenlerin küllük ve çöplük olarak sokakları kullanmayı sevdiğini göstermektedir. Her an sigara ile birlikte olan kişiler, bir süre sonra çöp kutusu aramaktan vazgeçiyorlar galiba. Sigarayı yola atma alışkanlığı diğer kişisel çöplerin yollara atılması düşüncesini de tetikliyor ki bu da sigara içenleri daha pis insanlar yapıyor. Bu açından bakıldığında sigara ile bir sebepten daha kul hakkına girildiği anlaşılmaktadır ki, o da sigara içenler yüzünden daha fazla temizlik işçisi çalıştırılmasıdır.
Diğer bir yön de sigara içenlerin bile bile kendilerini solunum temelli hastalıkların kucağına atarak sağlık sistemi üzerinden yük oluşturmalarıdır. Bu liste, konu üzerinde ne kadar düşünürsek, o kadar uzayacaktır. Bu bahislerden amacımız kul hakkının ne kadar geniş bir sahada karşımıza çıktığı hakkında bir bilinç oluşturmaktır. Bu bilinç bize gerçek Müslümanlığın kapılarından birini açacaktır. Peygamberimiz buyuruyor ki “ Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir. Mü’min de, halkın can ve mallarını kendisine karşı emniyette bildikleri kimsedir.” (Tirmizii iman 12, 2629)