Güle Güle Kasaba’nın çocukları güle güleAli Şentürk'ün kaleminden KasabaDÜN, Kasabanın çocukları askere uğurlandı. Onlara, güle gidin, güle dönün diyemedim. Gazetede görünce o masum yüzleri, içimden bir şeyler koptu. Dağlandı yüreğim, ağlamadım ama ağlamaktan beter oldum.
Siz Kasaba’nın çocukları, siz bu topraklara gelenden bu yana hep gittiniz. Galiçya’ya, Balkanlara, Irak’a ve hatta Yemen Çöllerine gittiniz. Hep gittiniz. Vagonlar dolusu gittiniz. Nice türküler, nice ağıtlar yakıldı arkanızdan… Ama siz hep gittiniz. Siz gidince nice anaların yüreği dağlandı, içi yandı. Siz askere giderken, tüm analar ve de yârinden ayrılanlar, gözlerinden akan billur damlalar içinde hep boğuldular.
Şimdi otobüsler dolusu Kasaba’dan askere gidenler, sizden öncekiler vagonlara dolup dolup gittiler. Onların hikâyesi Kasaba’nın istasyon garında başladı. O gidenlerden kimi ayrıldığında üzüldü sevdiklerinden gözleri doldu, kimi gelmemek üzere gitti ve yok oldu. Kasaba’nın istasyon garı ve trenler, hep götürdü bu toprağın çocuklarını. Bugün otobüsler çaldı hasretin kornasını dün ise trenler. Hep sırtlayıp sırtlayıp götürdüler.
Diğerlerini saymıyorum. Çanakkale Savaşı dediğimiz büyük savaşta, Turgutlu’dan yüzlerce genç Gelibolu’ya gitti. Bu gençlerden ne kadarı geri dönmüştür bilmiyoruz. Bilinen Kasabalı 151 şehidin ismidir. Çanakkale’de tespit edilebilen 151 şehidimizden 19 Mehmetçiğin adı Mehmet, 16’sının Ali, 15’inin Ahmet, 11’inin Hasan ve 10’unun ismi Mustafa’dır.
Ve hepsinin arkasından ağıtlar yakıldı, türküler söylendi. Ve o ağıtlar unutulup gitti.
“Karanlık geceye neden ofladın?
Ne dedin Hüseyin “ah” mı?
Kasabalı Ali var ya senin mangandan
Ölmüş de canlanmış essah mı?”
Bu türkü, yârinden ayrılan bir Kasabalı gelinin feryadıdır.
“Ah Çanakkale, vah Çanakkale
Aldın yiğitlerimi darı gibi ektin
Kalmadı dizimde derman, gözümde fer
Yaktın yüreğimi beni verem ettin”
Bu türkü, dört çocuğunu Çanakkale’de bırakan Hatça Ana’nın ağıtıdır.
Bizim türkülerimiz, askere uğurladığımız Kasabalıların türküleri neden okunmaz.
30’uncu Alay, İkinci Tabur’un Kasabalı şehitleri: Deli İbrahim Oğulları’ndan Mehmet’in oğlu Ahmet, Halil Oğulları’ndan Yusuf’un oğlu Ahmet, Kara İbrahim Oğulları’ndan İbrahim’in oğlu Ali, Irlamaz Köyü’nden Ahmet’in oğlu Halil. Çampınar Köyü’nden Hacı Kara Oğulları’ndan Ömer’in oğlu Halil, Kantarcı Oğulları’ndan Süleyman’ın oğlu Hüseyin, Kara Veli Oğulları’ndan Hüseyin’in oğlu Mümin, Molla Halil Oğulları’ndan Ali’nin oğlu Salih, Sarıbey Köyü, Deveci Oğulları’ndan İbrahim’in oğlu Yusuf ve daha nice Kasabalı şehitleri minnet ve şükranla yâd ediyoruz.
Ve Kasaba’nın askere uğurlanan çocukları; güle güle gidin güle güle gelin.
Ali Şentürk
Siz Kasaba’nın çocukları, siz bu topraklara gelenden bu yana hep gittiniz. Galiçya’ya, Balkanlara, Irak’a ve hatta Yemen Çöllerine gittiniz. Hep gittiniz. Vagonlar dolusu gittiniz. Nice türküler, nice ağıtlar yakıldı arkanızdan… Ama siz hep gittiniz. Siz gidince nice anaların yüreği dağlandı, içi yandı. Siz askere giderken, tüm analar ve de yârinden ayrılanlar, gözlerinden akan billur damlalar içinde hep boğuldular.
Şimdi otobüsler dolusu Kasaba’dan askere gidenler, sizden öncekiler vagonlara dolup dolup gittiler. Onların hikâyesi Kasaba’nın istasyon garında başladı. O gidenlerden kimi ayrıldığında üzüldü sevdiklerinden gözleri doldu, kimi gelmemek üzere gitti ve yok oldu. Kasaba’nın istasyon garı ve trenler, hep götürdü bu toprağın çocuklarını. Bugün otobüsler çaldı hasretin kornasını dün ise trenler. Hep sırtlayıp sırtlayıp götürdüler.
Diğerlerini saymıyorum. Çanakkale Savaşı dediğimiz büyük savaşta, Turgutlu’dan yüzlerce genç Gelibolu’ya gitti. Bu gençlerden ne kadarı geri dönmüştür bilmiyoruz. Bilinen Kasabalı 151 şehidin ismidir. Çanakkale’de tespit edilebilen 151 şehidimizden 19 Mehmetçiğin adı Mehmet, 16’sının Ali, 15’inin Ahmet, 11’inin Hasan ve 10’unun ismi Mustafa’dır.
Ve hepsinin arkasından ağıtlar yakıldı, türküler söylendi. Ve o ağıtlar unutulup gitti.
“Karanlık geceye neden ofladın?
Ne dedin Hüseyin “ah” mı?
Kasabalı Ali var ya senin mangandan
Ölmüş de canlanmış essah mı?”
Bu türkü, yârinden ayrılan bir Kasabalı gelinin feryadıdır.
“Ah Çanakkale, vah Çanakkale
Aldın yiğitlerimi darı gibi ektin
Kalmadı dizimde derman, gözümde fer
Yaktın yüreğimi beni verem ettin”
Bu türkü, dört çocuğunu Çanakkale’de bırakan Hatça Ana’nın ağıtıdır.
Bizim türkülerimiz, askere uğurladığımız Kasabalıların türküleri neden okunmaz.
30’uncu Alay, İkinci Tabur’un Kasabalı şehitleri: Deli İbrahim Oğulları’ndan Mehmet’in oğlu Ahmet, Halil Oğulları’ndan Yusuf’un oğlu Ahmet, Kara İbrahim Oğulları’ndan İbrahim’in oğlu Ali, Irlamaz Köyü’nden Ahmet’in oğlu Halil. Çampınar Köyü’nden Hacı Kara Oğulları’ndan Ömer’in oğlu Halil, Kantarcı Oğulları’ndan Süleyman’ın oğlu Hüseyin, Kara Veli Oğulları’ndan Hüseyin’in oğlu Mümin, Molla Halil Oğulları’ndan Ali’nin oğlu Salih, Sarıbey Köyü, Deveci Oğulları’ndan İbrahim’in oğlu Yusuf ve daha nice Kasabalı şehitleri minnet ve şükranla yâd ediyoruz.
Ve Kasaba’nın askere uğurlanan çocukları; güle güle gidin güle güle gelin.
Ali Şentürk