G.Saraylılar, biraz sabır!..

Yüzleri kızarmadan ve durmadan “yalan haber üretiyorlar” ve de “o yolla sonuca varmak istiyorlar”; zira, “başka her yolu denediler”, olmadı!..
Ne olmadı; “Dursun Özbek, Igor Tudor’dan vazgeçmedi” ve de “Igor Tudor da istifa etmedi!..”
Böylece, 72 yaşına dayanmış, pili bitmiş, Avrupa’da iş bulamaz hâle gelmiş, “Oğlunu stepne, pardon baston olarak kullanan” ve de “Türkiye Cumhuriyeti’ni Çavuşesku Romanya’sına benzeterek” spor ve siyaset tarihimize geçen Lucescu baskıları ve palavraları da sökmeyince...
… Bu defa  “Fatih Terim, ‘Federasyondan izin alın, Galatasaray’a gelirim, iki işi de beraber yaparım. Benim için Millî Takım önde gelir’ dedi” haberi üretilerek Özbek ve yönetim üzerinde de, Igor Tudor ve futbolcular üzerinde de, taraftar üzerinde de “algı metodu ile” ağır bir baskı kurulup, sonuç alınması kampanyası başlatıldı!..
Hem de “Fatih Terim, hem Türkiye Futbol Direktörlüğünü, hem Millî Takım hocalığını beraberce yapamaz. Maaşına bakın, maaşına. Dünyada kaç teknik adam alıyor onun aldığı parayı” kampanyası açanlar ve de durmadan yazı yazanlar, konuşanlar tarafından!..
Neden “İzin alınırsa Galatasaray’ın da başına geçecek” diyenler, şimdi “Federasyondan onca maaş alıyor, şimdi de bir o kadar Galatasaray’dan alacak, böyle şey olur mu; ohh ne âlâ memleket” diye tek satır yazmıyorlar; eğer bu haber “doğru ise (!)” bu girişime ve ilişkiye neden karşı çıkmıyorlar?.. 
Bunca yılın Terim’ini tanımıyorlar mı; “bir takımın başında hoca varken, o hocanın yerine göreve geleceği” ile ilgili her habere “Olur mu böyle şey, o görevi yapan varken, ben nasıl devrede olurum, olmaz öyle şey” diyen Terim’i!..
Dahası, “böyle bir şey olsa”, Terim, Alaçatı olayından sonra, “istifa edip”, Federasyondaki görevlerinden ayrılmaz, “10 gün sonra da Galatasaray’ın başına geçmez miydi?..”
Bunlar tutmayınca, bu defa devreye “4 yönetici daha istifa ediyor, yönetim düşecek ve seçimli genel kurul toplanacak” yaygaraları sokuldu. 
Yetmedi; ortaya “Gideceğini anlayan Tudor, ‘Lucescu’nun altında çalışırım’ dedi” maskaralığı atıldı. 
Çok açık ki, “Mali durumunu düzeltecek adımları peş peşe atan ve ‘borçsuz Galatasaray’ sözünü gerçeğe dönüştürecek rotaya giren”, dahası “Beşiktaş ve Fenerbahçe transferde UEFA sınırlaması yaşarken, takımının eksik gediğini hem de yıldızlarla kapama durumuna gelen”, dahası “dışardaki ellerin takım içindeki beklentilerine ve isteklerine cevap verecek pozisyonlar alan ve sürdüren futbolcuların kokuşturduğu hava kökünden temizlenerek yepyeni bir kadro kurma çalışmalarının sonuna ulaşmak üzere olan” Galatasaray, bugün basındaki “durumun farkında olan”  Fenerbahçeli / Beşiktaşlılar tarafından başlatılan bir “yıkıcı” bir kampanya ile karşı karşıya!..
Bitmedi, bakınız, açık açık yazıyorum; Galatasaray Kulübü’nü, “Çinlilere, Arap petrol şeyhlerine, Rus oligarklara satılacak” iddialarına (Kim bilir belki de gerçeklerine) kadar getirenler, bugün “gene” Galatasaray yönetimine el koyma çabası içindeler ve “bunun için de basındaki adamlarını” kullanıyorlar!..
Bu acı gerçeği, “hataları, yanlışları” sebebiyle “bu yönetimin gitmesini iyi niyetle isteyen” ve de “baktıkları pencereden ‘haklı’ da olan” Galatasaraylı yazar çizerler başta, bütün Galatasaraylılar “görmelidirler!..” 
Evet “bu yönetim çok hata yaptı, çok yanlış yaptı” ama, “Galatasaray’ı yuvarlanmakta olduğu dipsiz çukurdan kurtarmak için” de büyük işler yaptı, yapmaya da devam ediyor!..
“Biraz sabır gösterin” Galatasaraylılar, Galatasaray Futbolu sizi utandırmayacak bir tablo ile 3-4 maç sonra sahada olacak; hep beraber yaşayıp görecek ve alkışlayacağız!..